Köy Bombalaması Davası Zaman Aşımına Uğradı

Şırnak'ın iki köyünde 20 yıl önce düzenlenen ve 38 kişinin hayatını kaybettiği hava saldırısıyla ilgili yürütülen soruşturma zaman aşımına uğradı.

Şırnak'ta 1994 yılında iki köyün TSK’ya ait savaş uçakları tarafından bombalanarak 38 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamda zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verildi.

Radikal gazetesinden İsmail Saymaz’ın haberine göre dosyanın yaklaşık bir ay önce ‘askeri suç’ kapsamında kendisine gönderildiğini kaydeden Genelkurmay Askeri Savcılığı, uçuş kayıtları belli olduğu halde operasyona katılan hiçbir pilotun ve subayın kimliğinin saptanamadığını belirtti. Yalnızca, Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı’ndan gönderilen hava harekatı icra edilmesine ilişkin faksın üzerinde isimleri bulunan, dönemin komutanı Hasan Kundakçı ile üç subayın ifadesi alındı.
 
Onlar da, 38 köylünün can verdiği katliamı ‘hatırlamadıklarını’ ileri sürdü. Askeri Savcılık, “zamanında olayın gerektiği şekilde soruşturulup delillerin yeterince toplanmadığı/toplanamadığı, olayın ve ceza sorumluluğu bulunan kişilerin tespitinin yapılmadığı/yapılamadığı, delillerin ortaya konmadığı/konamadığı, olay yerindeki tespitlerin yapılmadığı/yapılamadığı, tıbbi ve kriminal inceleme sonuçlarının bulunmadığını” itiraf ederek, zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verdi.

NE OLMUŞTU?

Şırnak’ta 26 Mart 1994’te yapılan hava operasyonu sırasında TSK’ya bağlı uçaklar Kuşkonar ve Koçağılı köylerine bomba atmış ve 38 köylü can vermişti. Uzun bir süre “PKK tarafından yapıldığı” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutarlığı’nca 17 Şubat 2006’da gönderilen yazıda, bu tarihte Şırnak’ta herhangi bir askeri uçuş yapılmadığı belirtilmişti. Dosya 2007 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. Bu kez Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nce 13 Şubat 2012’de gönderilen yazıda, yörede F4 savaş uçakları tarafından iki uçuş yapıldığı kaydedildi. Böylece TSK’nın savcılığa yanlış bilgi verdiği açığa çıkmıştı. Yapılan inceleme sonucunda, hava harekatı emrinin altında Adnan Karaardıç, İbrahim Erge ve Metin Hazar’ın isimlerinin olduğu, o tarihte Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanı’nın Hasan Kundakçı olduğu saptandı. Fakat operasyon icra emrini veren, operasyon isteğinde bulunan Şırnak’taki İç Güvenlik Komutanlığı’nda görevli askeri personelin, operasyonu icra eden pilotların, irtibat subaylarının, uçaklara öncülük eden ve operasyona katılan helikopter pilotlarının kimlikleri saptanamadı. Daha sonra dosya, eylem askeri suç kapsamına girdiği için 20 Şubat 2014’te 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığı’na gönderildi. Burası da dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na yolladı.

AİHM MAHKUM ETMİŞTİ
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu katliama yönelik geçen yıl kasmı ayında Türkiye’yi mahkum etmişti. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ‘yaşam hakkını, etkin soruşturma ve işkence’ ihlali suçlarını düzenleyen üç ayrı maddeden suçlu bulundu ve toplam 2 milyon 305 bin Euro manevi, 5 bin 700 Euro maddi tazminat ödenmesine karar verildi.

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu