2000 yılında cezaevlerine yönelik düzenlenen Noel Baba ve Hayata Dönüş operasyonları, yıllarca süren davalarla hafızalarda yer etti. Ancak sadece Noel Baba operasyonu ve operasyonun düzenlendiği cezaevlerinden biri olan Bandırma Cezaevi'nde operasyona maruz kalanlar yıllar sonra mağdur oldu. Geçtiğimiz ay Yargıtay'ın verdiği onama kararıyla cezaevinde isyan, yangın çıkarmak ve askere mukavemet etmek gibi suçlardan ceza alan 32 kişi yeniden cezaevine girecek. 6 yıldan 11 yıla kadar değişen cezalar alan 32 kişiden Kazım Albayrak, Yakup Köse, Halil Kantarcı ve avukatları Hasan Ölçer, yaşanan hukuksuzlukları Yeni Şafak'a anlattı.
HASTALARIN DÖNMESİ BEKLENDİ
Avukat Ölçer, başından sonuna kadar hukukun görülmediği davanın en can alıcı noktalarından biri olarak operasyon günü hastanede bulunan Yakup Köse ve Ercan Bucak'ın cezaevine dönmelerinin beklenmesi olduğunu söyledi. Olayı anlatan Köse, 'Kolum kırılmıştı, Ercan Bucak ise boğazından rahatsızdı. Hastaneye götürüp işlemlerimizi tamamladıktan sonra geri getirdiler. Geldiğimizde hazırlık yapıldığını, koridorlarda askerler olduğunu ve camların kırılıp buradan askerlerin silahlarını soktuğunu gördük. Ercan ve ben koğuşa girer girmez elektrikler kesildi ardından da operasyon başladı' derken Avukat Hasan Ölçer ise 'Elinizde bulunan isyan çıkardığını iddia ettiğiniz grubun iki üyesini neden koğuşa sokuyorsunuz? Madem isyan var koğuşa kadar nasıl gelebiliyorsunuz? Bu durum bize amacın isyan bastırmak olmadığını gösteriyor' dedi. Ölçer ayrıca Bucak ve Köse için hastane ve cezaevi kayıtlarının istendiğini ancak bu belgeler gelmeden karar verildiğini sözlerine ekledi.
SABIKA KAYDI BİLE YOKTU
O gün koğuşta Yakup Köse'yle birlikte en küçük tutuklu olan Halil Kantarcı da, hiç hüküm giymeden 8,5 yıl yattığı cezaevinde operasyona maruz kaldığını, üstelik bu operasyondan bir de ceza aldığını belirtti. Kantarcı, '15 yaşındayken meyhane camı taşladığım gerekçesiyle DGM'den idam kararı çıktı ancak yıllar sonra kanunlar değişince davam çocuk mahkemesinde görülmeye başlandı. Burada davam zaman aşımına uğradı. Hiç hüküm giymeden 8,5 yıl yattım. Sabıka kaydım bile yok. Asker geldi ve isyan var diye saldırdı. Bir de içeriye dışarıdaki mahkumları soktular. Baştan sona izah edilmesi gereken bir süreç. Mahkeme sürecinde de bize emsal olacak bir karar yok. Ancak buna rağmen Bandırma'da yatan 32 kişi olağanüstü cezalara çarptırıldık' dedi. Yangın çıkaranların askerler olduğunu da iddia eden Kantarcı, 'Biz kapalı bir yerde 32 kişiyiz nereden benzin bulacağız. Bu araştırılmadı. Askerdeki görüntü kayıtları araştırılmadı. Belge ve araştırma olmadan cezalar aldık' şeklinde konuştu.
Karar siyasi
Davada en yüksek cezayı alan Kazım Albayrak da doğuştan engelli Özcan Gümüşoluk'un da isyandan kendileriyle birlikte ceza aldığını belirtti. Davanın sonucunu belirleyen durumun bağlı oldukları düşüncenin yıllardır Fethullah Gülen cemaatini eleştirmeleri olduğuna inandıklarını savunan Albayrak, 'Yargıtay 9. Ceza Dairesi hükümete yargı darbesi teşebbüsünün gerçekleştiği 25 Aralık 2013 tarihinde 32 kişiye ağır cezaları onadı. Bizim davamızın da paralel yapıya örnek olduğuna inanıyoruz' şeklinde konuştu. Askerin kurşunuyla öldürülen Hasan Meriç ve yaralıların da isyan sonucu öldürülüp yaralandığı iddialarının gündeme getirilerek askerin tahribatının örtülmeye çalışıldığına da iddia eden Albayrak, üst sınırdan ceza istenmesinin sebebini ise zaman aşımı süresinin uzatmak olduğunu söyledi.
İşte davadaki hukuksuzluklar
Avukat Hasan Ölçer, Yargıtay'ın kararı sonucu olağan hukuk yollarının tükendiğini ve artık Anayasa Mahkemesi ile AİHM'e başvuru yapacaklarını belirtti. Bu başvuruların infazı durdurmayacağını söyleyen Ölçer, Noel Baba operasyonuyla başlayan ve Yargıtay kararına kadar uzanan süreçte yaşanan olumsuzluklara da değindi. Ölçer, 'Yargıtay, Bayrampaşa Cezaevi'nde düzenlenen Hayata Dönüş operasyonu ardından açılan davada verilen zamanaşımı kararını onadı. Ardından Metris'te düzenlenen operasyon için açılan davada 2 kişiye 1 yıl 8 ay ceza verildi, Yargıtay onu da onadı. Sonra da bizim davamız. 11 yıl 6 aydan 6 yıl 8 aya kadar cezalar verildi, Yargıtay bunu da onadı. Burada bir bütünlük yok. Yakup Köse ve Ercan Bucak için hastane kaydı ile cezaevi kaydının istenmesini talep ettik. İlk bakan hakim istedi ancak cezayı veren hakim davayı alınca bu belgelere gerek duymadan cezayı verdi. Askerde bulunan görüntü kayıtlarını da talep ettik ancak yeni gelen hakim o görüntüleri de görmeden cezayı onayladı. Bu şekilde görüntüleri talep eden Metris'teki operasyona maruz kalanların davası yeniden görülecek. Biz de talep ettik bu görüntüleri ama karara etki etmedi' şeklinde konuştu.
Yeni Şafak