Koronavirüs vaka sayısı polemiği

Koronavirüs salgını Türkiye’de yaygınlığını artıyor. Peki, Türkiye’de virüsün yayılımı ve önlemler konusu mu tartışılıyor?

HAKSÖZ HABER

Türkiye’de enformasyon ve şeffaflık her zaman tartışmalı konular olagelmiştir. İlk elden devletin sorumlu olduğu bu problem sivil toplumu da ilgilendiriyor. Aslında şeffaflık meselesi bilginin devlet nezdinde ne ifade ettiği ile de yakından ilişkili.

Öncelikle ulus devletin insanların bilgiye ulaşımı noktasında oldukça seçici olduğu unutulmamalıdır. Bir tek pandemi süreciyle ilişkili okunamayacak olan bu asırlık mesele sadece bu konu üzerinden de halledilemeyecek bir hüviyete sahip. Ancak eksikliklerine rağmen devletin imkanları düşünüldüğü vakit rakamsal veriler noktasında ortalama bir güvenilirlik durumundan da söz edilebilir.

Uzun zamandır tartışılan koronavirüs verilerine gelirsek bu konuda da iktidar ile muhalefetin ayrıştığını söylemek mümkün. Uzunca bir zaman vaka sayısı ile açıklanan rakamlar yaklaşık bir haftadır hasta ve vaka sayısı ayrımı olmadan veriliyor. İktidarın böylesi bir ayrımı ortadan kaldırmasında muhalefet partileri ve muhalif meslek odalarının yaptıkları açıklamalar etkili olmuş olabilir.

Koronavirüs vaka sayılarının gizlenmiş olması ihtimali bir yerde dururken muhalefetin verdiği veriler ise bir başka tartışmayı ortaya çıkartıyor. Anlaşılabilir bir şekilde şeffaflık talebinde bulunulması, varsayımlar üzerine yapılan açıklamalar ile anlamsız hale geliyor. İktidarın rakamları kendi zaviyesinden geçerli sebeplerle gizlemesi söz konusu edilebilir. Turizm, hizmet sektörü, küçük esnafın durumu ve panik havasının oluşmasına engel olmak adına iktidar bu şekilde hareket etmiş olabilir. Bu duruma şeffaflık kaygısıyla eleştiri getirmek ise son derece anlaşılabilir bir durumdur.

Böylesi bir vasatta aslında yapıcı bir siyaset zemini inşa edilebilirdi. Hükümet sebepleriyle gizleme yapıp yapmadığını izah ederken muhalefet ise kendi geçerli sebepleriyle şeffaflık isteğini yineleyebilirdi. Ancak Türkiye’de herhangi bir konuyu tartışmak imkânsız olduğu için bu meselede de çok iyi bir sınav verilmedi!

Hükümetin halka yalan söylediği iddiasıyla siyasi rant elde etme çabasına giren muhalefetin varsayımlara dayanan ve ölçüsüz tepkilerine1 hükümet ise artık alışageldiğimiz hamasi retoriklerle (hainlik, terör ilişkisi vs.) karşılık verdi. Netice olarak ne korona virüsün sebep olduğu maddi ve manevi yıkımı ne de toplumsal zihin ve beden sağlımızı konuşabildik. Hulasası körler sağırlar yine birbirini ağırladı…


1- Haber Global canlı yayınında tartışılan bu konu -Kenan Alpay'ın mutedil yaklaşımını ayrı tutarak- iki tarafın da yaklaşım tarzlarını görmek açısından önemli veriler sunuyor. https://www.youtube.com/watch?v=MPIZzJIdPA8&list=PLKS8h4fX7u5cZvEHjOl-Kerd03GAIsj7J&ab_channel=HaberGlobal

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!