Korkanlar; bir zahmet, doktora gidiversinler!

Ali İhsan Karahasanoğlu

“Gerginlik oluştu, başı açıklarda bir korku var. Böyle bir ortamda başörtü yasağı kaldırılamaz. Başı açıkların tedirginliklerini gidermeliyiz.”

Başörtü yasağına karşı çıkanlar bile, artık bu söylemi dillendiriyorlar..

Ne yasakçılar, ne de serbestlikten yana görünüp “gerginliğin geçmesi”nin beklenmesi gerektiğini söyleyenler, kesinlikle iyiniyetli değiller ama, biz büyüklük gösterelim, o kardeşlerimizin tedirginliklerini de, gidermeye çalışalım..

 “Nedir tedirginliğinizin sebebi kardeş?” diye soralım arkadaşlarımıza: “Biz korkuyoruz. Başörtü yasağı kalkarsa, üniversitedeki başı açık olanların, yani bizlerin de başlarımızı zorla örttürürsünüz.”

İyi de, talebimizi iyi anlamamışsınız herhalde kardeş..

Bizim talebimiz, sadece kendimizle ilgili.. Başkaları ile ilgili bir talebimiz yok bizim.. İsteyen herkes örtünebilecek. Yine isteyen herkes, açmak istiyorsa, başını açacak! Bunu niye anlamak istemiyorsunuz?

Tedirgin olanlar tatmin olmazlar; “Ama biz korkuyoruz, başörtü yasağı kalkarsa, başını örten öğrenciler, devlet dairelerinde de başımızı örteceğiz derlerse?”

İyi de kardeş, başörtü serbestliği bugün yürürlüğe girse, en yakın ihtimal 4 sene sonra mezun olacak o öğrenciler.. Haydi öğrenimine ara veren 3. sınıftakiler, 4. sınıftakilerin döndüklerini varsayarsanız, nereden bakarsanız bakınız, yine bir-iki sene sonraki sorun o.. Bırak da şimdi, üniversiteleri konuşalım. Sen de yasakçı kafanı, memurluk için müracaat edeceklere saklarsın!

Korkan kardeşlerimiz yine tatmin olmazlar: “İyi ama, başörtü yasağı kalkarsa, erkek öğrenciler cübbe ile derslere girmek isterler.”

Bunun için korkmanıza gerek yok kardeş. Disiplin yönetmeliğini uygular, cübbe ile gelen öğrenciye ceza verirsiniz. Başörtü yasağının kalkması ile, cübbenin bir ilgisi yok! O öğrenciye de dersiniz ki, “Farz dediniz, başörtüyü serbest bıraktık. Ama sünnet olan cübbeye izin veremiyoruz. Kusura bakmayınız.”

Kardeşlerimiz bir defa tedirgin olmuşlar. Her şeyden nem kapıyorlar: “İyi de, başörtü yasağı kalkınca, fakültelerin koridorlarında namaz kılmaya başlanılırsa..”

Bunu da dert edinmeye gerek yok kardeş.. Böyle bir ihtimal varsa, şu an da zaten aynı görüntüleri yaşamanız gerekir. Erkek öğrencileri engelleyemediğinize göre, eğer sırf  propaganda olsun diye, koridorlarda namaz kılmak istenilirse, bugün de o görüntülerle karşılaşmamız gerekir. Kaldı ki, üniversitenin camisi varsa, gidip orda kılarlar. Cami uzakta kalıyorsa, koca koca fakülte binalarınızın, bira içmek için, müzik yapmak için ayırdığınız odalardan boş kalan bir tanesini de mescid için ayırırsınız, kimse koridorda namaz kılmaz.Ortalıkta kılana da, disiplin cezası verirsiniz, olur biter.

Korkmuş bir defa kardeşlerimiz, dolayısı ile soruları da bitmez: “Peki başörtü yasağı kalkınca, ‘Bizim dinimize göre kadının sesi erkeğe haramdır. Dolayısı ile kız öğrenciler olarak bizler sözlü imtihanda erkek öğretmen istemiyoruz’ denilirse ne olacak?”

Bugün despotluğunuzu en şerir şekilde nasıl uyguluyorsanız, yarın o öğrenciye de o şerirliğinizden birazcık numunelik gösterimde bulunursunuz, “Kusura bakmayın hanım kızımız, yeterince bayan öğretim görevlimiz yok” deyiveririniz!

Korkan kardeşlerimize güvence verme konusunda yola çıktık bir defa.. Tüm sorularına cevap vereceğiz artık. Onlar da ardı ardına sıralıyorlar zaten: “Peki yarın, ‘Parlak renkli tesettür caiz değildir. Kadınlar siyah veya kahverengi çarşaf giymeli’ denilirse?”

Yine sapla samanı birbirine karıştırdınız kardeşcağızım.. Başkasının kıyafetine karışılırsa, “Giymiyoruz” diye cevap verilir, sorun biter. Zorlayanı da verirsin savcılığa..

Korkmuş kardeşlerimiz devam ediyorlar: “İyi de, yarın erkek öğrencilere de, ‘kravat gavur icadıdır. Takmayacaksınız’ denilirse?”

Bunu sadece kız öğrenciler mi diyebilir? Bugün üniversiteye aldığınız erkek öğrenciler niye bu tehditi yapmıyorlar? Yapmadıklarına göre, korkunuz boşmuş demek ki!

Devam eder, yasağın kalkmasından çekinen kardeşlerimizin soruları: “Başörtü serbest olursa, başı açık olanların yüzlerine kezzap atılırsa?”

Bunun; bugün için olabilirliği ne ise, yarın da olabilirliği odur kardeş. Hatta bugün, haksızlığa uğradığı inancı ile, yanlış da olsa, böyle bir davranış içine girebilecek insan sayısı, serbest ortamdakinden daha fazla olmalı değil mi?. Ayrıca hatırlatalım, kezzap atmak suçtur. Polis faili yakalar, mahkeme de cezasını verir!

Her ne kadar güzel güzel cevaplayacağım dediysem de, artık benim de sabrım taşmak üzere, son bir soru daha alayım korkan kardeşlerimden: “Başörtü yasağı kalkarsa, başörtülü olarak okumak isteyen öğrenciler, okuyup, sonra okulu bitirdikten sonra, cumhuriyeti yıkmak için birlik içinde hareket ederlerse?”

Cevaplayacağım dedim ama, eeee yetti artık!..

Sen makul tedirginliklerini mi soruyorsun bana, yoksa psikolojik sorunların var, doktora gittiğini sanıp, bana sorular mı soruyorsun? Senin soruların, aklı başında insanın tedirginlikleri değil kardeşim, kafayı uçurmuş insanların depresyon belirtileri..

Haydi bakayım, doktora kardeş, doktora!..

Vakit gazetesi