Rusya'ya düzenlediği ziyaret kapsamında Rusya merkezli RT Arabic Kanalına açıklamalarda bulunan Al Sani, Katar'la diplomatik ilişkileri kesme yoluna giden ülkelerin Körfez ülkeleri dışından da kendisine ortak ve destekçi bulmaya çalıştığını belirtti.
Kriz öncesinde Körfez ülkeleriyle Katar arasında sıradan ilişkiler olduğunu vurgulayan Al Sani "Söz konusu tedbirlerin öncesinde medyada aleyhimizde başlatılan ve Katar Haber Ajansı QNA'ya siber saldırı girişiminin ardından çıkan asılsız haberlere dayandırılan kampanya bizi şok etti." değerlendirmesinde bulundu.
Al Sani, Körfez ülkelerinin aldığı tedbirler ve bunların sebepleriyle ilgili şunları söyledi:
"Şu ana kadar mesnetsiz suçlamadan başka bir şey duymadık. Bu ülkeler, Katar'a karşı aldığı tedbirleri düşman saydığı ülkelere karşı bile almadı. Bu düşmanlığın sebebinin ne olduğunu merak ediyoruz. Nasıl oluyor da bizi hem Hizbullah ve İran'ı, Suriye'de El-Kaide'yi, hem de Husileri ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nı (İhvan) desteklemekle suçluyorlar. Bu çelişkiler, Katar'a yönelik suçlamaların asılsız ve keyfi olduğunun en büyük göstergesidir."
Al Sani, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad ile Katarlı yetkililer aleyhindeki yalan haberler ile medya kampanyasının, bizzat Katar'a yönelik daha büyük bir şey olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Al Sani, ülkesinin siyasi gerilimlere karşı olduğunu ve tüm anlaşmazlıkların diyalogla çözülmesi gerektiğini bildirdi.
KATAR'IN BÖLGEDEKİ ÖRGÜTLERLE İLİŞKİSİ
Kendisiyle İran Devrim Muhafızları'nın yurtdışı operasyonlarından sorumlu Kudüs Kuvvetleri Komutanı Kasım Süleymani arasında hiçbir görüşme gerçekleşmediğini belirten Al Sani, bu tür haberleri "hayal ürünü ve Katar aleyhinde başlatılan yalan ve uydurma kampanyasının bir parçası." olarak değerlendirdi.
"İhvan ABD'de terör listesinde mi?" diye soran Al Sani, Katar'ın İhvan'ı değil Mısır ve Tunus'ta hükümetleri desteklediğini belirtti ve "Biz ilişkilerimizi hükümetlerle kuruyoruz. Biz siyasi bir parti değil devletiz." diye konuştu.
Hamas konusuna da değinen Al Sani, "Hamas, ABD'ye göre terör hareketi ama tüm Arap ülkeleri onu meşru bir direniş hareketi olarak kabul ediyor. Biz de Filistin halkını destekliyor ve Filistin yönetimiyle irtibat kuruyoruz. Hamas'ın, Katar'da siyasi bir varlığı var fakat liderleri Filistin'de." ifadesini kullandı.
KATAR'IN BÖLGE ÜLKELERİYLE İLİŞKİLERİ
Türkiye'nin Katar'daki Askeri Üssü konusuna da değinen Al Sani, Katar'ın askeri anlaşmalar yapma konusunda hür olduğuna dikkati çekti.
Al Sani, İran'la da şeffaf ve net ilişkileri olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Hepimiz İran'la pozitif ilişkiler kurmayı istiyoruz çünkü komşumuz. Her ne kadar İran'la bazı anlaşmazlıklar yaşansa da Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin İran'la diyalog kurulması konusunda ortak bir kararı söz konusu. İran, Körfez krizinde tüm hava sahasını ve limanlarını kullanıma açtı ancak biz bunları kullanmadık. İran'la ticaret de KİK ülkeleri tarafından suç olarak görülmüyor."
KRİZİN ÇÖZÜMÜ İÇİN ARABULUCULUK ÇALIŞMALARI
Al Sani, Katar ile bazı Körfez ülkeleri arasındaki krize çözüm için Kuveyt'in arabuluculuk yapması konusunu memnuniyetle karşıladıklarını ancak şu ana kadar bu konuda net bir talebin kendilerine ulaşmadığını belirtti.
Al Sani, krizden kaynaklı ülkede gıda sorunu yaşanmadığını ise "Katar sonsuza kadar gıda sıkıntısı çekmeden dayanabilir ki zaten böylesi krizler için de stratejileri var." sözleriyle açıkladı.
Katar merkezli El-Cezire Televizyonu'nun kapanma ihtimaline ilişkin de Al Sani, bunun bir iç mesele olduğunu ve Katar içinde değerlendirileceğini, bu konuda kimsenin vesayetinin kabul edilmeyeceğini vurguladı.
Kaynak: AA