Başbakan Ahmet Davutoğlu, Show TV'de canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, "Milletvekili seçimi sonuçları sonrasında 'biz bu mesajı aldık' deniliyor ama içeriğine değinilmiyor. AK Parti ne mesajı aldı?" sorusuna karşılık, yüzde 41'lik seçim sonuçlarının aslında bir başarı olduğunu ancak diğer seçimlerdeki yüzde 49, yüzde 45,5 gibi oranlardan yüzde 41'e inilmesinin değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
“Çok Geniş Bir Cepheyle Mücadele Ettik”
Parti içi organların tüm toplantılarında bu konuyu açtıklarını, çok detaylı bunun tahlilini yapmalarının mümkün olamadığını ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"12 yıllık iktidar, şimdi düşünün, şahsi hayatımızda da 12 yıl süren bir başarı hikâyesinin arkasında bazen aşırı bir öz güven oluşma ihtimali vardır. 12 yıllık güç kullanımının getirdiği ola ki yanlışlıklar olabiliyor. Birtakım güç kullanımından gelen çok olumlu, çok güzel özellikler dışında, bazı aksamalar, yanlış anlamalar, yanlış algılar oluşmuş olabilir. Bunlar şu gerçeği ortadan kaldırmıyor. Çok geniş bir cepheyle mücadele ettik ve hakkımızda ne kadar büyük bir komplocu bakışla bir siyaset mühendisliği üzerinden Türkiye'de bu seçimlerde neler yapıldığını herkes görüyor, yurt içinde yurt dışında. Bütün bunları kabul ederek ama biz yine de kendi içimize bakmak durumundayız."
"Yeni Türkiye için AK Parti’nin de Yenilenmesine İhtiyaç Var"
Seçim sonuçlarına ilişkin, gençlerin yanı sıra il başkanları, belediye başkanları ve 12 yıl önce AK Parti içinde mücadeleye başlamış ve tecrübe yaşamış olanlarla istişarede bulunulduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Atılması gereken adımlar, önemlidir. 12 yıllık miras büyük bir miras ve AK Parti şu anda dünyanın en geniş tabanlı siyasi örgütlerinden biridir. Hiç şüphe yok. Türkiye’nin ise en geniş tabanlı siyasi tek örgütüdür. Çünkü bütün illerde teşkilatımız var, bütün illerde ana kademe, bütün illerde kadın kolları, bütün illerde ve ilçelerde gençlik kolları var. Bu yapının, 12 yıllık bu büyük mirasın üzerinde, birtakım dediğim gibi aksamalar doğmuşsa şimdi tam vaktidir. Birçok teşkilat mensubunun söylediği; ‘AK Parti’nin yenilenmesi, yeni Türkiye için AK Parti’nin de yenilenmesine ihtiyaç var görüşü’, halkımızın verdiği mesajlardan biridir.”
‘AK Parti’ye Oy Verdim’ Diyen Kitle ile ‘AK Parti’ye Oy Verdim’ Diyen Kitle Arasındaki Oran Farkı
Davutoğlu, seçim sonuçlarıyla ilgili sadece parti teşkilatı içinden değil dışarıdan da bazı araştırmalar yaptırdıklarını belirterek: "Bize oy vermeyen kitle, benim için önemlidir, kriterdir ve araştırmalarda onu sorarım. ‘AK Parti’ye oy verebilirim’ diyen kitle ile ‘AK Parti’ye oy verdim’ diyen kitle arasındaki oran farkı çok önemli. Biz geçmiş yıllarda bunun daha büyük olduğunu görüyorduk. Yani gri alan daha büyüktü ve biz gri alana hitap edebiliyorduk. Şimdi bu alan daralmışsa ki daraldı bunun niye daraldığını sormak benim görevim." dedi.
"O Görevi Ondan Alırım"
Eleştirinin samimi ve içeriden olması gerektiğinin altını çizen Davutoğlu: "Benim görev verdiğim bir arkadaşım, dışarıdan bir dille eleştirmeyle kalkarsa o görevi ondan alırım hiç tereddüt etmeden. Kendisini içine koymadan başarıya yürüyen, daha doğrusu kendisine odaklı bir şekilde başarıya yürüyüp neticede kendisini içine koymadan eleştiri yapmaya kalkan birinin ahlaki tutarlılığı yoktur, AK Parti çatısı altında da yeri yoktur. Herkesin dürüst bir şekilde o yaklaşımı sergilemesi lazım. Bu konuda da bir kültür değişimi yaşanacaksa bu AK Parti içinde yaşanacak bir kültür değişimi ve siyasetin doğasının, zihniyetinin, kültürünün değişmesinin ben bu yolla AK Parti'den diğer yapılara da sirayet ederek gelişeceğini düşünüyorum." dedi.
“Paraleller Artık Bir Değil”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görev vermesi durumunda CHP ve MHP'nin yanı sıra HDP ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin soruya ise Davutoğlu: "Teamüllerin bir gereği olarak, Türkiye'de halkın verdiği oylara saygının bir gereği olarak, yüzde 13 oy almış bir partiyle 'ben görüşmem' demek zinhar ben hiçbir zaman söylemedim, söylemem." yanıtını verdi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın bir açıklama yaptığında Kandil'den hemen bir düzeltme veya açıklama geldiğini söyleyen Davutoğlu: "Demek ki dikkatlerimizin kesilmesi gereken bir başka şey var. Onun için ben 'paraleller artık bir değil' demiştim seçimde. Bir başka paralel de ses veriyor." dedi.
"Rejim ve IŞİD, IŞİD ve PYD İşbirliği Yaptılar"
Davutoğlu, Azez bölgesinde direnişçilerin birkaç günde 8-10 köyü kaybettiğini, Esed rejimi ve IŞİD tarafından arkadan saldırıya uğrayınca birliklerini Azez'in doğusuna kaydırdığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bu tabloyu bu kadar açık bir şekilde anlatmamın sebebi şu: IŞİD ile işbirliği yapan, IŞİD ile rejimin hangi subayının nerede, nasıl görüştüğü, rejimin hangi unsurlarının PYD ile nerede görüştükleri bizde mahfuzdur. Kimse Türkiye'yi delilsiz bir şekilde suçlamaya kalkışmasın. Bütün bunlardan kaçan masumlar bize geliyor, birileri Suriye'de çirkin ve kirli bir oyun oynuyor. Bu oyunun mağdurları, hiçbir terör eylemi içinde olmayan Suriyeliler. Suriye'nin geleceği için tek umut kaynağı olan Özgür Suriye Ordusu'na karşı rejim ve IŞİD, IŞİD ve PYD değişik dönemlerde işbirliği yaptılar."
Davutoğlu, Suriye'de yaşanan gelişmelere ilişkin soru üzerine, bölgede bir göç dalgası yaratıldığını belirterek: "Göç dalgasıyla yapılmak istenen demografiyi değiştirmek. Bütün Orta Doğu'da haritayı yeniden şekillendirmek." diye konuştu.
"Kılıçdaroğlu Verdiği Her Sinyalle Bir Yolu Kapatıyor"
"Koalisyon konusunda en sıcak bulduğunuz senaryo nedir?" sorusu üzerine. "Bana şu sıcak geliyor." demenin, diğer ihtimalleri düşürebileceğine işaret eden Davutoğlu, kendi konumundaki birisinin bunu yapmaması gerektiğini söyledi.
Zihnindeki düşünceleri, analizleri arkadaşlarıyla paylaştığını belirten Davutoğlu, ilkesel parametreleri ortaya koymanın ve bunun etrafında konuşmanın önemli olduğunu kaydetti. Davutoğlu: "Sayın Kılıçdaroğlu, verdiği her sinyalle bir yolu kapatıyor, yanlışı da burada. 14 madde koyuyor, bunları koalisyon protokolünü yazarken konuşacağız." dedi.
“Konumuz Koalisyon İçin Her Şeyi Yapmaktır”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Koalisyon mu güçlü bir ihtimal gözüküyor ya da erken veya tekrar seçim mi?" sorusunu yanıtlarken: "Bir plan üzerinde yürürken alternatifini düşünmem, alternatifi sonraki aşama, şu andaki konumuz koalisyon için her şeyi yapmaktır. Erken seçim sopasını göstereyim koalisyona razı edeyim diye bir şey de düşünmedik dikkat ederseniz, hiç öyle bir usul de benimsemedik." diye konuştu.
Türkiye'de bütün kurumlara saygının esas olduğuna dikkati çeken Davutoğlu: "Türkiye'de istikrar isteniyorsa bütün kurumlara saygı esastır. Cumhurbaşkanlığı makamı yok sayılarak ya da ona saygısızlık edilerek bir yere gidilmez." dedi.
Soru üzerine Davutoğlu: "Şu anda herkesin yapması gereken tabloyu realist bir şekilde okumak, ülke çıkarını öne almak ve bu ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için hangi opsiyonlar var bunu birer birer denemek." diye konuştu.
"Dürüst, Samimi Bir Muhatapla Koalisyon Kurmayı Tercih Ederim"
Koalisyon formülleri üzerine değerlendirme yapan Davutoğlu, bu konuda açık konuşmak gerektiğini belirtti. Hayatta hiçbir zaman Demokles'in kılıcı altında ne kitap yazmayı ne siyaset yapmayı isteyeceğini ifade eden Davutoğlu: "Yani, benden kaynaklanmayan, konuşamayacağım bir gücün denetimine iradeyi vermek istemem. Yani, azınlık hükümeti nihayet bir başka parti, oy verdiği sürece ayaktasınız. Bunu, geçmişte Türk siyasetinde gördük." dedi.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bir gensoru verilir size. Sizden daha o çok küçük azınlık partisi, bir başka partinin insafına bırakılmış olur. Onun yerine mertçe, gerekirse kıran kırana bir pazarlık sonucunda, bir ortakla doğru dürüst bir şirket kurmayı tercih ederim.
İlk borçlandığımda gidip birinden borç almak gibi bir zilleti yaşamaktansa 'senin paran şu, benim param bu. Birlikte bir şirket kuracağız. Dürüstçe kuracağız, birbirimize güvenerek kuracağız ve yürüteceğiz bu şirketi. Şirket derken Türkiye'yi şirket gibi gördüğümden değil, bir ortaklık şeyi vermek için ve herkesi memnun edeceğiz' bunu diyecek dürüst, samimi bir muhatap bulduğumda ben koalisyon kurmayı tercih ederim.
Her seferinde, alacağın her kararda, masada oturmayan, Bakanlar Kurulu'nda oturmayan bir başka partinin tahakkümüne belki de etmeyecek ama, o ihtimal dahi... 'CHP, MHP, azınlık hükümeti, HDP dışarıdan destek versin' demek; orada Sayın Bahçeli haklı. Her kararı, Kandil'de onaylatmak anlamına gelir. Böyle, bir şeye ben razı olmam. Bunu HDP için söylemiyorum. Bunun yerine, kim bize azınlık hükümeti için destek verecekse 'Gel arkadaşım, gel kardeşim, oturalım. Sen ne istiyorsun? Benim gücüm ne? Adil bir paylaşım ne? Temel ilkelerimiz ne? Oturup, koalisyonların anayasası mahiyetinde olan protokolü birlikte yazarız. Herkes de o protokole uyar. Ben de bilirim, protokolün ilkeleri şudur ve bu ilkeler içinde hükümet etmenin fazileti budur."
Muhalefet Partilerinin İdamlar Hususundaki Tepkisizlikleri
Mısır'da darbeyle görevden uzaklaştırılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idam kararının onandığını, her an idam edilebileceğini ifade eden Davutoğlu, "Mursi'yi Türkiye'ye almak için bir çaba olduğu söyleniyor. Doğru mudur?" sorusuna: "Vaktinde mesela Pakistan Adnan Menderes'i bizden istemişti. Zillettir, Türkiye için, tarih için. Biz yine aynı şekilde olaylarda devreye girdik. Böyle bir şey olsa biz onurla yaparız, hiç tereddüt etmez gereğini yaparız. Kim olursa olsun siyasi idamlara karşı olan tutumumuz sebebiyle alırız." karşılığını verdi.
Mursi’ye verilen idam cezasına ilişkin muhalefet partilerinin tepkisizliklerine dikkati çeken Davutoğlu: "Ben kaçırmış olabilirim ama Kılıçdaroğlu bunu kınayan bir şey yayınladı mı? Bahçeli, yeni seçimden çıktık, Bahçeli seçilmiş cumhurbaşkanına bu idamı kınayan bir şey söyledi mi? Demirtaş, hani özgürlükçü Demirtaş'tan böyle bir şey duydunuz mu? Niye? Çünkü bunların hepsinin Orta Doğu’da diktatörlerle ve terör örgütleriyle şeyleri var, geleceklerini orada görüyorlar. Yani bizim için ise tek ölçü vardır, halkıyla barışık olması.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı