Konsolosluk önünde Refah çağrısı: Sisi Mısır’ı rezil ediyor!

Gazze Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla Arnavutköy Tevfikiye Camii’nde bir araya gelen Müslümanlar Mısır Konsolosluğu’na yürüyüş gerçekleştirdi.

HAKSÖZ HABER

4 aya yaklaşan bir saldırılarda Siyonist rejim Gazze halkını katletmeye devam ediyor. Kassam Tugayları’na karşı üstünlük kuramayan Siyonist işgal ordusu hıncını Gazzeli çocuk ve kadınlardan çıkartıyor.

Siyonist rejim Gazze’de işlediği cürümler sebebiyle her geçen gün yalnızlaşırken dünyanın farklı ülkelerinde Gazze için vicdan intifadası büyüyor. Dünya halkları Mısır’daki Sisi diktasının Refah Sınır Kapısı’nı açmak için daha fazla çaba göstermesini istiyor. Mısır halkını sömüren Sisi rejimi ise Gazze için gerekli sorumluluğu almaktan kaçınıyor.

Gazze halkı hayvan yemlerini öğüterek ekmek yapmak durumunda kalırken Siyonist abluka sebebiyle kıtlık ve salgın hastalıklar yaygınlaşıyor. Gazze Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla Arnavutköy Tevfikiye Camii’nde bir araya gelen Müslümanlar Mısır Konsolosluğu’na yürüyüş gerçekleştirdi.

Veysel Çetin’in Kuran-ı Kerim tilaveti ile eylem başladı. Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Sisi rejiminin umursamaz tavrı ile soykırıma ön ayak olduğunu vurgularken Mısır’ın da Siyonist rejim gibi Gazze halkının katili olduğunun altını çizdi.

"Dört aya yakın bir zamandır Gazze'de Siyonist çete tam bir soykırım icra ediyor. 

Bu soykırım Uluslararası Adalet Divanı'nın kararıyla da tescillendi. Bizler de dünyanın her yerindeki vicdan sahibi insanlar gibi dört aydır sokaklardayız. 

Aylardır meydanlarda bu zulmü zaten duyuruyoruz fakat Mısır kendisine el açan Gazzelilere yardım ulaştırmak için kılını kıpırdatmıyor. Rabia Katliamı’nın müsebbibi Diktatör Sisi’den insanlık bekliyor da değiliz. Aksine şunu söylüyoruz:

 Mısır, Sisi ile rezil oluyor!

Gazze halkı bu diktatörden kendisi için savaşmasını beklemiyor ama en azından oraya giden yardımların önünü kesmeyin. Açın kapıları yardımlar ulaşsın. Lahey’de savunma yapan Siyonist çete bile yardımlar konusunda Sisi’yi suçlayarak kapının kontrolünün Mısır’da olduğunu söyledi. Siyonistler yalan söylese bile Sisi rejimi bunu bahane olarak dahi kullanmadı ve Refah'ın açmak için kılını kıpırdamadı.  Sisi'nin konumu Bosna’da Sırp çeteler katliam yaparken ellerinde güç olmasına rağmen katliama göz yuman Hollandalı askerlerin durumu gibi. En azından yardım ulaştırılmasına dahi girişmiyor.

Bırakın askeri güç kullanmayı, yardımların önündeki kapıyı kaldırmaktan imtina eden Mısır da Gazze halkının katilidir. Biz inanıyoruz ki Mısır halkı elinden gelse Gazzeli kardeşleri için bütün varını ortaya koyar. Ancak Sisi rejimi uyguladığı baskı ile buna engel oluyor ve Siyonist çetenin vahşetine karşı Gaazelileri yalnız bırakıyor. 

Gazeteci-yazar Adem Özköse, Gazze’deki direnişin geri adım atmaksızın sürdüğü bir ortamda herkesin Filistin için mücadele etmeye devam etmesi gerektiğini ifade ederken bunca vahşete karşı Refah’ın açılmamasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

“Gazze’de soykırıma ses çıkarmayan dünyaya isyan etmek hakkımızdır. Dünya, Refah Kapısı’nın arkası ve önü olarak adeta ikiye bölündü. Babalar hayvan yemleri ile evlerine yemek götürmeye çalışıyor. Hiçbirimizin canı, çocuğu ya da eşi Gazze’dekilerin canları, çocukları ya da eşlerinden daha kıymetli değil. Çocukların ölüme mahkûm edildiği bir dünyada yaşamak hepimize ağır geliyor. Gazze’nin kapıları açılacaksa ‘elveda hayat merhaba ölüm’ demeye hazırız. Gazze’de yaşananları engelleyemiyorsak hiçbirimiz masum değiliz. Gazze’deki kardeşlerimiz direndikçe sonuna kadar biz de direnmeliyiz.”

Gazze Dayanışma Platformu adına Yusuf İslam tarafından okunan basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.

Basın açıklamasının tam metni:


Gazze'nin Feryadı Duyulsun, Siyonist Abluka Kırılsın!

İşgalci İsrail’in 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu sonrasında Gazze’ye havadan, denizden ve karadan başlattığı saldırılar 113 gündür aralıksız devam ediyor. Gazze’de özellikle sivilleri hedef alan; okulları, camileri, kiliseleri ve hastaneleri bombalayan İsrail, tüm dünyanın gözleri önünde bir soykırıma imza atıyor. 11 binden fazla çocuğun katledildiği bir vahşetten bahsediyoruz. 11 bin çocuk!.. Küçücük bir belde kuzeyden güneye bir çocuk mezarlığına dönüşmüş durumda. 113 günde 25 bini aşkın kişiyi katleden Siyonist çete, Gazze’yi topyekûn yerle bir edene kadar duracağa da benzemiyor.

Tablo oldukça ürkütücü. Her taraftan kuşatılmış 2,5 milyon insan uzunca bir süredir gıda, temiz su, ilaç, barınak ve yakıt başta olmak üzere en temel insani ihtiyaçlarından mahrum bırakılmış durumda. Hassaten hâlâ 500 bin insanın bulunduğunun tahmin edildiği Gazze’nin kuzeyi adeta bir ölüm kampına dönmüş durumda. Cenazelerin dahi alınamadığı sokaklardan an be an kan donduran görüntüler gelmeye devam ediyor.

Kuşkusuz tüm bu vahşet tablosunun mimarı İsrail’dir, ABD’dir ve bu soykırıma destek veren Batılı ülkelerdir. Ancak öldürmekte hiçbir ahlaki kritere sahip olmayan işgalci çeteyi cesaretlendiren bir faktör daha var ki o da bölge ülkelerinin İsrail’i durdurmadaki acziyetleridir. Bilhassa Gazze’yle sınırı olan tek ülke Mısır’ın yaşanan insani krize rağmen Refah Kapısını açmaması felaketin büyümesine yol açmıştır. Yeri geldiğinde kendisine “Ortadoğu’nun, Arapların lideri” payesi biçen Mısır, Gazze’nin nefes borusu mahiyetindeki sınır kapısını kapalı tutarak insani yardımın Gazze’ye girmesini engellemiş; çok sayıda hasta ve yaralının ölümüne sebep olmuştur. Darbeci Sisi yönetimindeki Mısır, aylardır Refah sınır kapısından Gazze’ye girmeyi bekleyen insani yardım yüklü TIR’lara kapıları açmayarak bir ülkenin ne kadar zelil olabileceğini tüm insanlığa göstermiş; darbe ihanetine Gazze ihanetini de eklemiştir. Bu utanç tablosu bir an önce dağıtılmalıdır. Sisi, sınır kapısı konusunda topu taca atmaktan vazgeçmeli, yardımların bir an önce Filistin halkına ulaşması yönünde sorumluluklarını yerine getirmelidir. Aksi takdirde tarihe “Gazze soykırımı” olarak geçecek bu vahşette adı her zaman Netanyahu, Biden gibi katillerle birlikte anılacaktır. 

Düşünün ki insanlar artık içecek su, yiyecek ekmek bulamıyor; kediler sokaklardan toplanamayan cenazelerle besleniyor ve bir yandan havadan sürekli bomba yağıyor, tanklar hastaneleri kuşatıyor, keskin nişancılar güvenli yer arayışındaki aileleri hedef alıyor. Bu, bir distopya değil, gerçek ve an be an yaşanıyor ve ne yazık ki bütün dünya izliyor. Beşşar Esed’in uzunca bir süre kuşattığı ve açlıktan ölümlerin yaşandığı Doğu Guta’dan daha kötüsü ne olabilir ki derken Siyonist çete hepimize Gazze’yi gösteriyor.

Siz ey bölge ülkeleri! Suriye’de yaşananlar yetmedi mi? Daha ne kadar alçalacaksınız? Daha ne kadar omzunuza basılacak? Utanç her yerinizi kaplamadı mı?

Sen ey Mısır! Kendi sınırını açmak için Siyonist çeteden izin mi bekliyorsun? Anestezi olmadan uzuvları ameliyat edilen ve binlercesi ampute olan çocuklardan da utanmıyor musun? Senden savaşmanı, risk almanı isteyen de yok. Uluslararası hukuku uygula yeter; Refah Kapısını aç ve dünyanın dört bir yanından gelen yardımların ulaşmasını engelleme. Acil kapsamındaki yaralıların, sağlık hizmeti alabilmeleri için çıkarılmasını sağla. Yoksa tüm bu yaşananların vebalini kıyamete kadar taşıyacaksın!

Son olarak Mısır yönetimine, Siyonist İsrail ile Ramallah’taki Filistin yönetimi arasında Kasım 2005’te, Refah Sınır Kapısı da dahil olmak üzere geçitlerin faaliyetini düzenleyen Geçit Anlaşmasını hatırlatmak isteriz. Bu anlaşmanın maddeleri arasında uluslararası standartlara ve Filistin yasalarına uygun olarak Refah Kapısının Filistin ve Mısır Yönetimi tarafından işletileceği yer alıyor. Lahey’de soykırımcı olduğu tescillenen eli kanlı çetenin Refah sınır kapısının açılmamasının ve böylece yardımların girememesinin sorumlusu olarak Mısır’ı gösterdiği bir vasatta daha ne kadar sorunu görmezden gelip kulağınızın üstüne yatacaksınız? Unutmayın, bu işin sonu cehennemdir!

Mısır yönetimini bir kere daha Gazze’de işlenen bu suçların ortağı olmamaya ve refah kapısını açarak bu vahşetin hafifletilmesi yönünde adımlar atmaya davet ediyoruz! Bir an önce Refah Kapısını tümüyle açın ve insanlık nezdinde ilelebet lanetle anılmaktan kurtulun!

Gazze Dayanışma Platformu

Etkinlik-Eylem Haberleri

"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi
Üniversiteli Müslümanlar sabah namazında Fatih Camii’nde buluştu