Kongre kalabalıkları ve pandemi kısıtlamaları

Türkiye’de var olan ekonomik koşulların üstüne eklenen pandemi şartları insanları iyice zor durumda bıraktı.

HAKSÖZ HABER

AK Parti’nin temel meselelerinden birisi ‘halkın içinden’ gelmiş olmak iddiasıydı. Partinin önde gelen isimleri de sıklıkla ‘halkın değerleriyle’ aynı yerden beslendiklerini söylerken muarızlarını ise ‘halka yabancı’ olmakla suçluyorlardı.

Milli Görüş geleneğinin yaslandığı toplumsal taban da halkla iç içedir. Bu sebeple AK Partili isimlerin bu iddiasının sahiciliği oldukça kuvvetliydi.  Ancak bugün şahit olmakta olduğumuz bazı görüntüler bu söylemin artık içinin boşaldığını gösteriyor.

Dünyanın her yerini etkisi altına alan koronavirüs insanların normal şartlarda gündelik olarak gerçekleştirdikleri faaliyetlerini engelliyor. Bulaşma hızı ve vefat oranı yüksek olan koronavirüse karşı siyasi iktidarlar önlemler alıyorlar.

Türkiye’deki cari hükümet de pandemi şartlarına ülkeyi hazırlarken bir takım kısıtlamalar getirdi. Eksiklikler olmakla birlikte sağlık olanakları başta olmak üzere genel anlamda hükümetin şuana kadar koronavirüse karşı attığı adımların başarılı olduğu söylenebilir.

Pandemi kısıtlamalarının kaldırılması hususunun okulların açılması merkezli olarak tartışılmasını anlamsız bulsak dahi vaka sayılarına göre kısıtlamalar üstünde yeni düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Bu süreçten muhakkak en fazla etkilenen kesimler ise esnaflar ve dar gelirli aileler. Yani teknik olarak ‘halkla iç içe olmak’ söyleminin merkezinde yer alan toplumsal gruplar.

Böylesi bir vasatta AK Parti’nin düzenlemekte ısrar ettiği olağan il kongreleri oldukça problemli bir durum ortaya çıkartıyor. Haklı olarak değerlendirilebilecek gerekçelerle insanların bir araya gelmemesini isteyen hükümetin kapalı spor salonlarına doldurduğu onlarca insan trajikomik görüntülere sebep oluyor. Halkına yap dediğini kendisi yapmayan bir partinin halkın halinden ne kadar haberdar olduğu tartışmalı hale geliyor doğal olarak.

Bu tarz kalabalıklar anca zorunlu şartlarda 'anlaşılabilirken' pekala online platformlar üzerinden halledilebilecek olan il kongrelerinin eskiden olduğu gibi gerçekleştirilmesi ‘halka yabancı’ bir siyasi partinin yapacağı bir işe benziyor. İnsanlar geçim sıkıntısı içinde dükkanlarını kapatmak zorunda kalırken kalabalık kongreler gerçekleştirmek nasıl izah edilebilir! Böyle hatalı bir işe uzun yıllardır iktidarda olan bir partide kimse itiraz etmez mi? Bu bariz hatayı ‘ülke için çalışıyor olmakla’ izah etmek ise halkımızın nezdinde şaşkın bir tebessüme sebep oluyor sadece!

Yorum Analiz Haberleri

Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...