HAKSÖZ HABER
Birkaç aylık gerilimli bir seçim süreci büyük ölçüde geride kalırken bu süreçten geriye hafızalara araştırma şirketleri ile medya kurumlarının algı yönetim çabaları kalacak gibi.
Sıklıkla iktidara yakın veya verileri Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanmasına ilişkin olan araştırma şirketleri bu süreçte “yandaşlık” ile itham edilirken, seçimi açık ara Kemal Kılıçdaroğlu’nun alacağını iddia eden şirketler profesyonel firmalar olarak lanse edildi.
Bunların başında şüphesiz Konda isimli açık ara başarısız sonuçlarla bu seçime damga vuran araştırma şirketi yer aldı.
Her nasılsa seçim tahminleri gündeme her geldiğinde Konda’nın 2018 başkanlık yarışını neredeyse tam isabetle bildiği öne sürülüyordu. Tartışılamaz hale gelen bu iddia doğru da değildi. 2018 seçimlerini çok daha tutarlı yansıtan firmalar vardı.
Ayrıca yine Konda’nın 2915 seçimlerinde AK Parti’nin tek başına iktidar olamayacağı tahmini ciddi şekilde çuvallamış, firma sahibi Bekir Ağırdır kamuoyundan özür dilemek zorunda kalmıştı.
Buradan hareketle şu soruyu zaman zaman sormak gerekiyor: “Yandaş kimdir, kime denir?”. Medya ve sosyal medyanın köşe başlarını tutmuş zevat tarafından iktidar lehine kurulan her cümleye vurulan “yandaş” etiketi, her nasılsa muhalefeti baştan aşağı süsleyip püsleyen övgü dolu ifadelerde söz konusu olamıyor.
Mesela iktidara yakın A Haber “süper yandaş” olurken, bizatihi bir siyasi partiye ait olan Halk TV ise muteber bir medya kanalı olabiliyor. Kendi personeli ile sahadan veri toplayan Anadolu Ajansı yanıltıcı iken, CHP müşahitlerinden veri alan ANKA, benzer rakamlar vermesine rağmen, çok daha gerçekçi bulunabiliyor.
Seçime doğru Kılıçdaroğlu’nu ilk turda ezici bir üstünlükle önde gösteren ve açıkça halkın oy tercihlerini manipüle eden Konda, ORC, MAK Araştırma ve Metropoll gibi şirketler profesyonel birer araştırma şirketi unvanını ne zaman kaybedeler bilemiyoruz lakin “yandaş” titri ile anılan Genar, Optimar, Sonar ve ADA gibi şirketler çok daha tutarlı sonuçlar bulduklarını ve yayınladıklarını göstermiş oldular.
14 Mayıs seçimleri bir kez daha gösterdi ki sosyal medya Türkiye'yi yansıtmamakta, araştırma şirketleri ise dürüst davranmamaktadır, özellikle "yandaş" olanlar!