Sabah gazetesi yazarı Yavuz Donat bugünlerde yaşanan MGK kararlarına ilişkin tartışmalara köşesine taşıdığı ilginç anekdotlarla katıldı. Donat, Adnan Menderes'ten Süleyman Demirel ve Turgut Özal'a kadar askeri vesayetin hakim olduğu dönemlerde yaşanan çarpıcı ayrıntılara dikkat çekti. Donat, Erdoğan ile ilgili olarak da iki çarpıcı ayrıntıyı hatırlattı.
Askeri vesayet... "Boru değildi"
Yavuz Donat / Sabah
Adnan Menderes'in meşhur sözü: "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür."
Yani... İnsan hafızasının unutmak gibi bir hastalığı var.
İnsan... Çabuk unutuyor.
Başbakan Turgut Özal "1983-1987 arasında", devlet protokolünün "Yedinci sırasında"yürütülmüştü.
Anavatan Partisi "Tek başına iktidardaydı... Fakat..."
Başbakan "Eşli protokolde" on dördüncü sıradaydı.
Evet... İnsan çabuk unutuyor.
Unutunca da "Askeri vesayeti boru sanıyor."
Yok... Hayır hayır... Boru değildi.
Çoktan unutuldu
Bir zamanlar... Recep Tayyip Erdoğan "Siirt'e gidecekti."
Siirt Havaalanı uçağın inişine uygun değildi.
En yakın havaalanı neresi?... Batman.
Tayyip Bey de "Öyleyse Batman'a inelim" dedi.
"Asker" iniş izni vermedi... Öyle ya... "O zaman" orası askeri havaalanıydı.
Asker izin vermedikçe "Sivil uçak inemezdi."
Erdoğan da "Sivil" olduğuna göre...
"Hemşehrim yassah!... İnemezsin."
Batman Valisi "Devreye" girdi, "Ağırlığını" koydu:
- Eğer Mülki İdare Amiri ben isem... Bu uçak, bu havaalanına inecek.
Ve Tayyip Bey'in uçağına "İniş izni verildi."
Batman Valisi kim miydi?... Efgan Ala... Şimdi "Başbakanlık Müsteşarı."
Bu olay "Çoktaaan" unutuldu... Hatırlayanınız var mı?
Unutkanlık
Cemal Gürsel... İhtilalin (27 Mayıs 1960) lideriydi.
Ölünce "Nereye" gömüldü?
Anıt Kabir'e. (Daha sonra kaldırıldı.)
Celal Bayar... İhtilalin devirdiği Cumhurbaşkanı'ydı.
Bayar, Kayseri Cezaevi'nde yatarken... Ve eşi onu ziyarete giderken... Trende kalp krizi geçirdi... Öldü.
Celal Bayar "Eşi Reşide Bayar'ın cenazesine katılamadı."
Neden mi? "Asker" izin vermedi.
Bugün... Bunu çok kişi bilmez... Bilenlerin de çoğu unutmuştur.
Gata
Nejat Uygur Ankara'da hastalanmıştı...
GATA'da yatıyordu.
Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan GATA'ya gitmek istedi.
Nejat Uygur'a "Geçmiş olsun" diyecek, eşi Necla Uygur'a moral verecekti.
Ama... "GATA" adı üstünde... Gülhane Askeri Tıp Akademisi.
Yani "Askeri bölge."
Emine Erdoğan'ın "Başı kapalı" olduğuna göre...
"Yassah!... Giremez!.."
Emine Erdoğan "GATA'ya giremedi", Necla Uygur'la bir "Pastanede" buluştular.
Zaman geçiyor... İnsan unutuveriyor.
Gözdağı
Sene 1965... Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel seçim kampanyasında...
Demirel kürsüde konuşurken, önüne "Katlanmış bir kâğıt" konuluyor.
Demirel bir yandan konuşmaya devam ederken, bir yandan da kâğıdı açıp göz gezdiriyor.
Kâğıtta ne mi yazılı?
"Menderes'in başına geleni unutma... Senin de sonun öyle olacak."
Bu olayı biliyor muydunuz?
Yoksa... Biliyordunuz da unuttunuz mu?
Alçak uçuş
Alçaktan uçuşu anlarız da... Jet uçağı "Caminin minaresinin âlemine" değecek kadar da alçaktan uçar mı?
Eğer uçarsa... Ve uçtuğu yer Keçiören'se...
Keçiören'de de "Çiçeği burnunda Başbakan" oturuyorsa...
Eeee... Ne demek oluyor bu?
Unuttunuz mu?