HAKSÖZ-HABER
Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Kurttepe Köyünde "Komünist Çavuş" olarak bilinen 58 yaşındaki Durmuş Çavuş akciğer kanseri sonucu vefat etti. Köyün imamı Zafer Gerek, "Ben komünistin salasını da okumam, cenazesini de kıldırmam" dedi. Köy ikiye bölündü.
Cenazenin kaldırılabilmesi için Komşu Cinali Köyü'nün imamı Vatan Taşdemir getirildi ve kılınan namazın ardından defin gerçekleşti.
CHP VE MÜFTÜLÜK YARDIMA YETİŞTİ!
Haberler.com sitesinin aktardığına göre İmamın bu tutumu "Komünistin cenazesi kılınır mı, kılınmaz mı?" tartışmasına neden oldu. Cenaze ortada kalınca, durum CHP İl yöneticilerine bildirildi, müftülükten cenaze namazının kılınabilmesi için yardım istendi.
Müftülüğün devreye girmesiyle komşu Cinali Köyü İmamı Vatan Taşdemir Kurttepe köyüne getirildi. Cuma namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından "Komünist Çavuş" toprağa verildi.
JANDARMAYA DEVREYE GİRDİ, İMAM KÖY DIŞINA ÇIKARILDI
İmamın cenaze namazını kıldırmamasının yarattığı gerginliğin giderek büyümesi üzerine Jandarma timleri köyde sıkı önlemler aldı, imam da köy dışına çıkarıldı. Bu gelişmeler üzerine Kurttepe Köyü İmam Zafer Gedik İl Müftülüğü tarafından görevden alındı.
CHP’Lİ İL BAŞKANI BÖYLE BUYURDU
Cenaze törenine katılan CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin, "Dindar ve kindar nesil yetiştirme sevdasında olanların imamları ne hale getirdiğinin son göstergesidir. Bir imam ben falanca solcu ya da komünist diye dini vecibelerini yerine getirmemezlik edemez" dedi.
MÜFTÜLÜKTEN GARİP GEREKÇE
Cenaze namazına katılan Pınarbaşı İlçe Müftüsü Reşat Üstün de, imamım hiçbir şekilde mazeret gösterme hakkı olmadığını, ancak görevden alınan imamın ölen Durmuş Çavuş'un cenaze namazını komünist olduğu için değil aralarında şahsi bir mesele olduğu için kıldırmadığını, bunun da hiçbir şekilde mazeret olarak kabul edilemeyeceğini, bu nedenle derhal görevden aldıklarını söyledi.
Müftülük her ne kadar olayı sulandırarak kişiler arası husumete bağlasa da meselenin aslının kimlik tutarlılığı olduğu açık. Kendisini İslam’a rağmen şu veya bu ideolojiyle tanımlayan insanların elbette dinsel-ideolojik tercihlerine saygı duyulabilir ancak kendisini İslam’dan gayrı bir din-ideoloji ile tanımlayan kimselerin ölülerine Müslümanlık muamelesi yapmayı beklemeye hakları olmasa gerek. Hele de Diyanet’in bu meselenin üzerini örten değil, aksine kimlik bulanıklığını gideren taraf olması gerekir. Kayseri’deki bu gelişme süre gelen bu kimlik bulanıklığı, tutarsızlık ve hatta ikiyüzlülükle birlikte düşünüldüğünde imam Zafer Gerek’in görevinden atılarak mağdur edilmesi değil olsa olsa bu ilkeli tutumu dolayısıyla tebrik edilmesi lazım!