SERKAN AYAZOĞLU'nun haberi:
Kuzey Kıbrıs’ta askerliğini yaparken “Disko” denilen Askeri Disiplin Koğuşu’nda gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren İstanbullu er Uğur Kantar’ın babası Aydın Kantar, çarpıcı bir iddia ortaya attı. Baba Kantar “TBMM Alt Komisyonu olayı incelemek için Kıbrıs’a geldiğinde oğlumun öldürüldüğü Kolordu Disiplin Cezaevi yerine Girne’de bir başka diskoyu gösterdiler” dedi.
TBMM İnsan Hakları Alt Komisyonu, 12 Şubatta Kıbrıs Gazi Magosa’da askerliğini yaparken gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren er Uğur Kantar olayını incelemek için Ada’ya gitti. Gerekli incelemeleri yaptıktan sonra komisyon geri döndü ancak baba Aydın Kantar komisyonun incelemesine ilişkin çok tartışılacak bir iddia ortaya attı. Taraf’a konuşan baba Kantar, “Komisyona oğlumun işkenceyle öldürüldüğü Gazi Magosa’daki Kolordu Disiplin Cezaevi yerine Girne’de bir başka cezaevini gösterdiler. Bunların arasında bile bir saatlik mesafe var. Son duruşmada da tanıklar orada ne olup bittiğini, nasıl işkencelerin yaşandığını detaylarıyla anlattı” dedi.
Tanık askerler ifade verdi
Girne Askerî Mahkemesi’nde 17 Şubatta görülün davanın son duruşmasında Uğur Kantar ile birlikte diskoda kalan Adil Vural ve Gazi Yılmaz isimli askerler tanık sıfatıyla ifade verdi. Vural, mahkemeye tutanaklarına da geçen ifadesinde şunları kaydetti: “Er gardiyanlar Ayhan Arslan ve Fırat Keser’den sebepsiz yere tekme ve tokat yedim. Uğur Kantar özellikle en çok dayak yiyenlerdendi. Son gün Uğur’u dayak atmaya içeriye götürürlerken, ben özellikle burada bulunan sanık Ahmet’e ve diğer gardiyanlara ‘öldürecekler bu çocuğu, engel olun’ dedim ancak ‘Bize ne, biz mi getirdik?’ diyerek hiç ilgilenmediler. Cezaevinde bulunduğumuz yer duvarları yüksek, tepeden güneş vuran bir yerdi. Nerede ise 50 derece sıcaklık oluyordu. Arkadaşlardan duyduğuma göre Tümen Komutanı, cezaevinden 500 metre uzaklıktaki makamından, mahkûmların seslerini duyacağım diye emir vermiş.”
Sahte tutanak tuttular
Yılmaz ise “Uğur’u kelepçeleyip güneşin altında bıraktılar, orada yarım saat kadar beklettiler. Baygındı. Daha sonra gölgeye aldılar. Ayıltmak için üzerine su döktüler. Daha sonra kafalarına göre tutanak tuttular. ‘Çöp tenekesine vurdu, küfür etti’ diye yazmışlar. İmza atacak hali olmadığı için parmak bastırdılar” dedi.
TARAF