Hakikaten yapmayın böyle; millet tam 'Kasımda andıç başkadır' anlayışıyla yaklaşırken, en azından sizler 'ıslatmışken' zihninizi hafiften, yine berbat etmeyin, komik bile olmuyor artık.
Çuvallara dar gelen mızrakları mizah ile örtmeyin lütfen. Gece yarısı araba farlarına yakalanmış tavşan gibi yüzümüze bakarken; 'İnternet emrini hükümet verdi' şeklinde manşet atmayın. 'Acı acı' bile gülemiyoruz size. Her türlü teşne olmayı, yaranmayı, yandaşlığı, yalakalığı anlıyoruz da, milletin zekâsıyla alay eder gibi bu tür müptezelliklere girişmeyin hiç olmazsa!
Siz okurlarınıza tam olarak yansıtmadınız, hani belki haberin o kısmını kendiniz de pek okumamışsınızdır, o nedenle size bir iyilik yapayım. Şöyle deniyordu ikinci ihbar mektubunda: 'Genelkurmay'da yürütülen psikolojik harekât faaliyetleri kapsamında internet faaliyetlerinin detaylarını paylaşmak istiyorum. Genelkurmay'ın kullandığı 42 sitenin bilgileri kamuoyuna yansıyınca kapatıldı. Cunta aracılığı ile komuta katının görüş ve onayı alınarak 4 adet site faaliyete geçti. Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda görevli şube müdürlerinin üzerine kredi kartları alınarak, ödemeler bunlarla yapılacak şekilde yeni alan adları temin edildi...'
Demek ki durum Holding medyasının 'cambaza bak' oyunuyla gözden kaçırmaya kalkıştığı gibi değil. Yani ortada 'takip etmek' gibi (o da ayrı bir sakatlık ya neyse) bir durum yok ki, bu takibin bilmem kaç yılındaki bir 'emir'e bağlanarak meşrulaştırılması mantıklı olsun. Tıpkı 'bitirme planı'nda olduğu gibi bir durum var: 'Site yap, suç oluştur, psikolojik harekâta giriş!' Tam olarak şöyle: 'Gülen cemaatinin, Işık Evleri baskınlarında bulunması sağlanacak silah ve mühimmat sayesinde, Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü olarak yargılanması sağlanacak!' Siz bakmayın 'Gülen Cemaati' filan dediklerine, bazılarının kriterlerine göre Obama bile Gülenci. Nasıl olsa hareket eden her nesne düşmandır!
Eh, evlere bir şey koyamadık, bari birileri adına site yapıp oralara bir şey koyalım...
Elbette bu 'mızrak gibi' aşikar iddia, tek tek site isimleri ve hatta kredi kartı numaraları vererek destekleniyor. Ne yapılan açıklamalarda, ne de Andıç medyasının çitileme çabalarında bu kısımlar yok tabii...
Ha, elbette tüm bunları anlıyoruz esasen. Kimse holding medyasından ve Ergenekon'un basın uzantılarından 'bu ne rezilliktir' deyip üzerine gitmesini beklemiyor elbette! Ama milleti 'aptal' yerine koymaları da tuhaf oluyor sevgili okurum.
Yoksa tüm bu yukarıdakilere bir de yine 'plan'ın 'kara propaganda' bölümünde medyanın etkin kullanımı kısmını ekleyince manzara çok daha netleşiyor bittabi.
Bir şey daha; madem iş gırgıra vuruluyor şöyle mi diyelim: Açılan bilmem kaç sitenin kapatılması yerinde olmuştur. Zira harcanan para, emek ve mesaiye yazıktır, zira bu işi gönüllü olarak yapan bir kısım medya zaten şu an muvazzaf olarak görev yapmakta, tepe tepe kullanılmaktadır!
Böyle mi düşünelim yani?
Samimiyet dostlar samimiyet...
Çıkıp mert bir şekilde; 'kardeşim bırakın Ergenekon'u, demokrasiyi, özgürlüğü. Keyfimiz iyiydi işte nedir derdiniz?' diye diklenin anlayalım sizi. Vicdanlı ve demokrat görünmeye kalkışıp sonra da böyle şaklabanlıklar yapmanız artık güldürmüyor bile milleti. Bakın insanlar görüp mail ile hatırlatıyor işte: 'Falanca gazete kibrit kutusu kadar verdiği 'ihbar mektubu' haberinin cevabı olan 'Emir hükümetten' haberini niye manşetten çakıyor?'
Eminim size de geliyordur bu 'yutmadık' içerikli mesajlar. Lakin tıpkı medyanızın internet ortamındaki yorumlar gibi bunları da 'tıraşladığınız'ı biliyoruz artık.
Ve fakat yine de bir şeyleri savunurken asgari zekâ sınırına dikkat edin, komik bile olmuyor artık.
'Emir hükümetten'miş...
Öyle mi?
Yapmayın gözüm!
ZAMAN