Özellikle kırsal ve sınır bölgelerinde ortaya çıkan ve uyuşturucu kaçakçılığı, yasa dışı maden işletme ve küçük yaştaki çocukları zorla silah altına alma gibi suçlara karışan çetelerin birbiriyle çatışmasından ötürü 2022'de 123 bini aşkın sivil, evini terk etmek zorunda bırakıldı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), "İnsani Sorunlar 2023" raporunda, 2022'de zorla yerinden edilme ve kaçırma hadiselerinde insan hakları ihlallerine yönelik ciddi artışlar yaşandığını bildirdi.
ICRC, Kolombiya'nın özellikle kırsal ve sınır bölgelerinde çok sayıda silahlı çatışmanın devam ettiğine dikkati çekerek zorla alıkoyma, orantısız güç kullanımı, cinsel şiddet ve küçük yaştakilerin zorla silah altına alınması gibi vakalar tespit ettiklerini belirtti.
Barış anlaşmasından bu yana 1000’den fazla kişi kayboldu
Barış anlaşmasından bu yana 1122 kişinin kaybolduğunu kaydeden ICRC, son 6 yılda 56 kişin patlayıcı cihazların infilak etmesinden dolayı hayatını kaybettiğini açıkladı.
Kasım 2016'da FARC ile barış anlaşması imzalanmasından sonra ortaya çıkan bazı silahlı gruplar, özellikle ülkenin ücra kasaba ve köylerinde yaşayan halk için güvenlik sorunlarına yol açtı.
Silahlı grupların uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetleri, yasa dışı madenlerin işletilmesi, rakip çetelerin alan mücadelesi için birbirlerine saldırması, geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlayan köylüleri olumsuz etkiliyor.
AA muhabiri, bölgedeki kaynakları tarayarak ülkede "kanayan yara" olarak nitelendirilen zorla yerinden edilme sorununu derledi.
Yerinden edilmeler artışta
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) verilerine göre, Kolombiya'da 2012'de 45 bin 22 kişi, 2013'te 41 bin 287 kişi, 2014'te 41 bin 956 kişi, 2015'te 19 bin 887 kişi, 2016'da 14 bin 321 kişi, 2017'de 18 bin 817 kişi, 2018'de 51 bin 212 kişi, 2019'da 25 bin 48 kişi, 2020'de 32 bin 217, 2021'de 82 bin 846 kişi ve 2022 de ise 123 bini aşkın kişi zorla yerinden edildi.
Yerinden edilmelerin FARC ile barış anlaşmasının imzalandığı 2016’da azaldığı ancak daha sonra olağanüstü şekilde arttığı dikkat çekti.
USAID, narkotrafikçi suç örgütü Clan del Golfo, Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN), Kolombiya Gaitanist Öz Savunmacıları (AGC), Segunda Marquetalia, Sierra Nevada de Santa Marta Öz Savunma Kuvvetleri ve silah bırakmayan eski FARC mensuplarının bu soruna yol açtığını belirtti.
En çok maruz kalan bölgeler
Ülkenin yönetim bölgelerinden Narino, Antioquia, Arauca, Choca, Cauca, Norte de Santander ve Caqueta şiddet ve silahlı çatışmalardan en çok etkilenen yerler olarak biliniyor.
Sadece geçen yıl Narino'da 11 bin 470 ve Antioquia'da 6 bin 412 kişi düzensiz silahlı grupların tehdit ve şantajları sebebiyle yerlerinden edildi.
"Bazı sistematik sorunları var"
ICRC delegasyonu başkanı Lorenzo Caraffi, silahlı gruplar ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda azalma olduğunu, bunun da özellikle yerliler için bir miktar rahatlama anlamına geldiğini söyledi.
Sivillere yönelik insan hakları ihlallerinin devam ettiğini vurgulayan Caraffi, "Bazı sistematik sorunlar var, bunlar aşılırsa silahlı çatışmaların sona ereceği hususunda umudumuzu sürdürebiliriz." ifadesini kullandı.
Caraffi, 2018'den sonra silahlı aktörlerin yeni bir yapılanma içerisinde olduğunu gözlemlediklerini ve bu kişilerin ülkenin güneyi ile Venezuela sınırına doğru yoğunlaştığını söyledi.
Kırsal bölgelerde sağlık tesislerine ve çalışanlarına yönelik son yıllarda 426 saldırı yapıldığının altını çizen Caraffi, vakaların yüzde 55'inin Antioquia, Kuzey Santander, Cauca, Choco ve Huila'da meydana geldiğini belirtti.
Tam barış politikasına destek
Caraffi, ülkedeki bütün olumsuzluklara rağmen hükümetin "tam barış politikasını' desteklediklerini ve silahlı gruplarla yapılan barış müzakerelerini olumlu bulduklarını bildirdi.
Silahlı çatışmaların azaltılmasına yönelik atılan adımları desteklediklerini belirten Caraffi, "İnsanların güvenliğinin sağlanması elzemdir. Geçen yıl 74 bini aşkın kişiye gıda ve sağlık desteğinde bulunduk. Ayrıca 1170 cinsel şiddet mağduruna uyum ve psikolojik destek sunduk." değerlendirmesinde bulundu.