Koç ile FETÖ Nasıl Uzlaştı?

Ali İhsan Karahasanoğlu

Koç grubuna ne zaman eleştiri yöneltsek..

Hemen açıklama yolluyorlar..

“İfadeler gerçek dışıdır” diyorlar..

Ama, “İfadeler gerçek dışıdır” demekle, gerçekler örtbas edilemiyor.. Edilemez.

Aralık ayında somut verilere dayanarak, “Meşru hükümeti devirmek için terör örgütü FETÖ’ye yardım etme suçlamasına muhatap olan Cumhuriyet gazetesi”ne “finans desteği” sunduklarını yazdım.

Hemen açıklama yolladılar..

“İş dünyasında hedef gösterildik” dediler.

“Yayın kuruluşlarına, editoryal tercihlerine göre reklam vermiyoruz. Dolayısı ile finansman sağlama iddianız yanlış” dediler.

“Koç Holding ve bağlı şirketlerinin reklamları ülkemizin her görüş ve anlayıştan yayın kuruluşunun neredeyse tamamında ticari anlaşmalar elverdiğince yer almakta olduğu bunun zaten açık bir kanıtıdır” dediler..

Bu açıklamaları doğru olduğu için değil..

Cevap hakkına saygı duyduğumuz için.. Tek taraflı suçlama ile, kimseye yargısız infaz yapma niyetimiz olmadığı için.. 4 Ocak tarihli gazetemizde aynen yayınladık.

Ama üzerinden daha bir hafta bile geçmeden..

Dün gazeteleri masama koyduğumda..

Gerçek”lerle bir daha yüz yüze geldim..

En çok satan 10 gazeteye, sayfa sayfa baktım..

Hiçbirisinde olmayan Koç grubuna ait reklam, sadece ve sadece, Cumhuriyet gazetesinde var..

Hani açıklamalarında dediler ya: “Her görüş ve anlayıştan yayın kuruluşunun neredeyse tamamı” diye..

“Neredeyse tamamı” diyerek..

Bazı gazetelere önyargılı olduklarını açıkça itiraf etmiş oluyorlar zaten..

Ama ben olayın o kısmında da değilim..

“Neredeyse tamamında eşit verildiği” ileri sürülen reklamların..

“Neredeyse sadece Cumhuriyet’e verildiği” maddi gerçeğini ispatta ısrarcıyım..

Açıklamayı yollayan Koç grubu yetkilileri de.

Kendilerine farklı raporlar sunuluyorsa..

Dünkü en çok satan 10 gazeteyi önlerine alıp baksınlar..

“Neredeyse tamamı”nda değil.

“Hiçbirisinde olmayan reklam”, sadece ve sadece.. Genel yayın yönetmeni casusluktan tutuklanan.. Sonrasında gizli sırları ifşadan ceza alan.. Ve yurtdışına kaçan.. Diğer yöneticilerinin de büyük çoğunluğu, FETÖ’ye yardım ve yataklıktan tutuklu olan Cumhuriyet gazetesinde var.

Onlar da görsünler..

Kandırılıyor iseler, ilgilileri uyarsınlar..

Tam bu noktada..

Koç’un benzer “finans sağlama” operasyonunu hatırlatayım..

2004’te Tuncay Özkan’ın, kendi adına kurduğu Kanaltürk televizyonuna, Koç grubu, astronomik fiyatlarla, bol keseden, reklam adı altında, yüksek ücretler ödemişti.. Daha yayına başlamayan televizyonda, bir yıllık peşin ödemeler yapılmıştı..

2007’den sonra, FETÖ bu “finans aktarma” operasyonunu deşifre edip, ceza soruşturmasını başlatınca..

Aydın Doğan’ın başına gelenler, Koç’un da başına gelmişti..

Aydın Doğan’da, FETÖ ile uzlaşmanın sürecini, daha geniş verileri ile biliyoruz.

Hergeleleri diyor ki, “Biz devletle 2011’de uzlaştık. FETÖ’cü avukatlara vekaleti 2012’de verdik. FETÖ enayi mi, vekaleti almadan dosyayı çözsün!”

Elimizde veriler olduğu için, hemen cevabı yapıştırıyoruz.

“Siz devletle vergi uzlaşmasını 2011’de yaptınız. Vergiyi hallettiniz. Ama hapis cezasını halledemediniz. Onu da, 2012’de, devletle değil, FETÖ ile uzlaşarak hallettiniz. Alın size, 2012 Nisan ayındaki Yargıtay kararı” diyoruz..

Apışıp kalıyorlar..

Aynı ayrıntılı bilgileri, Koç dosyasında maalesef somut verileri ile ortaya koyamıyoruz.

Evet, aynı sürecin yaşandığından, adım kadar eminim..

Ama..

“Şu tarihte bürokratik işlemler tamamlandı.

Şu tarihte savcılığa gitti..

Şu tarihte dava açıldı..

Şu tarihte anlaşma yaptınız” diyemiyorum..

Bunun sebebi..

Koç grubunun Aydın Doğan’dan daha tecrübeli olması..

Başına gelecekleri çok öncesinden sezinleyip, anlaşmayı çok daha önceki yıllarda yapmış olması..

Ve karşılığında da.

Pek alışık olmadığımız türden, dosyanın takipsizlikle değil.. Dolapta saklanarak akamete uğratılması..

Kimdi o savcı?

O savcıyı siz de tanıyorsunuz..

25 Aralık darbe girişiminin faili, adliye önüne çıkıp, meşru hükümete karşı bildiri okuyan Muammer Akkaş..

Şimdilerde, hakkındaki yakalama kararı sebebi ile ülkesinden kaçan..

Ve yurtdışında yaşayan..

FETÖ mensubu savcı..

Peki ne vardı, o dosyanın içinde?

O dosyanın içinde, Koç grubunun, bugünlerde Cumhuriyet gazetesine sağladığı “finans”ın benzeri vardı.

Nasıl bugün meşru hükümetin illegal yollarla devrilmesi için her türlü mücadeleyi yapan Cumhuriyet gazetesine normalin çok üstünde reklam vererek, finans aktarımı yapıyorlarsa..

O tarihte de..

Yine AK Parti’nin devrilmesi için.

Tuncay Özkan’ın kurduğu Kanaltürk’e, normalin çok üstünde verdiği reklamların listesi vardı..

Aydın Doğan’ın önüne, Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin “Mahkumiyet gereklidir” ilamı konuldu..

Aydın Doğan, “Tamam teslim oluyorum. Ne istiyorsunuz” dedi..

FETÖ’nün avukatlarına vekaletler verildi.

Himmetler ödendi..

Anlaşma sağlandı..

Koç’ta ise..

Dava aşamasına gelmeden..

Koç sordu: “Ne istiyorsunuz?”

Talepler iletildi..

Uzlaşma sağlandı..

Türkçe Olimpiyatları’na sponsorluklar üstlenildi..

Telefonda saygılar sunuldu..

Ve “Kanaltürk’e reklam adı altında finans sağlama” dosyası, FETÖ’cü savcı Muammer Akkaş’ın dolabında, uyutulmaya bırakıldı..

Koç bu yazıma da cevap yollayacaksa..

Lütfen şu Kanaltürk dosyasının sonucu hakkında da bir bilgi versin.. Bir de, dünkü en çok satan gazetelerde olmayan reklamın, sadece Cumhuriyet’te niçin yayınlandığını, izah etsin.. 

İzah etmese de, açıklamalarını yayınlarım da..

Okuyucuya haksızlık etmiş oluruz.

Yeni Akit