HAKSÖZ HABER
Özgür Suriye Ordusu’nun Kobani’de IŞİD’e karşı savaşan YPG’ye savaşçı desteği göndereceğine ilişkin iddialar uzun bir zamandır gündemdeydi. Ve nihayet iki gün önce Irak Kürdistanı’ndan gelen peşmergelerin girmesinin hemen öncesinde 200 civarında ÖSO savaşçısının Kobani’ye girdiği açıklandı. Türkiye’nin de çok önem verdiği ve sürekli biçimde gündemde tuttuğu bu organizasyonda Albay Abdulcabbar Akidi’nin başrolü oynadığı görülüyor.
Oysa kendisini ÖSO komutanı diye tanıtan Albay Abdulcabbar Akidi’nin ÖSO’yu temsil etmediği gibi, uzun zamandır ÖSO içinde herhangi bir pozisyona sahip olmadığı da bilinmekte. Üstelik bu tartışmayla ilgili olarak bundan bir hafta önce Halep Devrimci Askeri Konsey Başkanlığı adına yapılan bir açıklamayla ÖSO adına Kobani’ye asker gönderileceğine dair iddialar yalanlanmıştı. Tuğgeneral Zahir es-Sakit imzasını taşıyan açıklamada Halep’teki duruma dikkat çekilmiş ve Kobani’ye savaşçı gönderemeye kalkışan gruplarla hiçbir bağın bulunmadığı ilan edilmişti.
Peki tüm bu gerçeğe rağmen Kobani’ye savaşçı organizasyonuna kalkışan Akidi kim ve ne yapmaya çalışıyor?
Açıkla görülüyor ki, Akidi parayla asker toplamakta. Türkiye’nin görevlendirmesiyle giriştiği bu organizasyonla Kobani’de PYD/PKK harici unsurların öne çıkartılması çabalarına zemin oluşturma derdinde. ÖSO adının bu kampanyada öne çıkartılmasının Türkiye’nin hem PYD/PKK’ya karşı denge siyaseti geliştirme çabasıyla hem de Amerikalıları iknaya çalıştığı eğit-donat teorisi ile irtibatı var.
Mamafih ortada yalın bir gerçek var. Kobani’deki PYD/PKK – IŞİD savaşına bu biçimde dahil olmak Esed rejimine karşı mücadeleyi unutmak demektir. Halep ağır bir muhasara altındayken hiçbir Suriyeli mücahidin Kobani’de PKK hakimiyeti sürsün diye savaşması beklenemez. Türkiye’nin teşvikiyle Albay Akidi’nin giriştiği bu kampanyanın Suriyeli tüm muhalif grupları aşırı bir şekilde rahatsız ettiği açıktır. Lejyoner mantığıyla girişilen bu iş hiçbir biçimde Suriye halkının lehine olmadığı gibi, direnişçiler arasında da bir fitne unsuruna dönüşebilir.