Klas Duruşa İki Örnek: Raid Salah ve Noam Chomsky

ALİ DEĞİRMENCİ

Raid Salah serbest bırakıldı.

Yaklaşık üç hafta süren kanunsuz gözaltının ardından, 18 Temmuz Pazartesi günü Salah’ın serbest bırakılması üzerine, İngiltere'deki İslami Girişim, İngiliz Yüksek Mahkemesi'nin kararının dünyanın her yerinde Filistinli liderlere ve Filistin davasına savaş açan Siyonist lobi için büyük bir yenilgi olduğunu söyledi.

Raid Salah için Türkiye de dahil olmak üzere, birçok yerde birçok eylem ve etkinlik düzenlenmiş, güzel ve etkin bir dayanışma örneği sergilenmişti. Salah için açıklama yapan ve ona yönelik kötü ve artniyetli muameleleri kınayanlardan biri de Noam Chomsky idi.

*

Şeyh Raid Salah, 1948 yılında siyonist rejim İsrail tarafından işgal edilmiş Filistin topraklarındaki İslami Hareket’in lideridir.

1990′lı yıllarda Ummu’l Fahm şehrinin belediye başkanlığını yapan Salah, özellikle 2003 yılından sonra aktif olarak İslami Hareket’i yönlendirmeye başladı. 2003 yılında yapılan seçimlerde HAMAS adına yaptığı çalışmalardan sonra siyonist rejim istihbaratı tarafından yakın takibe alınan Salah tutuklanarak 18 ay hapis cezasına çarptırıldı. Asılsız suçlamalarla iki yıl hapiste tutulduktan sonra şartlı olarak serbest bırakılan Salah’ın İsrail dışına çıkmasına izin verilmedi.

Son yıllarda ise özellikle siyonist yahudilerin Mescid-i Aksa ve Kudüs’e karşı komplolarını kamuoyuna açıklayan Salah, her zaman en ön safta mücadelesini sürdürmektedir. Mavi Marmara kıyamında da yer alan Raid Salah’ın bu yolculuktaki duruşu, öncülüğü ve Türkiyeli müslümanlara yönelik ilgi ve yakınlığı hakkında, İbrahim Sediyani’nin “Şeyh Raid Salah” başlıklı yazısı okunabilir (Yenisöz, 6 Temmuz 2011).

Şeyh Raid Salah müslümanlar arasında “Mescid-i Aksa’nın Muhafızı” olarak bilinmektedir.

*

Avram Noam Chomsky ise 1928 doğumlu. O da Edward Said gibi aslında ünlü bir dilbilimci.

Rus göçmeni olan ve İbranice öğretmenliği yapan William Chomsky’nin oğlu. Chomsky, ABD Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde dilbilim profesörü olarak görev yapmakta.

Dilbilimsel çalışmalarının yanı sıra Kuzey Amerika’nın en önemli sol politikacı ve entelektüellerinden biri sayılmakta Chomsky. Vietnam Savaşı’ndan itibaren Amerika’nın dış ve ekonomik politikalarında dünyaca tanınan katı bir eleştirmen. 1992 yılında gerçekleşen Sanat ve İnsan Hakları Takdirnamesi’nde, 1980 ve 1992 yılları arasında dünyanın en çok alıntı yapılan yaşayan insanı seçildi.

Yahudi asıllı olan Noam Chomsky, Anarko- sendikalizme sempati ile bakan özgürlükçü bir sosyalist ve Dünya Endüstri İşçileri Vakfının bir üyesi. Kasım 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu “dünyanın ilk 100 entellektüeli” listelerinde, 2005 yılında 1., 2008 yılında 11. sırada yer aldı.

ABD ve İsrail yönetimi tarafından hiç sevilmeyen Chomsky’nin Türkçeye çevrilen kitapları arasında Amerikan Müdahaleciliği, 11 Eylül ve Sonrası, Dünya Düzeni: Eskisi Yenisi, Dil ve Zihin, Demokrasi / Gerçek ve Hayal, Batı’nın Yeni Standartları, Halkın Sırtından Kazanç, Medya Gerçeği, Sömürgecilikten Küreselleşmeye adlı yapıtları sayılabilir.

*

Edward Said’in, Lübnan sınırından İsrail’e taş atmasını hatırlayanlar vardır. Ünlü yazar, sembolik anlam ve değeri yüksek bu tanıklığıyla Filistin’de yaşanan zulüm ve kıyımlara dikkat çekmiş, direniş ve mücadeleye destek vermişti.

Seyredenlerin, aydın yahut sanatçı geçindiği hâlde İsrail’le aynı dili konuşanların, oh çekenlerin, iş birliği yapanların, gammazlayanların, gölgesi arkadan vuran hainlerin, katliamları cips yiyerek yorumlayanların, “Bunlar yüzünden ağız tadıyla içki bile içemiyoruz.” diyenlerin ayıbını suratlarına çarparcasına somut ve umut aşılayıcı bir örneklik sergilemişti.

Amerikalı ünlü düşünür Noam Chomsky de geçtiğimiz günlerde Şeyh Raid Salah'ın Londra'da gözaltına alınmasını açıkça eleştirdi, İsrail’i ve İngiltere’yi kınadı. Chomsky, Şeyh Raid Salah'ın Arap toplumunu temsil etmedeki rolünü övdü ve İngiliz hükümetinden Salah'ı hemen serbest bırakmasını istedi.

Bu da her şey bir tarafa insanlık adına, insanî değerler adına önemli ve etkileyici bir tutum kuşkusuz. Halka, halkın değerlerine yukarıdan bakmayı marifet zanneden, kendi insanına olmadık bahanelerle hakaret etmeyi adeta bir davranış kalıbı hâline getiren, yeryüzüne egemenlerin gözlüğüyle bakmaktan kurtulamayan, kıymeti kendinden menkul aydın müsveddelerinin örnek alması gereken bir klas duruş örneği.

İslami değerlere hakaret ederek öne çıkmaya çalışan, emperyalist politikalarla bütünleşen, sömürgeciliğin keşif kolu olarak çalışan bazı Batılı yazar, çizer ve yapımcıları savunmak için gecesini gündüzüne katan, Batının gönüllü yeniçeriliğine soyunan, yeri geldiğinde alçaklık ve ahlaksızlığa çanak tutan, postal yalamaktan ve apoletli zorbalara yaranmaktan tiksinmeyen, cehalet ve kanaralaşmanın bin bir türünü örnekleyen, daha saymakla bitmeyecek marifeti olan “aydınlarımız”ın çoğunun Filistin konusunda, Ortadoğudaki zulümler ve direnişler konusunda utanç tabloları sergilediklerine az tanık olmadık.

Şimdilerde eylül ayında İran’a saldırmayı planladığı konuşulan İsrail, onlarca yıldır murdar baltalı bir Kabil gibi kan gölüne çeviriyor Ortadoğu’yu. Bu modern zamanların Ebrehe’sinin, insan türünün dünyada şimdiye kadar gördüğü en büyük zulüm ve kıyımların altında imzası var. Ve bütün bunları büyük bir pervasızlıkla, pişkinlikle, dünyaya meydan okurcasına yapmaya devam ediyor. Gazze üzerindeki abluka ve saldırıları, en ağır silah ve yöntemlerle yapılan yıkımları haklı göstermeye çalışıyor hâlâ. Son yılların en insani, en etkili ve en yaratıcı eylemlerinden biri olan ve Gazze halkına yardım götüren aktivistlere yaptıklarını, Mava Marmara katliamını savunmaya devam ediyor hâlâ. Yeni kampanyaları baltalamaya, yardım gemilerine sabotaj düzenlemeye, Filistin halkının devlet talebini Avrupa ve ABD üzerinden kuşatıp engellemeye dönük çabalarını ve bütün bunları yaparken epeyce taraftar bulduğunu da hep birlikte görüyor, gözlemliyoruz. Yandaşları, yalakaları bir anda mantar gibi çoğalıveriyor nedense.

Şeyh Raid Salah’ın İngiltere’de derdest edilip hapse atılmasında da İsrail’in etkili olduğunu söylemeye gerek bile yok aslında.

İngiliz polisi Şeyh Raid Salah'ı yaklaşık üç hafta önce Filistin hakkında konferans vermek üzere geldiği Londra'da hiçbir suçlamada bulunmadan gözaltına almış ve ülkeden sınır dışı edilmesine karar vermişti.

İngiliz polisinin kararına itiraz eden Şeyh Raid Salah ise kararın iptali için mahkemeye başvurmuştu.

Siyonist lobinin baskıları sonucu gözaltına alınan Şeyh Raid Salah, Londra'nın kuzeyinde göçmenler idaresine bağlı bir cezaevine konmuştu. İngiltere'deki Filistin dostları birkaç gün önce başkent Londra'da Başbakanlık konutu önünde gösteri yaparak Şeyh Raid Salah'ın gözaltına alınma kararını protesto etmiş ve serbest bırakılmasını istemişti. Türkiye’de de bu konuda da çok sayıda açıklama yapıldı, duyarlı örgüt ve öbeklenmeler çok sayıda protesto gösterisi düzenlediler. Nihayet, İngiltere Yüksek Mahkemesi, 1948'de işgal edilen topraklarda faaliyet gösteren İslami Hareket'in lideri Şeyh Raid Salah'ın serbest bırakılmasına karar verdi.

Şeyh Raid Salah, ahdine sadık kalan örnek ve öncü bir Allah eri. Zulmün ve zorbalığın karşısında dimdik dikiliyor. Firavunlaşanların ve onlara çanak tutan medya sihirbazlarının oyununu bozmak için koşuşturup duruyor yeryüzünde. Onu destekleyenlerin ve ona yönelik zulmü yüksek sesle kınayanların arasında da dünyanın bir ucundan kalkıp konuşan Chomsky var.

“Tutunamayanlar”ın arasında “tutulamayanlar”ın dayanışması bu. Klas duruşun iki farklı ve iç açıcı, umut aşılayıcı örneği.