HAKSÖZ HABER
Geçtiğimiz aylarda restorasyon çalışması altına alınan Kız Kulesi, hafta sonu paylaşılan bazı görüntülerle sosyal medyada gündem olmuştu. Söz konusu görüntülerde Kız Kulesi’nin kule bölümünün yıkıldığı görülüyordu. Görüntülerin ardından sosyal medyadan büyük tepkiler gelmişken, resmi açıklamalar da peşi sıra paylaşılmıştı.
Sosyal medyada muhalif çevrelerin oluşturmaya çalıştığı algıya göre Kız Kulesi restorasyonla büyük bir tahribata uğramıştı. Yapılan resmi açıklamalar Kız Kulesi’nin 1998 senesinde yapılan kötü restorasyon çalışması sonrasındaki ağır yüklerinden ve tarihsel dokuya uygun olmayan kısımlardan arındırıldığı yönündeydi.
Kız Kulesi Danışma Kurulu Üyesi, İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay şunları dile getiriyor: Sökülmesi gereken kısım sökülmüş. Şimdi ince temizlik yapılacak. Kalan döşemedeki demir donatılar kaldırılacak ondan sonra da restorasyon için hazırlıklar başlayacak. Uygun şekilde yapılmış, fazla bir söküm yok, her şey yolunda. Restorasyonda çay pişirir gibi 10 dakika sonra demlendi olayı yok, değişik teknikler kullanılıyor sağlamlaştırma restorasyonu en sağlıklı şekilde gerçekleştirebilmek sabırla özenle olur. Gelecek seneye umarım bitecek. Umuyoruz dıştan görünüşte malzeme olarak aynı etkiyi yaratacak malzemeler kullanılacak
İşin özünde 1998 senesinde Kız Kulesi’ne daha öncesinde olmayan ve temel tarihi yapıya zarar veren eklemeler yapılmıştı. Demir halkalar ve kubbenin ağırlığı geçen yıllar içinde kendisi tahrip olurken yapının temeline de büyük zarar vermişti. Şimdi yapılan restorasyon ile tarihi yapı orijinal versiyonuna uygun hale getirilirken yıllardır zarar gören yerler de tamir ediliyor.
Sol-Kemalist çevrelerin “Kız Kulesi’ni berbat ettiler” veryansınları ise bizleri Kız Kulesi hakkında geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarttı. 1934 senesine ait Son Posta gazetesinin manşetten verdiğine göre “Kız Kulesinin yeri” hakkında bir takım fikirler öne sürülmüş. “Milli Cidali (milli mücadeleyi) temsil için büyük bir abide dikilecek” başlığının altında “Kız kulesinin yeri yeni heykel için çok muvafık görüldü” yazıldığı görülüyor.
Tasarlanan yeni heykel ise hepimizin tahmin edeceği üzere Mustafa Kemal’e ait. Sanki İstanbul ve Türkiye’de yeteri kadar Atatürk heykeli yokmuş gibi tarihi olduğu kadar sembolik de olan Kız Kulesi yıkılıp yerine Atatürk heykeli dikilmek istenmiş netice olarak!
Tasarlanan çizimler Atatürk’ü kılıcını kuşanmış bir şekilde gösteriyor. Acaba bu tasarılarla Kemalist inkılaplar sebebiyle zaten ıstırap içinde olan İstanbul halkına mesaj mı verilmek isteniyordu. 2022 senesinde “Kız Kulesi yıkılıyor” şeklinde algı oluşturmak isteyenlere 1934’teki plandan bahsetsek eminiz ki alkış tutarlar!
Ama kimse merak etmesin Kız Kulesi yıkılmıyor. Restorasyondan sonra orijinal haline daha uygun bir şekilde tekrardan Üsküdar semalarında görülmeye başlanacak! Heykel sevdalıları bu sefer de şirk kültürünün ritüelleri yerine getirilmediği için öfkelenebilirler!