“Siviller rahat olsun. Bu kadar salak insanların darbe yapması mümkün değildir. Darbe kötü bir şeydir ama; akıllı, cesur ve zeki insanların yapabileceği iştir.”
Kendisi de bir Deniz Generali olan Atilla Kıyat böyle diyor...
Bunu hangi sebeble söylüyor?
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda albay rütbesi ile görev yapan Dursun Çiçek’in imzasının bulunduğu ileri sürülen bir belgenin, Ergenekon sanığı bir avukatın bürosunda ele geçirilmesinden dolayı...
Peki Kıyat’ın bu açıklamasından sonra, Türkiye’deki tüm albaylarda veya generallerde bir hareketlenme oldu mu?
Kimse, “bize hakaret edildi” diye dava açmaya, suç duyurusunda bulunmaya girişti mi?
Hayır!
Atilla Kıyat’ın kime ne dediği belli çünkü..
Evet; çoğul cümle kullanıyor, “salak” nitelemesini bir kişiye özgülemiyor.. Tüm subaylara yönelik niteleme yapmış gibi görünüyor.. Ama çoğul cümle de kullansa, Kıyat’ın amacının ne olduğunu, azıcık Türkçe bilgisi olanlar hemen anlıyor..
Amaç ne? Darbe yapmak isteyen subayları eleştirmek..
Evet, burası önemli.. “Tüm subaylar” değil, sadece “darbe yapmayı amaçlayan subaylar” için “salak” nitelemesi yapıyor Sayın Kıyat.
Hatta “darbe yapmayı amaçlayan tüm subayları” bile kastetmiyor. Darbe yapmayı amaçlayıp, “kendisini ele verenleri” kastediyor.. Onun için de, “Darbe; akıllı işi” diyor!
Tüm bunları niye anlattım?..
Bundan 6 sene önce, benzer bir yazı için, Türkiye’deki 312 general ayağa kaldırıldı da onun için!
Evet, eski yazarımız Asım Yenihaber’in, “Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke” başlıklı yazısı sebebi ile, 312 general, bir avukata vekalet verip, gazetemize dava açtılar!
Oysa yazıda, Atilla Kıyat’ın yönelttiği gibi, hakaret ifadesi olduğundan şüphe edilmeyecek kadar açık bir niteleme bile yoktu..
Yazının hiçbir yerinde, “direkt hakaret sözcüğüdür” diyebileceğiniz tek kelime bulunmuyordu. Ne “salak”, ne de başka bir aşağılayıcı ifade kesinlikle yoktu.
Sadece ve sadece, iki generalin somut olarak yaptıkları yanlışlıklar hatırlatılıp (onların da ismi verilmeden), “aslında bu iki general, onbaşı bile olamazlar” denilmek isteniyordu..
Nasıl ki Atilla Kıyat, darbe yapma olayından hareketle bir nitelemede bulunuyorsa, Asım Yenihaber de, “Mussogorsky’ye hayranım” diyen Aytaç Yalman’ı hedef alarak, eleştiride bulunuyordu..
Kars işgal edildiğinde, Ruslar için “Kars’ın Fethi Marşı”nı yazan Mussogorsky’ye, bir Türk generalinin hayran olamayacağı, böyle bir vahim hataya, bir generalin düşmemesi gerektiği hatırlatılıyordu.
Kars’ın Ruslar tarafından işgali üzerine, “Kars’ın Fethi Marşı”nı yazan Mussogorsky’ye hayranlığını beyan eden Aytaç Yalman’a, Atilla Kıyat’ın kullandığı kelime bile kullanılmıyordu! Ve o general için, “aslında bu kafadaki bir kişi, onbaşı bile olamaz” değerlendirmesi yapılıyordu..
Yine o tarihlerde, Çetin Doğan isimli bir başka generalin, “Yemen Türk toprağı mıdır? Yemen’de niye şehit verdik, yıllardır soruyoruz” cümlesini sarfetmesine, yazarımız Asım Yenihaber aynı yazıda eleştiri getirmişti...
“Yemen’de Mehmedciğin ne işi vardı?” sorusunu sorabilen bir generalin, aslında onbaşı bile olamayacağı, o yazıda ifade ediliyordu..
Ergenekon klasörlerinde çıkan belgelerle, o günlerde darbe hazırlığı yaptığı şimdi ortaya çıkan Şener Eruygur ise, bu yazıdan hemen sonra, banka hortumcusu ‘Uzan’ların avukatı ile kafa kafaya verip, “yazıda 2 generale değil, 312 generale birden hakaret vardır” iddiası ile, generallerden vekalet toplamaya başlamıştı...
Devir, Eruygur’un devri idi.. Sadece altındaki generaller değil, üstündeki Genelkurmay Başkanı’nı bile etki altına almayı hedefliyordu.. Onun için de komutanlarına sormuşlardı: “Niye Vakit’e açılan davaya katılmadın?”
Evet o günlerde, Eruygur’un baskısı ile Genelkurmay Başkanı dışındaki 312 general, yazıda kendileri kastedilmediği halde, Vakit’e tazminat davası açtılar..
Şimdi ise kendileri gibi bir general olan Atilla Kıyat’ın sözlerine, ne Eruygur’dan, ne de ünlü avukatından çıt çıkmıyor! Çıkıp ortaya, “Atilla Kıyat, tüm subaylara hakaret etmiştir” diyerek, trilyonluk bir tazminat davası açmayı hiç düşünmüyorlar!
Bize açılan o haksız dava, bugün hâlâ devam ediyor..
Bakalım, Kıyat’ın açıklamasına tepki vermeyen Eruygur ve avukatı, önümüzdeki duruşmada, içine düştükleri bu çelişkiyi nasıl izah edecekler!..
VAKİT