Ahmet Murat Kaya’nın yazısı:
Bugün sosyal antropoloji çalışmaları, bilim ve sanatın gelişmesini artık üretimin oluşması ile oluştuğu kanaatini kesinleştirmektedir. Temel hayatta kalma becerisini sağlayabilen birey, güvenlik ve esenlik içinde geçirebildiği zaman arttıkça, çevresini ve kendisini anlamak için çaba sarf etmiş, üretebildiği birikimleri çeşitli bilim ve sanat yolları ile diğer insanlar ile paylaşma yoluna gidebilmiştir. Bu da bize gösteriyor ki, temel ekonomik ve güvenlik ihtiyaçlarını henüz giderememiş insanlar ya da toplumlar, bilim ve sanat üretecek konfordan uzak olduklarından, sığ ve kısır bir düşünce dünyasında yaşarlar.
İçinde bulunduğumuz modern dönemin şartları ise bize bazı paradoksal seçenekler sunmaktadır. Bilgi ve sanat üretiminin büyük bir hız ve ivme ile devam ettiği birey ve toplumlardan, bu üretime henüz imkân bulamamış toplum ve bireylere doğru bir paylaşım vardır. (…)