Kırgızlar sizi geçince, utanmayacak mısınız?

Ali İhsan Karahasanoğlu

Türkiye’de Anayasa değişikliği tartışmaları sürerken, bakın Kırgızistan’da neler oluyor.. Yok canım, Kırgızistan’daki olayları oturup size yorumlayacak değilim.

Kırgızistan’da, Türkiye ile paralel olarak giden bir çalışmadan bahsedeceğim.
Başlangıçları, seyri, yapıcıları, içerikleri farklı ama..
Her iki ülkede de şimdi gündem: Anayasa değişikliği..
Türkiye; kavgasız, darbesiz bir ortamda, meşru yönetim tarafından gündeme getirilen Anayasa değişikliğini gerçekleştirmeye çalışıyor.
Anayasa değişikliği girişimi, Mart ayının ilk günlerinde açıklandı.. Mart ayının son günlerinde de değişikliğin taslağı ortaya çıktı.
Kırgızistan’da ise, o günlerde daha sokak hareketleri başladı başlayacak... Arkasından yağmalar, sivil insanların ölümleri.. Baskınlar... Veeee.. Kurulan geçici hükümet başta iken, Anayasa değişikliği yapılacağının açıklanması..
Geçici hükümetin kuruluş tarihi 7 Nisan..
Yani Türkiye’deki Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesinden 1 ay sonra başladılar bu işe..
Ama dün açıklandı..
Kırgızistan’da Anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulma tarihi, 27 Haziran imiş!
Şimdi gelin de, Kırgızları kıskanç gözlerle izlemeyin..
Bizde Nisan başında belli olan Anayasa değişikliği taslağı, 19 Nisan’da Genel Kurul’a ancak geldi.. Birinci oylamalar bitmek üzere..
Sonra ikinci oylama..
Sonra Cumhurbaşkanı’nın onayı.. 367’nin altında kalınan maddeler için halkoyuna gidilmesi..
Halkoyuna gidilmesinde 60 gün kuralı..
Ne zaman tamamlanacak, Türkiye’deki Anayasa değişikliği?
367 oyla kabul edilmediği takdirde, Kırgızistan’daki referandum tarihi olan 27 Haziran’dan önce bitmesi hiç mümkün değil!
Gördünüz mü olanları?
Kırgızistan bizden sonra başladı.
Hem de sancılı şekilde başladı.
Ama bizden önce bitirip, bizi alaycı gözlerle izleyecek!
“Bir Anayasa değişikliğini bile beceremiyorsunuz” diyecekler..
Öyle değil mi sizce de?
Hani geçmiş yıllardan örnekler verip, kıyas yapsaydık;
“1921 Anayasası kaç ayda yapıldı?
1921 Anayasası yürürlükte iken, daha 3 senelik iken, baştan aşağıya değiştirilip, 1924 Anayasası yapıldı.. Çok kısa sürede..
1961 Anayasası’nı yapanlar, ‘Biz hazırlayalım da, seçimle yeni oluşacak Meclis kabul etsin’ diye, topu 1.5 sene sonraki Meclis’e atmamışlardı..
1982 Anayasası’nda, baştan aşağıya yeniden yazılan maddeler bile orantılı düşünürseniz, bu kadar tartışılmadı..” desek..
“O işler yıllar önceki olaylar. Siz bugünden bahsedin” diyeceklerdi...
Alın size bugünden örnek..
Bir Kırgızistan’a bakın.. Bir de Türkiye’ye..
“Canım Kırgızistan ile Türkiye kıyaslanabilir mi?Türkiye koskocaman bir devlet” demeyin sakın.
Koskoca devlet isek, “koskoca da hukukçularımız olmalı” demektir. “Koskoca birikimlerimiz var” demektir.
Onlar üç tane hukukçuları ile, 2 ayda her şeyi bitiriyorlarsa.. Biz ne diye yüzlerce hukukçumuzla, çok daha ileri devlet tecrübemizle, sadece değişikliği bile benzer sürede yapamıyoruz?
Niye?
Çünkü Türkiye’de, her şeye karşı çıkan CHP var. Her yeniliğe “istemezük” diyen CHP var..
Ne istediğini kendisi de bilmeyen MHP var.. Darbecilerin cezaevine attığı, şimdi o darbecilerin Anayasasını savunan MHP var..
İşte halimizin özeti bu!

VAKİT