UNHRC tarafından her yıl 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü öncesi yayımlanan 'Küresel Eğilimler Raporu' paylaşıldı. Tüm dünya ülkelerinin hesaba katılması durumunda, her gün 44 bin 500 kişinin ya da her 2 saniyede 1 kişinin yerinden edildiği, buna göre mülteci sayısının, yaklaşık 70 milyon olan Tayland nüfusuna ulaştığı açıklandı. Raporda, 2017 yılı itibarıyla 68,5 milyon kişinin yerinden edildiği, bunların 25,4 milyonunun ülkelerindeki çatışma ve zulüm nedeniyle evlerini terk eden mültecilerden oluştuğu belirtildi.
UNHCR raporuna göre, geçen yıla oranla mülteci sayısının, 2017 yılında 2,9 milyon arttığı ve bunun 1 yıl içindeki en büyük artış olduğu vurgulandı. 31 Aralık 2017 itibarıyla mülteci statüsüne başvuran ve sonuç bekleyen sığınmacı sayısının ise 3,1 milyona ulaştığı kaydedildi.
Mültecilerin çoğunun, gelişmiş ve refah düzeyi yüksek ülkelerde bulunduğu görüşünün aksine yüzde 85'inin, yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde yaşadığı bildirildi. Filistin, Suriye, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar ve Somali'den geldiği belirtilen mültecilerin çoğunun, kamplarda ya da kırsal alanlarda değil; kentlerde bulunduğu kaydedildi. Mültecilerden yüzde 53'ünün, refakatsiz ya da ailelerinden ayrı düşmüş çocuk ve gençlerden oluştuğu vurgulandı.
Raporda, yerlerinden edilen mültecilere küresel ölçekte ev sahipliği yapan ülke sayısının az olduğuna dikkat çekildi. Türkiye'nin, başta Suriyeli olmak üzere 3,5 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığı, bunun da Türkiye'nin en fazla sığınmacıya kapılarını açan ülke olmasını sağladığı vurgulandı. Nüfusuna göre ise en fazla mülteciyi barındıran ülke Lübnan oldu. Yaklaşık 5 milyon mültecinin de evlerine dönebildiği açıklandı.
'Kimse kendi seçimiyle mülteci olmaz'
UNHCR Yüksek Komiseri Filippo Grandi, küresel yerinden edilme durumlarını yönetmede başarılı olmanın, yeni ve çok daha kapsamlı yaklaşım benimsemeyi gerektirdiğini belirterek, "Umutlu olmak için sebebimiz var. 14 ülke mülteci durumlarına müdahale için yeni bir yol haritası oluşturulması çalışmalarına halihazırda öncülük ediyor ve birkaç ay içerisinde, yeni bir küresel mutabakat, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda onaylanmak üzere hazır olacak. Kimse kendi seçimiyle mülteci olmaz; ama bizler nasıl yardım edebileceğimiz konusunda seçim şansına sahibiz" dedi.