Ce Ha Pes Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Cumhurbaşkanı Gül'ün türban serbestliğine ilişkin Anayasa değişikliğini onaylamasını eleştirirken diyor ki:
"-Abdullah Gül, böyle davranarak Türkiye'nin cumhurbaşkanı olma fırsatını kaçırdı!"
"Gayrı Milli Şef" İsmet Paşa'nın yolundan giden "Cumhuriyet Halk Seçmesin Partisi"nin hâlâ ısrarla neyin karşısında durmakta olduğunu çok iyi anlatıyor, bu cümle…
Gül, tam da türbana özgürlük getiren Anayasa değişikliğini onayladığı için Türkiye'nin cumhurbaşkanı olduğunu göstermiştir!
Başörtüsü yasağını sonlandırmaya yönelik "resmi" adımlar "devletle milleti barıştırmak" amacıyla atılıyor…
İsmet İnönü'nün CHP'sini müthiş rahatsız eden işte bu gerçektir…
İnönü, Kurtuluş Savaşı esnasında bir grup subay ile ailelerine seslenirken "Sadece padişah değil; kimse işitmesin, bu millet düşmanınızdır!" demişti!
(Ulus gazetesinde 17 Mayıs 1968'te yayınlanan hatıratından.)
* * *
Egemen Medya'daki bazı "eşik bekçileri" Gül'ün onayının K.Irak'a düzenlenen kara harekatı ile aynı güne rastlamasına kafayı takmış durumdalar…
Gül, beklemeyip değişikliği hemen ilk günlerde onaylasa idi; o vakit de "Bu ne acele? Ey Çankaya Noteri!" diyeceklerdi…
Türban yasağının yılmaz savunucusu Vatan ise Gül'e "Neden dört gün daha beklemedin?" diye soruyor!
Türbanla ilgili onayın kara operasyonu ile kamufle edildiği iddiası saçma sapan bir tezdir…
Çünkü, bu tartışma Anayasa Mahkemesi süreci ile birlikte devam edecek. Ortada kamufle edilecek bir şey yok ki!
Tezin önde gelen savunucuları, "onay geciktiği için umutlanıyorlardı" üstelik!
"Gül cambaza bak yaptı" diye yakınanlar kimler?
"Cambaza bak" numarasını alışkanlık haline getirenler!
Ergenekon gündemini türban kaosuna oynamak suretiyle hasıraltı etmeye çabalayan zat; Hürriyet'in Kaptan Köşkü'nde oturuyor…
Çankaya Köşkü'nde değil!
* * *
"Onayın zamanlaması"ndan şikayet edenlere bakın bir de ne diyeceğim…
Gül'ün onayından bir gün önce ne vardı?
MGK toplantısı…
Medyadaki kimi laikçiler "MGK'dan türban uyarısı gelecek" diye kılıçlarını kuşanmışlardı!
Sonra ne oldu?
MGK açıklamasından beklediklerini elde edemediler…
Tutup bu defa da başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere "Asker, MGK'da türbanla ilgili kaygılarını iletti" diye hikaye yazdılar…
MGK toplantısı sonrasında türbanla ilgili herhangi bir açıklama yoktu…
Eyvah, elleri bomboş!
Öyleyse, "doldur boşalt" oynamaya devam…
Nasıl mı? "Kaygılar tutanaklarda" imiş!
* * *
Laikçi Cephe, 30 Ocak günü Genelkurmay Başkanı'nın türban konusunda topa girmeyen açıklaması ile hayal kırıklığına uğramıştı…
Mesela, Prof. İzzettin Doğan gibi "TSK adına basın toplantısı düzenlensin, türbana karşı tavır açıklansın" diyenler vardı…
"Ordu açısından cumhuriyeti kollama görevi nerede doğar, hudutları nelerdir, türban açıklamasıyla bu durum beyan edilsin" diyerek utanmadan "iyi saatte olsunlar"ın 28 Şubat sürecinde kalan ruhunu çağıranlara rastlandı…
* * *
MGK'dan türban karşıtı bir açıklama bekleyenler bir kez daha hayal kırıklığına uğradı: Ardından Gül'ün onayı geldi…
Laikçi Cephe, devlet milleti ile barışıyor diye bunalımda…
Onların "tehlike" dedikleri aslında bu "barışma"dır!
Yeni Şafak gazetesi