Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de JİTEM’in infaz ettiği Kürt aydını Musa Anter’in Türk vatandaşlığından çıkarılan oğlu Anter Anter, 43 yıl sonra özel izinle geldiği Türkiye’de babasının mezarını ziyaret etti. Gözyaşlarına hâkim olamayan Anter “Dönmeyeceğim, ülkemde kalmak istiyorum” dedi. Türkiye’den 1969’da ayrılan ve 1972’de Türk vatandaşlığından çıkarılan Anter Anter, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup sonrası bir aylık özel izinle Türkiye’ye gelmesinin ardından dün babası Musa Anter’in Mardin Nusaybin’e bağlı Akarsu Beldesi’ndeki mezarını ziyaret etti.
“Geri dönmeyeceğim”
Duygulu anların yaşandığı mezarlık ziyareti sırasında Anter, gözyaşlarına hâkim olamadı. Babasının mezarına ellerini koyan Anter, mezar taşı üzerinde bulunan “Mirin ne qedere/ (ölüm kader değil)” yazısını yüksek sesle okudu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Anter, “43 yıl sonra babamın mezarının başında olmak, ülkemde olmak çok güzel bir duygu. Tahminim artık kimse beni buradan götüremez. Şimdi yoldayken duydum, Başbakan konuşmuş. Babamdan, benden bahsetmiş. Bir ay değil ebediyen ülkemde kalmak istiyorum” dedi. Vatandaşlıktan çıkarılmasına da değinen Anter, şunları söyledi: “Vatandaşlıktan neden çıkarıldığımı bile bilmiyorum. Kürtçülüğümüzden ve Musa Anter’in oğlu olmamızdan dolayı çıkarıldık sanırım. O zamanki hükümetlere, cunta rejimlerine taviz vermedik. Ondan dolayıdır yoksa başka ne olabilir ki. Adam öldürmedik, kaçakçılık yapmadık, kimseye kötü olmadık. Türk, Kürt arkadaşlarımız oldu. 1987’den 1991’e kadar babamla görüştüm. Öldürülmeden öncede babama ‘git buradan’ diyordum, çünkü tehdit ediliyordu.”
Çiller’den davacıyım
Anter, bir soru üzerine babasının öldürülmesinden Süleyman Demirel, Mehmet Ağar ve Tansu Çiller’in sorumlu olduğunu söyleyerek “Onlar da eninde sonunda yargılanacak. Burada kalmam durumunda bunlardan davacı olacağım” dedi.
Muzaffer Duru / TARAF