Tamam Nüfus cüzdanında “Din” hanesi olmasın.. Meslek hanesi var mı, ya da etnik kimliğimiz, ideolojik kimliğimiz yazıyor mu?
Eskiden “Mezhep de yazardı. Artık yazmıyor. Böylece “din” hanesi de kalkacak.
Ha! Artık “cüzdan” da yok. Eskiler bilirler, Pasaport gibi olurdu Nüfus cüzdanları, askerlik, emeklilik işlemleri filan da kaydedilirdi.. “Cüzdan” yok artık, “card” var.. “Akıllı kart”, “Aydi kart” filan diyor gençler şimdi ona..
Nüfus cüzdanında bunlar yazmıyor diye, bizim böyle bir kimliğimiz olmadığı anlamına mı geliyor?
O zaman diyelim ki, “Nüfus cüzdanı”na gerek yok.. Vergi numarası yazılı bir kart da aynı işlevi görebilir.. Ya da pasaport..
Hatta, anne - baba adına da gerek yok.. O sayfa no, cilt no, hane no da ne oluyor.. Onlar da kaldırılsın..
Modern bir toplumuz ya. Birisinin baba adı yazıyor, bir başkasınınki belli değil. Ne yazacaksınız oraya? Yakında sanırım Suret/ Klonlanmış diye de yazarlar.. Hani GENOM sayesinde biyonik robotlar da üretilecek ya. Bizim bir kısım Kemalistler laboratuvarlarda değil ama tevhidi tedrisat yolu ile şimdiden Biyonik robotlar üretmeye başladılar zaten “tek tip insan” projesi ile. Resmi din, resmi tarih, resmi ideoloji derken, sonuçta her birey Cumhuriyetin eseridir..
Gelecekte bu GENOM sayesinde aşure gibi, kokteyl türü insanımsı canlılar da üretilecek.. O zaman imalat tarihini filan da yazarlar.. Üretildiklerine göre “Mal” hükmünde olduğu için kedi-köpek, ineklere verilen kartlara benzer farklı bir kimlik verirler. Ya da kadın-erkek renk farkı var ya bizim kimliklerde, onlara da ayrı bir renk verilir..
Zaten şimdiden hormonlarla genleri oynanmış gıdalarla bir başka haller gelmeye başladı başımıza.. İster misiniz, insan gibi akıllı, koyun gibi 6 ayda büyüyen, tavşan gibi üreyen, sincap gibi çevik insanımsı canlılar üretsinler.. Hani her canlıdan bir kromozom alırlar.. Maymunda döllenir, su aygırı doğurur..
Sahi erkek-kadın var da, 3. Cins ne olacak.. En iyisi cinsiyet de yazmasınlar.. Kadınken erkek, erkekken kadın da oluyor insanlar..
Hatta annesi belli olmayan, terk edilmiş çocuklar da var.. Doğum yeri ve tarihi vatandaşlık numarasının içine gizlenebilir..
Adrese de gerek yok. Kimliğinizi gösterdiğiniz herkese adresinizi göstermek zorunda değilsiniz. Vatandaşlık numarası içinde 34 yazıyorsa belli ki İstanbul’da kaydınız yapılmış..
Ad, soyad, resim ve bir numara.. Yalın, basit.. “Kimliksiz bir kimlik”. Bunun adı Kimlik kartı değil, ID kart. Çipli.. O numarayı bilgisayara girdiğinizde, bu bilgilerin hepsi ekrana gelecek. Kredi kartı numaranıza kadar.. Hangi takımı tuttuğunuz, nereden alışveriş yaptığınıza kadar..
Hepsi tamam. Olay şu: Siz gerçeği biliyorsunuz. Kartınızı verdiğiniz “yetkili” kişi de sizin kendiniz hakkınızda bilmediğiniz şeyi de biliyor. Numarayı girince her şey ortada.. Peki geriye kim kalıyor. Sokaktaki insan sizi tanımıyor.. Sizin hakkınızda Agnostik.. Siz her şey olabilirsiniz..
Eskiden 100 metre öteden geleni duruşu, yürüyüşü, giyimi ile, hal ve hareketi ile kim olduğunu bilirdiniz.. Bıyık şeklinden ülkücü mü, solcu mu belli olurdu.. Şimdi otobüste önünüzde oturanın erkek mi - kadın mı olduğu belli değil..
Batı dokunduğu herkesi ve her şeyi kendine benzetiyor. Batı uygarlığı bir inkar ve intiharı örgütlüyor gibi sanki.. Bugün sosyal refah açısından en gelişmiş ülkelerin başında gelen İskandinav ülkelerinde anne-baba, 3 çocuklu bir ailede en az bir kişi intihara teşebbüs etmiş bir kişi psikolojik sorunlar yaşıyor, bir kişi uyuşturucu kullanıyor, bir kişi aile içi cinsel tacize uğramış ya da cinsel sapma belirtileri gösteriyor; alkol, uyuşturucu ya da sağlıksız beslenmeye dayalı olarak bir kişi engelli.. Aile çöküyor.. Bunlar Hıristiyan filan da değiller. Ya da Ateist de değil çoğu. Atomize olmuş, aidiyeti olmayan, Agnostik tipler.. Hedonist.. Anne-baba, kardeş de demiyor.. Biyolojik annem diyor mesela.. Genetik babam.. Eş de yok..
Bütün bunları sadece bu konu üzerinde düşündürmek için yazdım..
Olanlar önemli değil, önemli olan bu konuda sizin ne düşündüğünüz ve sizin kararınız, sizin kendi kararınız uğrunda bedel ödemeye hazır olup olmadığınız.
Hayat böyle bir şey. Biz imtihan oluyoruz. Sonuçta Hüküm Allah’ındır. O ne derse, o olacak. Önemli olan bizim neyi hak ettiğimiz, ne yaptığımız?
Evet, peki şimdi siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hem zaten Nüfus cüzdanında nüfus memurunun size sormadan yazdığı “İslâm” kelimesi ne anlam ifade ediyordu ki.. Ilgaz için bile “İslâm” yazıyordu din hanesinde. O ise, gerçekte Yahudi idi. Şanar’ın da öyle. Adam Ateist..
Bana göre, hiçbir inandırıcılığı, ciddiyeti olmayan, ikiyüzlülüğü tescil eden bir anlayışın ürünü olan bugünki uygulamanın ortadan kaldırılması, nötr hale getirilmesi benim için bir sorun teşkil etmiyor.
Ama asıl sorun şurada.. Benim Müslüman kardeşim kim? Mesela bizim mahalle camiine imam olacak kişinin Müslümanlığını nasıl tevsik edeceğim?.. Hacca kim gidebilecek?.. Yani ben “İslâm” kimliğimi nasıl tescil edeceğim? Cenazesini kıldığınız zaman kim olduğunu nasıl bileceksiniz? Ya da hangi mezarlığa gömeceğinizi?.. Yani korkmayın kimliksiz kalmayacaksınız, yeni, farklı, daha sağlam bir kimliğe sahip olacaksınız. Demirel de, Baykal da ölmeden önce kapınıza gelip kimlik almak zorunda kalacaklar..
Hadi büyükler, şimdi herkes Kur’an kursuna.. Paşam siz de.. Sanatçılar, anlı şanlı işadamları, ünlü gazeteciler.. İslâm kimliği aldı ya da almadı diye dışlanacak olanlar..
Ama Türkiye’deki Müslüman yüzdesi bu durumda önemli ölçüde düşer. Onu da şimdiden söyleyeyim..
İyi! Tamam! Cami yapsın bu işi. Cami yapsın yapmasına da orada da nüfus memurunun yerini İmam efendi alacak, o da devlet memuru..
Bir kişinin Müslüman olup olmadığına nasıl karar verecek. Her “Ben Müslümanım” diyene bir kimlik mi verecek?
Yani namaz kılmasa, oruç tutmasa, Müslümana mürteci, İslâm’a irtica diyene de mi? Zekat vermeyene de mi?
Zekat önemli bir mesele. Dini vergileri vermeden olur mu bu iş.
İmam yapmayacaksa bu işi, bir kişinin Müslüman olduğuna kim nasıl karar verecek? Ya da dinden çıktığına nasıl hükmedilecek? Kişi dinden çıkmak isterse ne olacak?.. Mezhep ve tarikat kaydı yapılacak mı? Cemaat sicil defterleri tutulacak.. Oooh! Ergenekoncular da rahat eder artık, dindarları fişleme zahmetinden kurtulurlar..
Dini vergiler toplanacaksa, bunları kim nasıl toplayacak, denetim nasıl yapılacak?
Al başına belayı!
İyi oluyor iyi.. Başörtüsü, İmam Hatip’ten başka konuştuğumuz konu yoktu.. Yeni bir gündem, yeni konu başlıkları. Eminim bizim Laikçiler, AİHM yargıçları ve Alevi arkadaşlar, bu konuyu tartışmaya açarak nasıl bir şey yaptıklarının farkında değiller..
Bu kimlik meselesi önemli.. İyi oldu. Hoşuma gidiyor. Bize şer gibi gelenler şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir.. Mekerallahu!
Kötü komşu insanı kap kacak sahibi yapar derler ya, AİHM aklımıza bakın hele neler düşürüyor..
Daha bunlar ne ki, Pandarossa kutusunun kapağı bir açılmaya görsün!
Selâm ve dua ile.
VAKİT