Kim kime ayar çekiyor?

MUSTAFA ÖZCAN

Radikal’den Deniz Zeyrek, ‘Erdoğan Washington’a gider mi?’ başlıklı yazısında konumuzla alakalı olarak şöyle yazıyor: “Obama yönetimi, bildiğini okumaya çalışan İsrail hükümetine karşı bir taraftan ‘kerhen’ destek verip, diğer taraftan ‘Bakın Türkiye’yi bile kaybediyorsunuz, yalnızlaşıyorsunuz’ söylemini kullanıyor.

Bu da Türkiye’nin İsrail’e siyasi boykotunun ABD’nin işine geldiğinin en açık göstergesi.” Evet, ‘kim kime ayar çekiyor?’ tartışması İsrail, Türkiye ve ABD hattında yankılanıp duruyor. Türkiye’nin kontra açıklamalarıyla Obama yönetimine marj alanı açtığını söyleyenler olduğu gibi meseleye tersinden bakanlar da var. Yani Obama’nın aslında çıkışlarıyla Türkiye gibi ülkelere ‘gaz ve cesaret verdiğini’ savunanlar da var. Bunlardan birisi de Haaretz gazetesi. Gazeteye göre aksine Obama’nın İsrail aleyhindeki çıkışları Türkiye gibi ülkelere emsal oluşturabilir. Obama yönetiminin İsrail’e yüz vermeyerek aslında Türkiye gibi ülkelere ön ve yol açtığını ileri sürüyor. Haaretz, İsrail Hükümeti’nin Kudüs’te yeni yerleşimlere izin verme kararı nedeniyle Washington ile yaşanan sorunları değerlendirdiği analizinde, Afganistan, Irak ve İsrail hükümetlerinin ABD’ye “göbek bağı” ile bağlı olduklarını hatırlattı. Bu bana nedense 1970’li yıllarda seçim propagandalarında Mustafa Timisi’nin ‘Atatürkçülüğe göbekten bağlı tek parti biziz’ sloganını ve mesajını hatırlattı. Galiba Timisi gibi gazete de ülkesini kastederek ‘ABD’ye göbekten bağlı olan tek ülke biziz, öbürleri laf salatası’ demeye getiriyor.’ Bu kadar göbekten bağlı olmak göbeğe baskı yaparak, çatlatırsa o da kendi tercihleri olur!
*
Netanyahu Hükümeti’nin, İsrail-ABD ilişkilerinin dengesini ve kimyasını bozduğunu, halbuki, bu ilişkilerin İsrail’in ayakta kalması için “esas” olduğunun altını çizen gazete, şöyle devam ediyor: “Ve sadece bu ilişkiler değil. Eğer Washington, İsrail’e yüz vermezse, İngiltere’den Mısır’a, Brezilya ve Türkiye’ye kadar diğer önemli ülkelerin benzer bir tutum takınması işten bile değil hatta onlara yol göstermiş olur.” Haaretz, ABD’nin artık ana çıkarının, Ortadoğu barış sürecinin ilerlemesi değil, kendisini küçük düşüren İsrail’in karşısında dünyada itibarını korumak olduğu görüşünü dile getirdi. “Bu, ABD’nin dış politika uygulama kabiliyetinin gerçek bir testi olacak” diyen gazete, “Çünkü İsrail, Washington’u terslerse eğer, Irak ve Afganistan da aynısını yaparlar” diye de kendince gözdağı vermekten geri kalmıyor. Demek ki, İsrail’in başka paralel göbek bağları da var. Irak ve Afganistan: İşgal kardeşleri!
Haaretz kendisini Afganistan ve Irak ile aynı kategoride gösterirken Sedat ile barış yapan Menahem Begin’in oğlu Benny Begin, ABD’yi emsal alabilecek ülkeler kategorisine Türkiye, Brezilya ve Mısır gibi ülkelere ilaveten bir de Arapları ve Filistin’i de katıyor. Obama’nın üst üste gelen çıkışlarıyla birlikte Arapların ve Filistinlilerin de şımarabileceğini ve İsrail’i hesaba katmayabileceklerini ve diklenebileceklerini savunuyor. Dolayısıyla, Obama yönetimine ‘ sus, sus oturduğun yerde’ diyor. Halbuki, bugüne kadar İsrail’i şımartan İngiltere ve ABD olmuştur. Bugün Obama’yı harekete geçiren dürtü, Haaretz’in yazdığı gibi Filistin’i şımartmaktan çok kendilerinin onurunu kurtarma derdidir. Benny Begin Amerikan yönetiminin dolaylı olarak sertlik yanlılarına ve tezlerine destek çıktığını ve omuz verdiğini ileri sürüyor. Birkaç yıl önce aktif politikaya dönen Benny Begin, Netanyahu’nun çekirdek güvenlik kabinesinde yer alıyor ve Netanyahu’nun selefi başbakanlarının çizgisini sürdürmesine rağmen Obama’nın sabık Amerikan başkanlarının mirasına ihanet ettiğini ve onların yolundan saptığını ve Filistinlilere cesaret verdiğini düşünüyor ve savunuyor. Kendileri açısından durumun üzücü ve endişe verici olduğunu kaydediyor.
*
Baba Bush ve oğul Bush’lara benzeyen oğul Begin, Obama’nın politikasının Arap ve Filistin politikalarını sertleştireceğini de öngörüyor. Begin açıkça ve kıvırmadan Batı Yaka’da kurulacak bir Filistin devletine karşı olduğunu ilan ediyor ve bunu gizleme gereği bile duymuyor. 7 kişilik iç kabinede ABD ve Türkiye ile ilişkilere farklı zaviyeden bakabilen tek isim ise Ehud Barak. Bu sürtüşme Netanyahu hükümetinde baş ağrısı yapıyor ve bir yıldan beri yapılan kamuoyu yoklamalarında ilk kez Likud, Kadima’nın gerisine düşmüş durumda. Eskiden İsrail herkese ayar çekiyordu şimdi ise eski gücünde değil. Ayar çekme sırasını savdı. Yeni dönemde de bazen başkaları ona ayar çekiyor. Esasen geçmişte genel kanının hilafına Muhammed Hasaneyn Heykel gibiler daima ABD’nin İsrail’e ayar çektiğine inanırlardı. Heykel’in tezini baştan beri doğru bulmasam da nihayet kurt ihtiyarladı. Malum, ihtiyarlayan kurt tilkinin maskarası olurmuş.

VAKİT