"Kılıçdaroğlu'nun kazanabilmesi mümkün değil, Erdoğan kazandı"

Mehmet Y. Yılmaz, Erdoğan için "Adam kazandı" dedikten sonra yazılarına son verdiğini ifade edip veda etti...

HAKSÖZ HABER

Seçim sonuçlarıyla birlikte havlu atan gazeteciler arasına T24 yazarı Mehmet Yakup Yılmaz da katıldı. Yılmaz bugünkü "Adam kazandı!" başlıklı yazısında "İçinde yaşadığım, bir parçası olduğumu sandığım toplumu doğru okuyamamışım" itirafında bulunarak "Bugünden itibaren ne kadar süreceğini şu anda bilmediğim bir süre için şimdilik günlük yazılarıma ara veriyorum." diyerek okurlarına veda etti.

İlk andan itibaren sandık sonuçları üzerine manipülasyon yapan ve sonuçları inkar edip tabanlarını ajite eden CHP kurmay kadrosuna rağmen "acı ilacı" içmekten başka çare olmadığını idrak eden Mehmet Yılmaz'ın siyaset ve topluma dair son derece karamsar hatta ümitsiz ifadelerle ördüğü veda yazısını okurlarımız için iktibas ediyoruz.


Mehmet Y. Yılmaz / T24

"Adam kazandı"

Biliyorum şimdi bazı okuyucular ikinci tur bitmeden "yenilgiyi kabul etmenin" doğru olmadığını söyleyecekler ancak gerçekçi olmak gerek: Kemal Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda, aradaki 2,5 milyon oy farkını kapatıp, üzerine çıkabilmesi ve bu seçimi kazanabilmesi artık mümkün değil.

Erdoğan ve partisi, bir önceki seçime göre ciddi oranda oy kaybetmiş olsalar da seçimin galibi.

Araştırma şirketlerinin hemen hepsi yanıldı.

Ben de yanıldım.

Kimin neden yanıldığının benim açımdan çok önemi yok.

Ben neden yanıldığımı öğrendim sayılır.

İçinde yaşadığım, bir parçası olduğumu sandığım toplumu doğru okuyamamışım.

Türkiye'nin kültür ve etnik / dini kimlikler üzerinden üç parçaya bölünmüş olmasının önemli bir faktör olduğunu elbette biliyordum ancak son beş yılda Türkiye'nin yaşadığı "kötü yönetim sorununun" seçim sonuçları üzerinde daha çok etkisi olabileceğini düşünmüştüm.

Kötü yönetimin sonuçlarını beş yıl boyunca her gün yaşadık.

Hepimiz beş yıl öncesine göre daha fakiriz.

Beş yıl öncesine göre geleceğe daha çok kuşkuyla bakar hale geldik.

Gelir dağılımındaki bozulma, orta sınıfı neredeyse yok olma noktasına getirdi.

Aç yatan, okula aç gitmek zorunda kalan çocukların sayısı utançla başımızı önümüze eğmemizi gerektirecek düzeyde.

Deprem, orman yangınları, sel felaketlerinde idarenin ihmal ve liyakatsizliklerinden kaynaklanan can ve mal kayıpları.

Bunların önemli olduğunu zannediyordum ancak halkımızın çoğunluğu için bunların o kadar da önemli olmadığını öğrenmiş oldum.

Muhalefetin aday belirlemekte gecikmesi, kişisel hırsların aklın önüne geçmesi, muhalefet cephesinin homojen bir bütünlük gösterememesi, kötü kampanya yönetimi gibi faktörler de bunun üzerine eklenince, Erdoğan'ın bir seçim daha kazanmasının yolu açılmış oldu.

Bundan sonraki beş yılda Türkiye'yi iyi şeylerin beklemediğini söyleyebilirim.

Bugünden itibaren ne kadar süreceğini şu anda bilmediğim bir süre için şimdilik günlük yazılarıma ara veriyorum.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!