Ersin Çelik / Yeni Şafak
Kılıçdaroğlu’na rağmen Kılıçdaroğlu’nu seçmeye çalışmak
Seçimlere 42 gün kaldı. Cumhurbaşkanı adaylığında 4 isim yarışacak ve oy pusulasındaki yerleri belli oldu. Muharrem İnce’nin muhalefet cephesinden gelen her türlü ağır baskıya rağmen adaylıktan çekilmemesi hesapları değiştirecektir. “HDP artı Muharrem İnce” hesapları yapan 6’lı masa, kadro genişliği olmasına rağmen sahaya bir eksik oyuncuyla çıkan takım görüntüsü veriyor. Böyle bir psikolojinin nasıl sonuçlar doğurduğunu futbol izleyicileri iyi bilirler. Millet İttifakı seçimlere; dağınık, iki pas yapamayan, topu ayağında tutamayan ve kendi sahasından bir türlü çıkamayan takım gibi giriyor.
İYİ Partili Koray Aydın, “Millet İttifakı’nın teknik direktörü Kemal Kılıçdaroğlu’dur” diyerek farkında olmadan bu dağınıklığın sorumlusunu da ilan etti aslında.
Aydın haklı. Bu takımı, yani masayı Kemal Bey oluşturdu. Önce Meral Akşener’i sonra da Temel Karamollaoğlu’nu oturttu. Ardından da diğer ortakları masanın etrafında topladı. Daha önce de yazdım, Kılıçdaroğlu 2021’in şubat ayından 2022’nin mart ayı başına kadar süreci iyi yönetti. Kendisini hem CHP tabanı hem de muhalefet kamuoyunda “en güçlü aday” pozisyonunda tuttu.
Fakat bu süreçte büyük bir iletişim hatası yapıldı. “Aday neden açıklanmıyor” soruları ve baskılar karşısında “Adayımız belli, aday yıpranmasın diye açıklamıyoruz” açıklamaları yapıldı. “Yıpranmaması gereken gizemli aday” algısı oluştu ve haklı olarak bir beklentiye girildi. Sürpriz isimler konuşuldu. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş öne çıkarıldı.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu kendisini aday ilan ettirdi. En büyük ortağı Meral Akşener’in masadan kalkmasına ve İYİ Parti’de kabul görmemesine rağmen geri adım da atmadı.
Akşener’in masadan kalktığı gün İYİ Parti cephesinden paylaşılan bir tweet var. İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Aslıhan Elibol’un şu tepkisini not almıştım: “Aday yıpranmasın diye aday görüşmesini en sona bıraktık. Nereden bilecektik son 12 yılın en yıpranmış ismini dayatacaklarını.”
Gerçekten de “yıpranmasın” diye açıklanmayan aday ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı 6’lı masa için tezatlığın başlangıç noktası oldu.
Kemal Bey benzer bir stratejiyi 2018 seçimlerinden önce de uygulamış ve Muharrem İnce’nin adaylığı henüz ilan edilmemişken, “Cumhurbaşkanı adayının yıpranmamış, topluma önemli hizmetler vermiş kişiler arasından seçilmesi gerekir. Biz, bunların hepsini düşünüyoruz” demişti.
Kemal Bey, “hesap uzmanıyım” diye övünüyor ancak siyaset ve toplum mühendisliği başka meziyetler. Hesap uzmanı ama kendi yıpranma payını hesaplayamıyor anlaşılan.
Adaylığının fiilen ilan edildiği 5 Mart gününden beri Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hangi çıkışlarıyla gündeme geldiğine baktım.
1- Meral Akşener masadan kalktı ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istemediğini ilan etti.
2- Deprem bölgesi ziyareti sırasında Millet İttifakı yerine “Cumhur İttifakı liderleri olduklarını” söyledi.
3- Malatya’da depremzedelerle iftar yaptı. Masasında vatandaş yoktu. Aynı gün Erdoğan Hatay’da vatandaşlarla aynı masada iftar yaptı. İki fotoğraf günlerce konuşuldu.
4- Konya’ya “ülke” dedi. Sosyal medyada mizah malzemesi oldu.
5- Üç yıldır yok saydığı Muharrem İnce’nin kapısına gitti, “hoş geldin güle güle sözleriyle” eli boş uğurlandı.
6- Namaz seccadesine ayakkabılarıyla basarken fotoğraf çekildi. Ayakları altındakinin seccade olduğunun farkında olmadığını söyleyerek, muhafazakar-dindar seçmenleri ikna etmek için oluşturulmaya çalışılan profili yıktı.
Yukarıdaki gaflar ve iletişim hataları son 20 günde yaşandı ve sokakta, sosyal medyada, kahvehanelerde konuşuluyor. Seccadeye basma skandalından sonra, kitlesi muhalefet seçmeninden oluşan Twitter hesaplarının paylaşımlarına gelen tepkilere baktım. İnanılmaz bir moral bozukluğu vardı. Eleştirilerin birçoğu da samimiydi. Bir kullanıcı “Kılıçdaroğlu’na rağmen Kılıçdaroğlu’nu seçmeye çalışıyoruz” demiş. Bir diğeri ise “CHP neden durduk yere oy kaybediyor?” diye sormuş. Muhalif gençlerin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmaması için yaptıkları çağrılar görülüyor ki adaylık sürecinde tepkiye dönüşmüş.
Millet İttifakı’nın verdiği görüntü ve seçmen üzerinde heyecan uyandıramamalarının temelinde ise iletişim ekiplerinin ve danışmanların hataları var. “Yıpranmamış aday görünümlü” Kemal Kılıçdaroğlu kaderine terk edilmiş gibi adeta. Kılıçdaroğlu, daha ne kadar yıpranacak, seçimlere kadar ne hallere düşecek kestirmesi mümkün değil? CHP ve İYİ Parti tabanlı gençlerin sokak röportajlarında “Muharrem İnce” demelerinin nedenlerini arayanlar; 6’lı masanın dağınık ve adayının şimdiden yıpranmış görüntüsünü de hesaba katmalı. Çünkü birkaç hafta sonra tamamlanacak kamuoyu araştırmalarından çok sürpriz sonuçlar çıkabilir. Bazı yansımalar var ama henüz netleşmedi. Bekleyip göreceğiz…