Kılıçdaroğlu popülizmi, biraz yalan, bolca hayal

Marketlere mektup yazıp 10 temel tüketim ürününde zam yapılmamasını talep eden Kılıçdaroğlu iktidara geldiklerinde marketlerin zararlarını karşılayacaklarını vaad etmiş!

HAKSÖZ-HABER

Ekonomik krizi ranta çevirmeye çalışanları her yerde görmek mümkün. Döviz spekülasyonuyla, mal stoklayarak, bazı ürünlerin satışını durdurarak ileriye dönük kazanç sağlamaya, avanta elde etmeye gayret edenler bu sıralar daha bir faaller. Ama ekonomik krizi ranta çevirmeye çalışanlar sadece piyasada faaliyet göstermiyorlar.

Siyasi arenada da bu durumu istismar etmeye çalışanlar mevcut. İşte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu alanda öne çıkıyor, krizi ranta çevirmeye dönük atak tavırlar geliştiriyor. En azından marketlere çağrısıyla gündem olmayı başardığı ortada.

Sosyal medya hesabından market sahibi ve yöneticilerine bir mektupla seslenen Kılıçdaroğlu şunları söylemiş:

“… Değerli sektör yöneticisi; söz konusu basın açıklamasında, halkımızı korumak adına, büyük marketlerden de bir talebim olduğunu ifade etmiş '10 hayatta kalma ürünü' için, kış aylarında zam yapılmamasını istemiştim.

Bu ürünler; un, yağ, süt, bulgur, makarna, mercimek, yumurta, peynir, tuz ve her ay bir çeşit sebzedir. Bu talebin, sizden, bu ürünlerde açıkça zarar etmenizi istemek olduğunun farkındayım. Ancak bunu halkımız adına yapmak zorundayız. Ve bu mektup vesilesiyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, sizden istediğim bu fedakarlıktan doğacak zararı, iktidara geldiğimizde karşılayacağız. Kara kışı atlatabilmek adına, halkımız için bu adımı atacağınıza inanıyor, sizleri saygıyla selamlıyorum."

Ne güzel değil mi, bakın iktidarın zamlarıyla ezilen halkımıza ana muhalefet partisi lideri can simidi uzatmış, tutmayanın gözü çıksın!

Çağrının en çarpıcı tarafı ise sayın ana muhalefet partisi liderinin iktidara geldiklerinde tüm bu zararları karşılayacakları müjdesini veriyor oluşu! Market sahipleri kim bilir ne kadar rahatlamışlardır, bu gece huzur içinde uyuyabilirler!

Gerçekten tam bir komedi! Kılıçdaroğlu zaten popülizmi siyaset felsefesi olarak benimsemiş bir isim ama bu son önerisiyle kendisini de aştığını söylemek lazım. Mal tedariğinin giderek zorlaştığı ve fiyatların sürekli yükseldiği bir ortamda marketlerden sattıkları ürünlere zam yapmamalarını istemek tam da olmayacak duaya amin demek anlamına geliyor. Saçma sapan, anlamsız, uygulanması mümkün olmayan bir talep! Ama olsun dostlar alışverişte görsün misali “bakın muhalefet halkı düşünüyor” imajına uygun bir adım olduğundan kuşku yok. Ayrıca “iktidara geldiğimizde” diye başlayan ifadelerle mevcut iktidarın gidici olduğu söylemini güçlendirme mantığı da bariz.

Kılıçdaroğlu’nun çağrıda bulunduğu marketler kimler, bu uygulamayı nasıl yapacaklar, hangi süreyle, hepsi belirsiz. Aynı şekilde bunca ürün çeşitliliğinde hangi ürünler kapsama alınacak belirsiz. Öyle ya yağ dediğinizde, makarna dediğinizde onlarca çeşit üründen söz ediyorsunuz, hepsini mi kast ediyorsunuz? Daha ötesi marketler bu işlemden doğan zararlarını ne kadar süreyle sürdürecekler o da belirsiz.

Evet, Kılıçdaroğlu’nun çağrısı tepeden tırnağa belirsiz, anlamsız, tipik politikacı kurnazlığını yansıtan bir girişimden başka bir şey değil. Sıkıntı içindeki kitleleri sömürmeye, onların çaresizliklerini istismar etmeye yönelik tipik popülist bir tavır bu! Ve en az yaşanan krizi ‘operasyon’ vb. kavramlarla örtmeye çalışan iktidar çevrelerinin tarzı kadar inandırıcılıktan, samimiyetten uzak!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!