Kılıçdaroğlu!! Erzurum’u boşver, Ankara’ya bak!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Haydi diyelim ki, gerçekten Bülent Arınç’a suikast için ön hazırlık yapılmıyordu. Haydi diyelim ki, işbaşında yakalanan albay ve binbaşı, Arınç’ı değil, “bilgi sızdıran bir askeri personel”i izliyorlardı..

Peki “askeri personel”i izlemek, yani teknik takibe tutmak serbest mi bu ülkede?

YARSAVBaşkanı hanım abla, ne dersiniz bu işe?

Sadece Yargıtay üyeleri mi, bu ülkede korunmaya layıktır? Bunun dışında hiç kimsenin; korunma hakkı, teknik takibe maruz kalacaksa, mahkeme kararı ile bu muameleye tabi tutulması diye bir hakkı yok mudur?

Ne dersin, Faruk Eminağaoğlu bey?

Ne dersiniz, Osman Kaçmaz bey?

Sadece sizin mi; bu ülkede teknik takibe maruz kalmama hakkınız var?

Başkalarının böyle bir hakkı yok mudur?

Yok mudur ki; sivil yargıdan karar alınınca kıyameti koparıyorsunuz da, teknik takip itirafında bulunan Genelkurmay olunca, suspus oluyorsunuz?

Siz söyleyin CHP’li kurmaylar.. Ortalığı birbirine kattınız. Yargıtay dinleniyor diye ne tantanalar yaptınız.. Şimdi itirafta bulunan askerler var.. Onlar için de, iki satır bir şey söylesenize..

Ya siz, Kemal Kılıçdaroğlu beyefendi?

Önceki gün bir karar gösterdiniz, “Teknik takip kararı verilmiş ama, hani bu kararda, teknik takibe muhatap olacakların isimleri nerede?” dediniz.

Dün ilgili savcı size cevap verdi.Kararın orijinalinde o isimlerin olduğunu, ancak Kılıçdaroğlu’nun elindeki belgede üstünün kapatılmış olduğunu izah etti.

Bugün Kemal bey, yeniden basın toplantısı düzenleyip, savcıya cevap verecekmiş..

Aman be Kemal bey.. Öyle veya böyle.. Bir karar alınmış. O kararla yapılmış teknik takip işte..

Sen şu askerin yaptığına, bir göz atsana!.

Önceki gün basın toplantısı düzenledin. Olmadı, bugün bir daha düzenliyorsun..

Madem bu konulara çok meraklısın, Genelkurmay açıklamasındaki, “Askeri personel takip edilmektedir” ifadesinin hangi mahkeme kararına dayandığını sorgulasana..

Aslında askeri personel falan hikâye.. Amaç Bülent Arınç’ı takip etme. “Personelimiz, Arınç’ı takip ediyordu” diyemedikleri için, daha küçük bir suç ile olayı geçiştirmeye çalışıyorlar.

Kemal beyimiz de, itiraf edilen bu vahim suçu görmezden gelip, dandik iddialarla gündem değiştirmeye çalışıyor..

Oysa; çeteciler hakkında verilen dinleme kararlarını eleştirmek için çalıştırdığı kafasını, birazcık da siyasetçileri korumak için çalıştırsa, bugünkü basın toplantısında, hedefi Genelkurmay açıklaması olarak belirleyecek!

Soracak Genelkurmay’a: “Hem diyorsunuz ki, ‘albay ve binbaşı, bilgi sızdıran bir askeri personeli takip etmekteydiler..’ Sonra diyorsunuz ki, ‘araçlarda teknik dinleme vs suç aleti bulunmamıştır.’ İyi de, siz bilgi sızdırdığından şüphelendiğiniz askeri personeli, 20 gündür neyle takip ediyorsunuz o zaman?”

Tabiî Kemal bey, burada kafayı çalıştırmaya devam etse, diyecek ki, “Takip kabul edildiğine göre, ha Arınç, ha bilgi sızdıran askeri personel. Sonuçta; mutlaka, takip için de bir makineleri olmalı. Bu makine ele geçirilemediğine göre, ya üçüncü bir araç vardı.. Ya oralarda tutulmuş bir daire var.. Veya bir başka sabit nokta ile irtibatlılar. Yoksa, bilgi sızdıran askeri personeli nasıl takip edecekler?..”

Ve soracak Genelkurmay’a: “Polis yakalayınca, hatta yakaladıktan sonra gazeteler yazınca, hatta gazeteler yazdıktan iki gün sonra olayı kabul ettiniz. Peki kimse yakalanmadan, gazeteler yazmadan, herkes bu konuyu tartışmaya başlamadan, sizin söyleyeceğiniz başka şeyler yok mu?”

Buyursun açıklasın Genelkurmay, şu an bilinmeyen başka ne bilgiler var ellerinde..

Başka hangi sokaklarda, hangi askeri personeli takip ediyorlar?..

Öyle ya, sonra yakalanıyorlar, biz de yanlış anlıyoruz, kendilerini.. Yanlış yorumlar yapıyoruz, subaylarımız hakkında..

Haydi Kemal bey.. Sizi göreyim.. Tam bir sosyal demokratlık görev bu..

Demokrasiye yönelik suikast iddialarıyla ilgili, ciddi bir çıkışta bulunun...

“Biz sosyal demokratız. Demokrasiye yönelik her türlü tehdide karşı, mağdur kim olursa olsun dik dururuz” deyin.. Deyin de göreyim sizi..

Çete sanıklarının teknik takibe uğramaması için gösterdiğiniz hassasiyeti, bir de siyasetçi meslektaşlarınıza yönelik suikastlere, en azından teknik takiplere karşı da gösterin. Gösterin de, “dürüst sosyal demokrat” diyelim, size!

VAKİT