Gazetecilerle sohbetinde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemde yeniden artan PKK şiddetiyle ilgili AK Parti hükümetlerini suçladı.
“Bugün bakmayın milliyetçi söylemlerle tozu dumana katıyorlar. Milliyetçiliği ayaklar altına bunlar aldılar. Şimdi kalkmışlar milliyetçilik taslıyorlar. PKK bu kadar güçlendiyse, bunun tek nedeni var; AKP’nin PKK’nın sırtını sıvazlaması. PKK, mahkemeler, vergi daireleri, askeri alma daireleri kurduğunda, bu hükümet yok muydu? Kendileri itiraf ettiler, PKK bunları yapıyor diye. PKK’nın bölgede gelişip serpilmesi AKP sayesindedir, onlar yaptılar.”
“Geriye bir parti kalıyor, o da CHP”
1 Kasım’da yapılacak genel seçimlerle ilgili yapılan anketlerde oy oranlarının yüzde 29 olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“Oyumuzun yükseleceğine inanıyoruz ve güveniyoruz. Kim ülkeyi daha iyi yönetir? Vatandaş bir çıkış arıyor. Şöyle bir tabloyu önümüze koyalım. AKP, 13 yılda Türkiye’yi bu hale getirdi. AKP, ülkeyi yöneten değil, ülke için sorun yaratan bir parti konumunda. MHP, seçim sonrası dâhil olmak üzere her şeye ‘hayır’ diyen bir parti. HDP, ülkeyi yönetme değil, barajı aşma telaşında, denklemin dışında tutulan bir parti. Geriye bir parti kalıyor, o da CHP. CHP, bütün siyasi partilerle ve taraflarla rahatlıkla görüşen parti. HDP ve MHP iki ayrı uç. İki partinin de ortak görüşü bir koalisyon olacaksa, mutlaka CHP olmalı. Bu, CHP’ye duyulan güvenin toplumun bütün katmanlarında yer aldığını gösteriyor. 1 Kasım seçimlerinde CHP lehine farklı bir tablo çıkması bizim için sürpriz olmayacak.”
“Güvenliği sağlayamıyorlarsa hükümet yok demektir”
CHP lideri, 1 Kasım'da sandık güvenliğini sağlama görevinin de hükümette olduğunu hatırlattı
"Seçim güvenliği konusunda ciddi kaygılar hem Selahattin Demirtaş, hem de değişik çevrelerden geldi. Seçimin yapılacağı çevrenin güvenlikli olmasını sağlamak hükümetin görevi. Bir kaygı varsa, o kaygıları açık ve net giderecek olan da mevcut hükümettir. Oyların kullanılacağı yer belli, önceden biliniyor. Buralarda gerekli güvenlik önlemlerini almak, vatandaşın sandığa rahatlıkla ulaşmasını sağlamak hükümetin sorumluluğunda. Eğer sağlayamıyorsa, hükümetin yönetimle ilgili ciddi bir sorunu var demektir. O il ve ilçelerde vali var, kaymakam var, emniyet görevlileri var. Güvenliği sağlayamıyorlarsa hükümet yok demektir. Güvenlik kaygısının dillendirildiği yerlere milletvekillerimizi görevlendirdik. Halkla buluştular, raporlarını oluşturdular. Hükümetin ‘Kaygıyı dile getirip vatandaşları sandığa taşımak’ gibi bir projesi vardı. Bu gerçekleşmedi. Hükümet başlangıçta böyle bir kaygı yaratmak istedi.”
Kaynak: Hürriyet