Kenan Alpay’ın yazısından konuyla alakalı bir bölüm şöyle:
Rusya ve Ukrayna arasında süregelen gerilim 25 Kasım Pazar sabahında birkaç level birden atlayarak daha tehlikeli bir boyuta yükseldi. Her ne kadar Rusya ve Ukrayna arasında yapılan anlaşma gereği Kırım Körfezi’nde iki ülke gemilerinin de bölgede serbestçe seyredebileceğini kabul etmiş olsa da Rusya son dönemlerde Ukrayna limanlarına girip çıkan gemileri sıkıca kontrol ediyor. Gerilimi yükselten son gelişmeyse Rusya’nın Ukrayna donanmasına ait üç gemiye silahla müdahale edip el koymasıyla zuhur etti.
Avrupa’nın en geniş yüzölçümüne sahip ülkesi olan Ukrayna yaklaşık olarak Türkiye kadar bir coğrafi alana sahip durumda. Ne var ki; Kırım’ın yanı sıra Donetsk ve Lugansk gibi iki eyaleti Rusya tarafından işgal edilmiş halde. Sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti, Lugansk Halk Cumhuriyeti ve Kırım Halk Cumhuriyeti olarak bağımsızlıklarını ilan ettiler. Ancak her üç cumhuriyet de para birimrlerinden başlayıp askeri varlıklarına kadar kontrolü altında oldukları Rusya’ya bağlılar. Bununla birlikte Ukrayna’nın parçalanma sürecine girdiği süreçten bugüne çatışmalar, sabotajlar, suikastlar neredeyse kesintisiz bir biçimde Rusya’nın Kharkiv başta olmak üzere diğer eyaletleri de koparma siyasetinde ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor.
(…)