Kenya’da bu hafta, ülkelerinde görev yapan Birleşik Krallık askerlerinin çok sayıda insan hakkı ihlali yaptığı yönündeki iddialara ilişkin kamuya açık duruşmaları başlatıldı.
Yerel halk, yaklaşık 10 yıldır farklı vesilelerle, Kenya'nın merkezindeki kasabalarda görev yapan İngiliz askerlerinin işlediği istismar, çevreye zarar, cinayet ve bir dizi başka ciddi suçları mahkemeye taşıdı.
Duruşmalar, sivil toplum gruplarının yıllarca süren kamuoyu çalışmalarından ve İngiliz hükümetinin ilk tepkisinden sonra İngiliz askerlerini Kenya yasalarına göre yargılamak için uzun soluklu yasal işlemlerin son noktasına ulaştığını gösteriyor.
İngilizlerin istismarı nasıl başladı?
Kenya İngiliz Ordusu Eğitim Birimi (BATUK), Kenya'nın merkezindeki Nanyuki'de bulunan daimi bir eğitim destek gücüdür ve Kenya'nın 1963'te Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazanmasından bu yana varlığını sürdürmektedir.
BATUK'un İngiltere'den gelen yaklaşık 100 daimi personeli ve yaklaşık 280 dönüşümlü kısa vadeli alayı bulunmaktadır. Birim, İngiliz birliklerini eğitiyor ve El Şebab silahlı grubuyla karşı karşıya olan Kenyalı askerlere terörle mücadele eğitimi veriyor.
Her ne kadar Nanyuki'de ve eğitim bölgelerine yakın çevre ilçelerde, yerel halktan yüzlerce kişi istihdam edildiği ve askerlere hizmet veren birçok dükkandan dolayı birim, ekonomi için vazgeçilmez hale gelmiş olsa da, bölge sakinleri uzun süredir birliklere karşı şikayetlerini dile getiriyor. Birçok sefer eğitimden kalan patlamamış bombaların insanların uzuvlarına zarar verdiği bildiriliyor.
Eğitim tatbikatlarında kullanılan beyaz fosfor gibi öldürücü kimyasallar da endişelere yol açıyor. Kimyasalın, Mart 2021'de özel sektöre ait Lolldaiga Koruma Alanı'nı kasıp kavuran ve orman alanlarını yakan büyük bir yangına katkıda bulunduğuna inanılıyor. Yerel halk, dumanın günlerce üzerlerine baskı yaptığını ve göz ve solunum sorunlarına yol açtığını söyledi. Diğerleri ise bunun yaban hayatını çiftliklerine ittiğini ve bunun da mal kaybına yol açtığını söyledi. Bu olayla ilgili olarak 5 bine yakın kişi BATUK'a dava açtı.
İddialar arasında cinsel istismar iddiaları da yer alıyor; askerler tarafından yerel kadınlara yönelik saldırı yapıldığı yönündeki çeşitli suçlamalar var. 2021'de bir asker, halkın ortasında yerel bir kadının eteğini kaldırdığı için ihraç edildi ve para cezasına çarptırıldı.
Bugüne kadarki en yüksek profilli davada, Birleşik Krallık askerleri Mart 2012'de 21 yaşındaki Agnes Wanjiru'nun Nanyuki'deki bir otelde öldürülmesiyle suçlanıyor. Kadının cesedi iki ay sonra askerlerin kullandığı odanın yakınındaki foseptikte bulundu.
İddialar, Sunday Times soruşturmasının Wanjiru'nun en son birlikte görüldüğü bir "Asker"in onu göğsünden ve karnından bıçakladığının ortaya çıkmasının ardından 2021'de gün ışığına çıktı. İddialar BATUK'taki üst düzey komutanlara rapor edildiği halde herhangi bir işlem yapılmadı.
Soruşturma ayrıca askerlerden birkaç kişinin Facebook gönderilerinde öldürülen kadınla dalga geçtiğini de ortaya çıkardı.
Mağdurlar nasıl adalet aramaya çalıştı?
Adaleti sağlama çabaları bazı durumlarda sonuç verdi. 2015 yılında Birleşik Krallık askerlerinin geride bıraktığı bir patlayıcıyı aldıktan sonra iki kolunu kaybeden bir genç, İngiliz hükümetinden 100.000 dolar tazminat aldı; ancak Birleşik Krallık, yaralanmalara neden olan bombanın kendi ordusuna mı yoksa Kenya’ya mı ait olduğu netliğe kavuşmadı.
Diğer vakalarda daha yavaş ilerleme kaydediliyor. Avukatlar, Lolldaiga yangınından etkilenen binlerce yerel halkın hâlâ tazminat için mücadele ettiğini söylüyor.
Öldürülen Wanjiru'nun ailesinin Kenya'da BATUK'a dava açma girişimleri de başlangıçta direnişle karşılaştı çünkü İngiliz hükümeti, iki ülke arasındaki mevcut güvenlik anlaşması uyarınca Kenya mahkemelerinin Birleşik Krallık askerleri üzerinde yargı yetkisine sahip olmadığını iddia etti. Ancak Sunday Times'ın ifşa etmesinin ardından dönemin Birleşik Krallık savunma genelkurmay başkanı General Nick Carter, yerel medyaya iddiaların "şok edici" olduğunu ve Birleşik Krallık'ın "Kenyalı yetkililerle çok yakın işbirliği yapacağını" söyledi.
Nisan 2023'te ülkeler arasındaki güvenlik anlaşmasında değişiklik yapılmasını öngören parlamento oylaması, İngiliz birliklerinin artık yerel olarak yargılanabileceği anlamına geliyor; ancak değişikliklerin geriye dönük olarak uygulanamayacağına dair endişeler var. Ağustos 2023'te Kenya hükümeti, Wanjiru'nun öldürülmesiyle ilgili resmi olarak bir soruşturma başlattı.
Afrika Düzeltici ve Önleyici Eylem Merkezi (ACCPA) başkanı John Macharia, "Onlarla bir savaş oldu çünkü insanlarımıza davranış biçimleri oldukça talihsizdi" dedi. Yerel bir sivil toplum örgütü, Wanjiru'nun davasıyla ilgili soruşturma açılması için kamuoyu oluşturmaya çalıştı ve yangın olayının mahkemeye taşınmasında etkili oldu.
Macharia, “Kenya'daki soruşturma ve kovuşturma ekipleri arasında bazı uzlaşmalar olduğu ve bunların bir kısmı İngiltere'ye gittiği için her iki ülke de suçlu. Wanjiru soruşturmasının nasıl ilerlediğini sorduk ama bize yanıt vermiyorlar ve bu bizim için endişe verici. Cezasızlık, insanlarımıza ve ekosisteme çok büyük zararlar verdi” diye ekledi.
Wanjiru'nun ailesinden, İngiliz silahlı kuvvetleri komutanı Kral Charles ile Ekim 2023'te Kenya'ya yaptığı gezi sırasında görüşmek üzere gönderilen açık mektup kabul edilmedi.
Bu haftaki duruşmalarda neler oldu?
İngiliz askerlerinin işlediği iddia edilen taciz ve suçların mağdurları, bu hafta yapılan duruşmalarda duygusal ifadelerle öne çıktı. Lolldaiga yangınından sağ kurtulanlar da duruşmalarda konuştu.
Kenyalı yetkililer Kenyalıları yazılı ve sözlü ifade vermeye davet etmişti. Duruşmaların "kötü muamele, işkence, yasadışı gözaltı ve cinayetler de dahil olmak üzere insan hakları ihlali iddialarını soruşturmak" anlamına geldiği belirtildi.
Duruşmalarda ayrıca "yolsuzluk, dolandırıcılık, ayrımcılık, gücün kötüye kullanılması ve diğer etik olmayan davranışlar da dahil olmak üzere etik suistimallerle ilgili iddia edilen etik ihlaller" de incelenecek.
Sırada ne var?
Bir parlamento üyesi yerel gazetecilere verdiği demeçte, yasa koyucuların ifadelerden kanıt toplayacaklarını, bunları değerlendireceklerini ve ardından diplomatik kanallar aracılığıyla olası tazminat mekanizmaları konusunda İngiliz hükümetiyle temasa geçeceklerini söyledi.
Aktivistler, duruşmaların BATUK'a karşı çok sayıda davayı tetikleyebileceğini söylüyor.
ACCPA'dan Macharia, "Bu dünyayı şok edecek" dedi. "Daha mahkemeye intikal etmeyen pek çok konu var. Ancak bu, yasa koyucuların toplulukla etkileşime girmesine ve bu sorunları anlamasına olanak tanıyacak."
Yerel halk, amaçlarının BATUK'u kapatmaya zorlamak değil, halen üste bulunan birliklerin köylülerin hayatlarını tehlikeye atmayacak şekilde hareket edebilmelerini sağlamak olduğunu söylüyor.
Ancak Kenya ile eski sömürge gücü arasındaki dostane ilişkiler nedeniyle, soruşturmanın pek bir şey başaramayacağına veya en azından kısa vadede kimsenin sorumlu tutulamayacağına dair korkular var.
Bu arada Birleşik Krallık hükümeti Kenyalı yetkililerle işbirliği yapma niyetinde olduğunu yineledi. Perşembe günü Britanya'nın Kenya Yüksek Komiseri Neil Wigan, Wanjiru'nun ailesiyle görüştü.
Britanya Yüksek Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, "Toplantı, Yüksek Komiser'e aileyi dinleme ve başsağlığı dileme fırsatı sağladı" denildi.
Açıklamada, "Yüksek Komiser ayrıca Birleşik Krallık'ın, Bayan Wanjiru'nun ölümüyle ilgili Kenya soruşturmasında tam işbirliği yapma yönündeki kararlılığını da yineledi" denildi.