Arap ülkelerinden çok sayıda X sosyal medya kullanıcısı, İsrail Büyükelçiliği önünde "Artık soykırıma iştirak etmeyeceğim.", "Şimdi oldukça şiddetli bir protesto düzenleyeceğim ancak Filistinlilerin işgalcilerin elinde yaşadıkları karşısında benim eylemim çok da büyük bir şey değil." dedikten sonra başından aşağı benzin dökerek kendisini ateşe veren asker Bushnell için "Amerika'nın Buazizi'si" ifadesini kullandı.
ABD Hava Kuvvetlerinde aktif görevde bulunan 25 yaşındaki Amerikan askerini, 2010 yılında kendini ateşe veren Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi'ye benzeten Arap sosyal medya kullanıcıları, Buazizi'nin Tunus'ta "Yasemin Devrimi" Arap dünyasında ise "Arap Baharı" olarak adlandırılan süreci başlatan isim olduğuna dikkati çekti.
"Labnan" isimli bir hesap, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, "Amerikalı Buazizi öldü." ifadesini kullandı.
Abdurrahman Amir isimli bir sosyal medya kullanıcısı, "Bushnell, Muhammed Buazizi mi olacak? Amerika, Avrupa Baharı'nın zamanı geldi mi?" paylaşımında bulundu.
Musa Mazin isimli kullanıcı da "Buazizi'nin Amerika'da yeniden dirildiğini düşünüyorum." ifadesine yer verdi.
Ahmed el-Cuheyni ise, "Amerika'nın Buazizi'sinin Filistin'e özgürlük diyerek can verdiğini" belirtti.
Batı medyasından "karartma"
Gazeteci Dima el-Hatib, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batı medyasının, Amerikalı asker haberini verdiğini ancak "Filistin", "Gazze" ya da "soykırım" ifadelerini kullanmadığını belirtti.
Batı medyası için "utanç verici bir gazetecilik" ifadesini kullanan Hatib, Amerikalı askerin yaptığı eylemle vermek istediği mesajın engellenmeye çalışıldığını kaydetti.
"Arabic Post" sitesi ise Newsweek, Washington Post, CNN'in yanı sıra Batılı ajansların olaya ilişkin haberlerinin fotoğraflarını yayınladı.
Yapılan paylaşımda, Batı medyasının Bushnell'in kendisini yakma nedenini söylememe konusunda anlaşmış olduğu ancak askerin, sebebini zaten videoda açıkladığı vurgulandı.
Arabic Post, Batı medyasının haberlerinde Bushnell'in kendini ateşe verme nedenini görmezden gelmelerine ilişkin, "Nedeni bilmiyorlar mı, Bushnell'in videosu onlara ulaşmadı mı?" ifadesini kullandı.
Arap gazeteci ve yazar Semer Cerrah, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD medyasının Bushnell olayını kararttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"New York Times gazetesindeki haberde ne Filistin'den ne de Gazze'den söz ediliyor. CNN de haberinde, bir Hava Kuvvetleri mensubunun Washington'daki İsrail Büyükelçiliği dışında kendini ateşe verdiğini söylüyor. Haberde Gazze ve soykırımdan söz edilmiyor."
Çıkarcı medyanın, ABD'nin iç politikasında yol açtığı büyük etkiyi inkar etme ve olayın üstünü örtme çabalarına rağmen Bushnell olayının ülkedeki sosyal medya ağlarında trend olduğuna işaret eden Cerrah, "Bu eylemin, Gazze için gençler üzerinde oluşturacağı etkiyi artık siz düşünün." dedi.
Bu olay Batı dünyasını uyandırır mı?
Mısırlı deneyimli gazeteci Ahmed Mansur, X hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"İsrail'e destek veren ABD ve Batı'yı sarsan benzeri görülmemiş bir olay yaşandı. ABD Hava Kuvvetlerindeki bir subay, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere etnik temizlik yapan Tel Aviv'in savaş suçlarını protesto etmek için İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde kendisini ateşe verdiği anların videosunu çekti. ABD'nin NBC televizyonu, askerin öldüğünü duyurdu. Batı dünyası, bu korkunç olaydan sonra İsrail'e körü körüne verdiği destek sarhoşluğundan uyanacak mı?"
Kuveyt Üniversitesi Siyaset Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Abdullah eş-Şayci, X hesabındaki paylaşımında, "Bu gelişmeler ve bazı yetkililerin istifaları, Siyonistlerle ittifak içindeki Joe Biden yönetimini zor durumda bıraktığı gibi Filistinlilerin acılarına ışık tutuyor ve Siyonistlerin savaş suçlarını gün yüzüne çıkarıyor." ifadelerini kullandı.
Katarlı yazar Cabir el-Harmi de X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını başlattığından beri ABD'nin dört bir yanında düzenlenen protestoların artık günlük olarak gerçekleştiğine dikkati çekti.
Arap araştırmacı-yazar Hüsam Şakir ise X hesabındaki paylaşımlarından birinde, "Bir genç, ABD Hava Kuvvetlerinde görevli olması hasebiyle kendini sorumlu tuttuğu soykırım suçundan temizlenmek ve öfke çığlığını duyurmak istedi." ifadelerini kullandı.
Bushnell'in binlerce kadın ve çocuğun da aralarında bulunduğu sivillerin katledilmesine karşı tepkisini ortaya koyduğunu belirten Şakir, Bushnell'in "Filistin'e özgürlük" seslerine kulaklarını tıkayan yöneticilere kendi yöntemiyle mesajını ulaştırdığına vurgu yaptı.
ABD Hava Kuvvetlerinde aktif görevde olan 25 yaşındaki Bushnell, İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde "Artık soykırıma iştirak etmeyeceğim.", "Şimdi oldukça şiddetli bir protesto düzenleyeceğim ancak Filistinlilerin işgalcilerin elinde yaşadıkları karşısında benim eylemim çok da büyük bir şey değil." dedikten sonra başından aşağı benzin dökerek kendisini ateşe vermişti.
Kamuflaj elbisesi içindeki Bushnell, nefesi kesilene kadar "Filistin'e özgürlük!" diye bağırmıştı.
İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde kendisini yakan ve daha sonra yaşamını yitirdiği açıklanan Bushnell'in görüntüleri, sosyal medyada ve çeşitli platformlarda yayılmıştı.
Tunus'un Sidi Buzid kentinde 17 Aralık 2010'da zabıta tarafından tezgahına el konulması ve yetkililerce hakarete uğramasının ardından kendini ateşe veren üniversite mezunu 26 yaşındaki seyyar satıcı Buazizi, 23 yıl boyunca ülkeyi demir yumrukla yöneten Zeynel Abidin bin Ali'nin 14 Ocak 2011'de ailesiyle Tunus'tan kaçmasıyla sonuçlanan gösterileri başlatmıştı.