Kendi sapkınlarına suskun kalan: HDP

Türkiye’nin neresinde bir taciz, bir tecavüz olayı olsa “kurumsal tepki” verdiğini gördüğümüz HDP, 2 yıldır vekillerinin tecavüzünü örtbas etmek için seferber olmuş.

İsmail KılıçarslanYeni Şafak gazetesinde “HDP’de tecavüz skandalı” başlığı yayınlanan yazısında HDP Mardin milletvekili Tuma Çelik’in tecavüz iğrençliğini ve bunun üstünü örtmeye çalışan HDP’nin ikiyüzlü tutumu yorumladı:

Aslında bu başlık bu yazıya fevkalade uygunsuz kaçabilirdi. Hatta kaçmalıydı. Zira “suçun şahsiliği ilkesi”, hukukun en önemli, en köşe taşı ilkelerinden biridir. Çocuğun suçu babaya, babanın suçu çocuğa hasredilemez, illiyet bağıyla bağlanamaz. Lakin…

Yazının başlığının “HDP’de tecavüz skandalı” olmasının biri ibretlik, diğeri son derece gerçek iki nedeni var.

Önce “ibretlik” olandan başlayalım.

Ensar Vakfı’na ait Karaman’daki bir yurtta, pislik bir sapığın 45 çocuğumuza cinsel taciz uyguladığını öğrendiğimiz gün iki önemli şey oldu. İlki, Ensar Vakfı, tabiri caizse, bir avukat ordusuyla mağdurların yanında yer alarak davaya müdahil oldu ve o pis sapık 508 yıl ceza aldı. İkincisi ise, davaya, meseleyi duyduğu an mağdurlar lehine müdahil olan Ensar Vakfı’nın bütünüyle “taciz-tecavüz” odağı olduğuna dair leşin leşi, iğrencin iğrenci bir kampanya başlatıldı. Günlerce, aylarca, Ensar Vakfı üzerinden kudurmuş köpekler gibi İslam’a ve Müslümanlara saldırı kampanyası yürütüldü. Her birimiz, -o iğrenç, leş, sapık tacizci hariç- her birimiz belalar, lanetler okurken; tanıdığım neredeyse bütün dindar avukat arkadaşlarım mağdur aileler lehine davaya müdahil olurken muazzam bir “söyletme faşizmi”ne maruz bırakıldık. “Bir daha söyle bakayım tacize, tecavüze karşı olduğunu, nıhahaha” diye diye İslam’ın ve Müslümanların üzerinde tepindiler.

İbretlik olanı ise şu: Milletvekili görünümlü bir sapığın, yani HDP Mardin milletvekili Tuma Çelik’in bir kadına tecavüz ettiğine dair somut deliller var. Vekilliğinin düşmesi an meselesi. Hapse girmesi de. Üstelik Tuma Çelik bir Süryani, yani bir Hristiyan. Atalım mı Ensar Vakfı hadisesinde atılan manşetleri? Şunları yani: “HDP’lilerin hepsi tecavüzcü.” “Bu Hristiyanlar’da tecavüz standart.” “Hepiniz tecavüzcüsünüz.”

Gördünüz değil mi kekreliği? Bu manşetler iğrenç manşetler çünkü. HDP’lilerin, Hristiyanların falan “kategorik olarak tecavüzcü” olduğunu beyan ederek suçun şahsiliğini yok sayan, toplumun bir kesimini aşağılayıp suçlayan manşetler. Fakat işte bu manşetler atıldı Ensar Vakfı olayında. Bir toplumsal kesimin üzerinde tepinildi. Şimdi biz, bu olay üzerinden HDP’nin, Brüksel solcularının, goygoycuların üzerinde tepinmiyorsak o çatal dillerinin bu karşılığı hak etmediğinden değil; sadece insanlığımızı muhafaza etme refleksimizden. Yoksa emin olun o tepinmenin beş katını hak ediyorlar.

“İbretlik” olan budur. Umarım ibret alırlar da bundan sonra böylesi olaylarda toplumun bir kesiminin üzerinde tepinmekten vazgeçerler.

“Gerçek” olan ise şu…

Taciz, tecavüz, kadına şiddet vesaire gibi konularda mangalda kül bırakmayan HDP, bu olayı iki yıldır biliyor ve örtbas etmeye çalışıyormuş iyi mi? Bakmayın siz mızrak çuvala sığmayınca “nereden gelirse gelsin” leşliğine sarıldıklarına. 2 yıldır son derece bayağı şekilde başta Hüda Kaya olmak üzere HDP’li vekiller “mağduru şikâyetinden vazgeçirmek” için olmadık numaralar çekip, olmadık rezilliklere imza atmışlar. İddialar doğruysa işi “bir daha o adam Mardin’e giremez, rahat ol” cümlesinden başlatıp “bak geleceğini düşün” ince tehdidine kadar vardırmışlar.

Yahu 2 yıl bu be. Türkiye’nin neresinde bir taciz, bir tecavüz olayı olsa “kurumsal tepki” verdiğini gördüğümüz HDP, 2 yıldır vekillerinin tecavüzünü örtbas etmek için seferber olmuş. Yazı başlığının “HDP’de tecavüz skandalı” cümlesi olmasının gerektiği yer burası. Bu, dümdüz bir skandal ve yenilir yutulur cinsten değil. “Yazıklar olsun” demekten başka da bir çare gelmiyor elden.

Bir not da, tecavüz iddiası olan vekil HDP’li olunca “bir kadının iddiaları üzerine”, “partisi zarar görmesin diye” falan manşetleri atan solcumsu, Kürtçümsü, böyle bit gibi, böyle bit yavrusu gibi gazetelere… Yine yakalandınız ama öyle bir kitleye hitap ediyorsunuz ki günde iki kere de yakalansanız bir türlü “rezil” olamıyorsunuz be yahu. Sizin de en büyük avantajınız bu.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!