Kendi örneklerinden vurulanlar

Ömer Lekesiz

Yani siz, var olan bir yolsuzluğa dur demek, tüyü bitmedik yetimlerin hakkı olan devlet malının gaspını önlemek için, ispatı hukuk içinde mümkün, adaleti zorunlu kılan bir durum tespit ettiniz ve bunu sadece Allah rızası, memleket ve millet sevdası için ortaya çıkardınız da İslamcılar sizi desteklemediler öyle mi?

Yani siz adanmış ruhlardınız, gönül dostlarıydınız, serdengeçtilerdiniz, aç ve biilaç hizmet için dünyaya dağılan hizmet erleriydiniz, hoşgörü abideleriydiniz, marufu emreden münkerden nehyeden bir topluluktunuz da İslamcılar durduk yerde size cephe aldılar öyle mi?

İnsan zalimdir, cahildir, nankördür, sapkındır; bazen kendi yalanına bile gerçek gibi sarılabilir. Bunlar mümkündür ama siz Müslüman dilini kullanarak, bilinçli olduğunuz vehmini yaratarak mezkur tezlerinizi öne sürebilmek için insana özgü bizim bilmediğimiz daha ne cinsten bir cibilliyetsizliği, şahsiyetsizliği iktisap ettiniz ki, İslamcıları suçlayabiliyorsunuz?

Siz önce samimiyetsizliğinizi ele veren dilinizi düzeltin ki, bizim de sizi düzeltmemiz kolay olsun: İlkin 'İslamcılık öldü' diye caka sattınız. Kimse size itibar etmeyince 'artık dünyanın her yerine ulaşan bizler varken İslamcılara gerek kalmadı' teranesini söylediniz. Bu da inandırıcı olmayınca İsrail'in çok sevdiği ve tutundurmaya çalıştığı 'Siyasal İslamcılar' kavramına bel bağladınız.

'Siyasal İslamcılık' dünyanın dört bir yerinde zulme, sömürüye, adaletsizliğe, haksızlığa başkaldıran ve bu nedenle varlıkları ABD'nin, İsrail'in dünya halkları üzerindeki emellerine karşı açık bir tehdit oluşturanların kategorize edilmesi, marjinalleştirilmesi için medyaya servis edilmiş bir kavramdır. Siz hangi dinin, hangi milletin, hangi niyetin içinde duruyorsunuz ki bu kavrama yüklenmeye çalışılan içeriğin dışına çıkıyorsunuz ve onun öngörülmüş sonuçlarını kendi üstünüzden uzaklaştırmaya uğraşıyorsunuz?

İkinci olarak siz örneklerinizi düzeltiniz ki, bizim de sizi istismar batağından kurtarmamız mümkün olsun.

17 Aralık darbesindeki etkiniz gün gibi açıkken, ihanetleriniz, istikrara tecavüzleriniz, yükselen Türkiye'ye düşmanlıklarınız, Müslüman yöneticilere karşı kıskançlıklarınız, kinleriniz faş olmuşken hala İslami dili kullanarak Peygamber Efendimizden, halifelerden, adil sultanlardan, imamlardan, tarikat ehlinden verdiğiniz örneklerle önce kendinizi vuruyorsunuz; tıpkı kurşunu kendi ayaklarına sıkan beceriksiz eşkıyalar gibisiniz.

Örneğin sizden biri pehlivan tefrikası yazarcasına peş peşe sıraladığı örneklerde 'zalim' diye nitelediklerinin yerine savunduğu kişi ya da kişilerin, 'alim' diye nitelediklerinin yerine de suçladığı kişi ya da kişilerin konulabileceğini göremediği gibi, kimi ters örneklerle de yanlışının üzerine de tüy dikiyor.

Örneğin, ya eklektik din anlayışına karşı mücadele etmiş olan İmam Serhendi'yi, yeni zamanda eklektik din gayretine düşmüş bir bozguncuyu haklı göstermek üzere konu ediniyor ya da kendini hesap sorma, hesap görme makamına yerleştirerek 'Sen önce o gömleğin hesabını ver' diye tehditle parmağını sallarken, bu söz ve eyleminin yıllar yılı Müslümanların yardımlaşma, infak etme, sadaka verme hasletlerinin istismarıyla dikilmiş medya, banka, okul, dershane, yayınevi vb. putlarının tapınıcılarını kastediyor olabileceğinin ayrımına bile varamıyor.

Zamane yazarlarınızdan bir diğeri 'Hz. İsa'ya (as) havarî olmakla şereflenmiş, 12 Havarî'den biriydi Yahuda İskariyot. Fakat, peygamberler arasında Rûhullah olarak anılan Hz. İsa'ya ihanet ederek, O'nu Romalıların eline verdi' diyerek güya Hizmet Örgütü'nün kirli ilişkilerini ve niyetlerini ortaya çıkaranları bu örnekle suçlamak için yırtınırken, İskariyot'un tam da bu örgüt liderinin fotoğrafına denk düştüğünü unutuveriyor.

Bir başkası da istismar diline öyle bir şartlanmış ki, artık söz freni de tutmadığı için 'Muazzam Peygamber' deyiveriyor. Malum dizi düşkünlüğüyle 'Muazzam(!) Süleyman' dizisinden iyi bir kelime yakaladığını sanmış olmalı garibim.

Yani siz renkleri karışmış, dilleri kirlenmiş, niyetleri bozulmuş, gözleri kararmış, ilişkileri cıvımış bir halde olacaksınız da suçlu olan sizin bu hallerinizi ayan beyan gören 'Siyasal İslamcılar' olacak öyle mi?

İsrail sevdanızla, eklektik din aşkınızla ne pisliğiniz varsa dökün ortaya ancak İslam'ı, Müslümanları oraya çekmeye çalışmayın.

İslam dini kendisiyle oynamaya kalkışanları maskaraya çevirir.

'Siyasal İslamcılar' da o maskaraların burnuna ip takıp oynatırlar.

Haberiniz yoksa haber vermiş olayım.

Yeni Şafak