Kenan Alpay: Toplumun gündemi sığ konular ile sürmenaj ediliyor

80 milyon küsurluk bir ülke olarak her gün farklı bir konuyu bazen de aylarca aynı konuyu konuşarak siyasi alanın sığlığını göstermiş oluyoruz. Gazeteci-Yazar Kenan Alpay, "Başka Açıdan" programında gündemdeki konuları değerlendirerek bu sığlığa değindi.

Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Gazeteci yazar Kenan Alpay geçtiğimiz günlerde yayımlan Yeni Akit’teki “Başka Açıdan” programında, genel gündemde sıkça konuşulan ve tartışılan; ‘parti kapatmaları’, ‘CHP’nin çizgisinden uzaklaştığı’ söylemini, ‘ırkçı ve ayrıştırıcı söylemlerin sahiplerinin tasfiye edilmesini’ ve ‘Doğu Türkistan meselesinde Türkiye’nin tavrı’nı değerlendirdi.

Son dönemlerde Türkiye siyasetinin ilgi odağında sosyal medya üzerinden siyasilerin birbirileri ile ilişkililerini aksettiren paylaşımları kaplıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun Twitter hesabından HDP'li Pervin Buldan ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i etiketleyerek yaptığı 8 Mart paylaşımına siyasi partilerden gelen tepkiler gündemi meşgul etti.

İBB Başkanı İmamoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sosyal medya hesabından HDP'li Pervin Buldan ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i kutlamıştı. Bu kutlamaya tepki gösteren siyasi partilerin hedefinde Ekrem İmamoğlu’nun Pervin Buldan’ı neden kutladığı ve “neden Meral Akşener’i de Buldan ile andı” polemikleri yaşandı.

Gazeteci yazar Kenan Alpay gündemi değerlendirirken, “Türkiye’yi bir tweet üzerinde kilitlemek, toplumun duygularını, düşüncelerini bu gibi alanlara teksif etmek bana doğru gelmiyor. Çünkü atılan tweet olumlu ya da olumsuz dahi olsa neticede dünya bu tweet ve sahibinin etrafından dönmüyor.” 

80 milyon küsurluk bir ülke olarak her gün bir farklı konuyu bazen aylarca aynı konuyu konuşarak siyasi alanın sığlığını göstermiş oluyoruz. FETÖ, PKK/PYD, Covid-19, ABD ve AB ile ilişkiler, İran ve Libya konuları vs. bazı şeylere inanılmaz derecede daha fazla ilgi gösteriliyor ve uzun süren tartışmaların malzemesi ediliyor. Küçük görülecek bir konu değil elbette bu durum, ancak siyasi polemikler sürgit şekilde devam ederken aslında bir debelenme yaşandığı izlenimi uyandırıyor. Belki de bu yüzden basit bir tweet bile gündemi haftalarca meşgul edebiliyor.

Oysa toplumda konuşulması gereken birçok konu ve sorun bulunuyor. Bunların yerine ısrarla aynı konular konuşulunca haliyle toplumun ilgisi ve algısı yönlendirilmiş, köreltilmiş oluyor. Bunun yerine konuşulması gereken var olan binlerce sorunun nasıl çözüleceği olmalıdır.

Alpay, “Siyaset bir hırs işidir. Özellikle de Türkiye’de yapılıyorsa bu hırs kendisini çok farklı şekillerde tezahür ettirebilir. Ancak bu bir tweete bağlanabilecek bir durum değildir.” dedi.

Alpay, “Siyasilerin birbirlerinin canını sıkması, ya da gazetecilerin bu konuyu konuşan ilgililerin canını sıkması, bizim toplumun canını sıkmamız gerektiği anlamına gelmez diye düşünüyorum.”

Kenan Alpay, “Muhalefetin ne yapıp ettiğini çok fazla tartışmanın bir yararı olmadığı gibi konuşulması zaruri olan olayların es geçilmesine neden olduğu kanaatindeyim. Burada toplumun öyle bir gündemi olması lazım ki bu tür şeylere prim vermemesi, yüz vermemesi gerektiğini düşünüyorum.

Küresel anlamda çok büyük bir rekabet gerçekleşirken; ABD ile ilişkilerimiz Trump döneminde nasılsa Biden döneminde de benzer olacak, aynı şekilde Rusya ile olan ilişkilerde de durum böyle velhasıl bunları iç ve dış konular olarak bugünlerde konuşmak yerine işsizlik sorununa bakalım. Üniversitelerde okuyan gençlerin geleceğe dönük beklentileri ve talepleri ne durumda? Onların beklentileri evet yüksek ama donanımları ne durumda? Buna bakalım sorunları çözmeye çalışalım.

Türkiye ne kadar üretebilecek? Bunu da konuşmalı ve tartışmalıyız. Bu konuya da iki farklı şekilde bakmalıyız: Kültür, sanat, bilgi açısından ve teknoloji, sanayi, bilim açısından. Bizim bunları konuşmamız değerlendirmemiz daha doğru olur çünkü siyaset açıkçası çok kısır tartışmalara dahil oldu.

Örneğin son tartışmalar “fosforlu Meral dedi mi demedi mi?” oldu. Siyasette bu tarz bir seviyenin düşme gerçekleştirmesi ve liderlerin her gün birbirlerini ihanetle, yalanla, işbirlikçilikle, iftirayla, toplumu aldatmak gibi vasıflarla anmasının Türkiye’ye, bu topluma yapılan ciddi bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Yani gerçekten bunlarla mı uğraşmalıyız?”

Şu anda gündemde parti kapatmalar tartışılıyor ve aylardır sürüp gidiyor. HDP’nin tavırları, söylemleri ve eylemleri gündemde önemli bir yer işgal ediyor. Biz bunu ilk kez konuşmuyoruz. Yıllardır aynı şekilde feveran edilip duruluyor. Halkın Emek Partisi kurulduğundan beridir HDP’nin (HDP’nin geçmiş partileri kast edilerek) siyasi pozisyonu tartışılıyor. Elbette ki bunu konuşacak sorunları giderecek ve çözüm yolları bulmak için tartışacağız. Ancak biz istemesek de bizim gündemimize bir şekilde dahil olabiliyor bazı konular.

HDP üzerinde ve çevresindeki yapıların kimi güçler tarafından sürekli olarak bölgede dinamik bir unsur olarak konuşuluyor, tartışılıyor ve palazlandırılıyor olması sorunları çözmemiz gerektiğini bizlere yeniden hatırlatıyor. Öte yandan Doğu Türkistan konusu da bizim gündemimizde sürekli olması gereken konulardan birisi değil mi?”

Tutarsızlık her tarafta var

Kenan Alpay, “Suriyeliler konusunda ırkçı davrananlar Doğu Türkistan için milliyetçi söylemlerle hareket ediyor. İnsani ve vicdani hareket etmiyorlar.” dedi.

Kenan Alpay, “Siyasette pragmatizme dayalı enterasan polemikler yaşanıyor. Çıkar odaklı yaklaşılan konular basite indirgenebiliyor. İYİ Parti bir önerge ile Doğu Türkistanlıların konusunu mecliste gündeme getirmek istiyor. AK Parti hayır diyor, MHP çekimser kalıyor, HDP ise tabi ki diyor. Aynı İYİ Parti kendi içerisinde Sinan Oğan, Ümit Özdağ gibi ırkçı kişileri baş üstü ediyordu. Suriye’den kaçıp gelmiş canını kurtarmak isteyen insanlara karşı ırkçı söylemlerde bulunan bu kişiler adeta sürek avı başlattılar. Tıpkı Naziler gibi “Dışarı, dışarı” diyerek tempo tuttular. İYİ Parti içerisindeki bu isimlerin milliyetçiliği böyle bir milliyetçilik. Tutarsızlık her tarafta var. AK Parti’nin Çin ile ticaret anlaşması yaparken tartışmaya girmesini gönlümüz ve ben isterdim. Çünkü Doğu Türkistan’daki zulmü Çin ile konuşabilmesi ve çözmeye çalıması büyük bir adım olurdu. ABD ile bir yandan kavga edilirken bir yandan ticaret yapılabiliyor bu neden Çin ile olmasın. Bunu görmek isterdik. Almanya, Fransa ile de tartışırken ticaret devam edebiliyor. “Ey Macron” derken dahi bir şekilde ticaret ve ilişkiler devam ediyor. Çin’e karşı bu durum neden böyle olmasın diye insan merak ediyor.”ifadelerini kullandı.

Toplum siyasetteki med cezirleri izliyor ve kaydediyor

Meral Akşener konusunda sürekli bir gündem değişikliğine gidilmesine değinen Kenan Alpay, “Meral Akşener için en başlarda FETÖ’nün sesi deniyordu. Sonra birden yerli ve milli söyleme dahil edildi. Sonra tekrar bir gidiş geliş oldu. Toplum bunları görüyor ve kaydediyor. Siyasetteki bu med cezirler toplumu bir şekilde rahatsız ettiği gibi ilgi ve alakasını verdiği konuları da etkiliyor. Meral Akşener üzerine abanmak ve Meral Akşener üzerine birçok konuyu tahkim etmek ters tepecektir. Tıpkı 31 Mart sürecine giderken Ekrem İmamoğlu üzerine yüklenilmesi gibi. Ekrem İmamoğlu’nu televizyon programlarına davet edip konuşturmadan sadece kendileri konuşarak Ekrem İmamoğlu’nu “konuşturmadık diye de övünenler” normal şartlarda Ekrem İmamoğlu’nun kazanamayacağı bir seçimi kazanmasına neden oldular. Siyasetteki bu baskın olma ve susturma arzusu toplum tarafından kabul edilmiyor. Siyaset bir kutuplaşma işidir ancak bu kutuplaşmanın da bir mantığı, zamanı, ölçüsü vardır. Ne zaman frene basmanız gerektiğini de bilmelisiniz. Eğer fren sisteminiz çalışmazsa Meral Akşener’in yükselişini ne MHP durdurabilir ne de bir başkası.” dedi.

HDP’nin kapatılması kolay bir yol ancak faydasız

Kenan Alpay bugünlerde yeninden konuşulmaya başlanan HDP’yi kapatalım sözleri için, “HDP’yi kapatmak kolay bir yol olacaktır. Asıl olay kapatmadan kontrol edebilmektir süreci. Mesele kapatmadan durumu idare edebilmek. HDP’yi kapatmak faydasız bir çalışmadır. AK Parti kendi içerisinde dahi konuştuğunda parti kapatmaları zorlaştırmak istediğini beyan ediyor. Öte yandan HDP’yi kapatma seslerine de sessiz kalıyor. Hadi diyelim ki HDP’yi kapattılar. HDP toplumunun siyasal taleplerini ve eleştirilerini nasıl gerçekleştirecekler? Bu konu ve benzerleri son bir yıldır sürekli olarak gündem ediliyor. Bu durumda da Türkiye’nin gündemi aynı konuları konuşa konuşa toplumun zihnini sürmenaj ediyor. Asıl gündem olarak gerçekten sorunların çözümüne çabalanmalı.” ifadelerini kullandı.   

AK Partili Bülent Turan’ın CHP Atatürk çizgisinden uzaklaşıyor minvalindeki sözleri için Kenan Alpay, “İyi ki uzaklaşıyor. Bu AK Parti’yi ya da toplumu neden rahatsız etsin ya da sorun olsun? Bu güzel bir şey; CHP’nin aynı söylemleri terk edip değişmeye çabalaması. Ne kadar tutarlı orası tartışılır ancak bunu sorun haline getirmek oldukça yanlış bir söylemi ortaya çıkarıyor.” dedi.

Alpay, “Nur Serter gibi bir isim siyasette bulunsa iyi mi olurdu. Ya da isimlerini saymak istemediğimiz ancak darbeye çanak tutan isimler gibilerinin CHP’den uzaklaştırılması kötü bir şey mi? Başörtüsü yasaklarının sürmesi ve vesayetin devam etmesi için çalışan isimlerin partilerden ve siyasetten temizlenmesi oldukça iyi şeyler. Kemal Kılıçdaroğlu nasıl ki Emine Ülker Tarhan, Süheyl Batum, Önder Sav, Ümit Kocasakal gibi bir takım isimleri tasfiye ederek, Merkez sağda bulunan dindar, muhafazakar kesimlere hitap etmek istediyse Meral Akşener de, Sinan Oğan gibi isimleri partiye sokmayarak Ümit Özdağ ve onunla beraber hareket edecek ırkçılığa varan söylemlerin sahiplerini de partiden uzaklaştırıyor ki merkez parti olabilme mücadelesi verebilsin. Dolayısıyla CHP ve İYİ Parti’nin, AK Parti’nin tabanına ulaşma arzusu ve hedefini bir şekilde tanzim eden eylemlerde bulunmuş oluyorlar. Saadet Parti’sinin o ittifakta tutulmaya çalışılması gibi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin de o ittifaka dahil edilmesinin bir amacı var. Merkez sağı tabanı ile beraber konsolide edecekleri bir hareketi öngörüyorlar. Dolayısıyla bunu hesap etmek ve ona göre hareket etmek lazım. Bu yüzden sürekli polemiklerle bu işin önüne geçilemeyeceğini de siyasal aklın hesap etmesi ve ona göre rotasını, planını tanzim etmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Başka Açıdan programının videosu,

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!