Kemalizm'in zihinleri saran örümcek ağları

Mustafa Armağan, Kemalistlerin kendi içlerindeki tartışmalarına dikkat çektiği yazısında 1939 senesinde yaşananları hatırlatıyor.

Mustafa Armağan / Yeni Akit

CHP’nin Başbakanı 1939’da neden ‘Her işimiz A’dan Z’ye bozuktur’ demişti? 

10 Kasım 1938 günü CHP’nin içerisinde kadrolaşmasını büyük ölçüde tamamlamış bulunan İsmet İnönü’ye çevrilmişti bütün gözler. İçişleri Bakanı Şükrü Kaya engeli aşıldıktan sonra Mareşal Fevzi Çakmak’ın desteklediği İnönü tek muhalif oya karşılık ezici çoğunlukla Çankaya Köşkü’nün yeni ev sahibi olacaktı. Kısa bir süre beraber çalıştığı halefi Celal Bayar’ı Başbakanlıktan aldığında ise takvimler 25 Ocak 1939’u gösteriyordu. Türk siyasetinde “İkinci Adam” sayfası açılıyordu ve yeni devrin Başbakanı Dr. Refik Saydam’dı. 

İşte Refik Saydam çiçeği burnunda Başbakan iken bir söz söylemiş ama sözü bizzat CHP’nin yayın organı olan Ulus gazetesinde dahi sansürlenmişti. Bir CHP’li Başbakan demeç verecek de CHP’nin yayın organınca sansürlenecek, öyle mi? Evet, aynen öyle.  

İlginç zamanlardı.  

Atatürk devrinin birkaç ay sonrasında söylenen bu söz “Her işimiz A’dan Z’ye bozuktur” şeklindeydi. Ulus gazetesinin sansürlediği kadar da vardı hani. Gerçi Başbakan bir gün gecikmeli de olsa zorla şerle demecini yayınlatmayı başarmıştı ama sözün artçı şokları devam ediyordu. Ne demek istiyordu? Eğer her işimiz hem de A’dan Z’ye bozuk idiyse o zaman Atatürk devrine de kara çalmış olmuyor muydu? İnönü henüz bir icraat yapmadığına göre Saydam’ın eleştiri okları doğrudan doğruya Kemalistlerin “Altın Çağ” diye yücelttikleri “Tek Adam” dönemindeki icraatı vurmuyor muydu? Bu ne cür’etti? 

Bizde resmi tarih -varsa eğer- bu tür esrarengiz düğümler ve satır aralarını okumaya odaklanmakla meşgul olmalıdır ama nerde? İnkılap Tarihçilerimiz amigoluğu bilim adamlığına yeğlemeye ant içmişlerdir adeta. 

Vakit vakit doğruları yazmak suretiyle geriye epeyce malzeme bırakmış olan bir zamanların TİP milletvekili Çetin Altan Milliyet’teki “Şeytanın Gör Dediği” adlı köşesinde Saydam’ın meşhur sözünü başlığına taşıdığı bir yazı kaleme almıştı (14 Mart 1998). Yazıdan bazı paragrafları bu meselenin başka arifleri olduğunu ispat sadedinde paylaşıyorum: 

“Bir gün İsmet Paşa’ya yüksek sesle konuşma zorlanmasını kibarlaştırmaya çalışarak Dr. Refik Saydam’ın ‘Her işimiz A’dan Z’ye bozuktur’ açıklamasını hatırlatmış ve kendisine –biraz da bükükçe bir boyunla- şu soruyu sormuştum: 

Neden sizin zamanınızda da bu bozukluk düzelemedi?” 

Tipik gazeteci dobralığıyla yöneltilen soruya İnönü’nün cevabını yine aynı kalemden okuyalım:  

“Ben iktidara geldiğimde İkinci Dünya Savaşı patladı. Savaş bittikten sonra da zaten iktidardan düştük biz. Fırsatımız olmadı.” 

Halbuki Çetin Altan’ın burada asıl sorması gereken soru, o baştan sona bozuk olduğu söylenen dönemin yüzde 90’ında Başbakan siz değil miydiniz? olması gerekirdi ama bizimkinde nerde o cesaret? 

Haksızlık etmeyelim, yine de bir şeyler karalamış yazısında: 

“Biliyor musunuz ki benim kuşağımın –Gazi dönemindekinden çok daha fazla Gazi övgülerine abanmış- militerlerinden hiç biri, İsmet Paşa’nın Cumhurbaşkanı olur olmaz kendisine Başbakan seçtiği Refik Saydam’a ait o ünlü ‘özeleştiri’ üstünde durmamıştır. Neden İsmet Paşa’nın ilk Başbakanı daha 1939’da ‘Her işimizin A’dan Z’ye bozuk olduğunu’ söylemişti ki? Böyle bir merak duymadan, Türkiye’deki bir yığın yönetim abuksabukluğunun köklerine inme olanağı var mıdır?” 

Resmi tarihin bazı tabularını ucundan kıyısından da olsa eleştirme cesaretini gösterebiliyordu 2015 yılında ölen Çetin Altan. Şimdilerde o “uç” ve “kıyı”dan ne kadar uzak durursak o kadar iyidir anlayışı solun da, sağın da zihnini örümcek ağı gibi sarmış durumda ne yazık ki. Hâl-i pür-melâlimiz budur vesselam. 

Not: Atlamak haksızlık olurdu. Çetin Altan araya öyle bir kıymık sıkıştırmış ki, benim nazarımda tadından yenmez. İnönü bir seferinde kendisine şöyle bir itirafta bulunmuş:  

“Bir muharebede galip mağlup yoktur aslında. Kim daha geç kaçarsa ona galip denir.”  

Kimin fotoğrafını çekmişti dersiniz? 

Yorum Analiz Haberleri

Meğer ne büyük sapmaymış!
Kemalizmin şapka zulmünden dolayı bombalanan şehir: Rize
Allah'ın rahmeti olan aklımızı gerektiği gibi kullanalım
Magazinleşen Yenidoğan Çetesi ve unutulan bebekler
Yapay zeka çağında kontrol kimde olacak?