Kemalistlerin bağlamından saptırdığı bir tartışma daha!

Disney’in Ermeni diasporasının baskısı ile yayımlamaktan vazgeçtiği iddia edilen “Atatürk” dizisi merkezli tartışmalar Türkiye’de bir meseleyi konuşmanın imkansızlığını kanıtlıyor!

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

Türkiye gibi ülkelerde bilgi ile insanların ilişkisi oldukça sorunlu. Teknolojik imkanların artması ve sosyal medyanın yaygınlaşması ile tüm insanlığın bilgilenme biçimleri olumsuz anlamda değişirken bu değişim Türkiye'yi çok daha kötü etkiledi. Artık bilgiden ziyade bilgi kirliliğini tartışıyoruz…

Türkiye bir süredir Disney’in “Atatürk” konulu diziyi iptal etmesi etrafında yaşanan tartışmaları konuşuyor. Ermeni diasporasının baskısı nedeniyle Atatürk dizisini yayınlamaktan vazgeçtiği iddia edilen Disney, sol-Kemalist yayın organları tarafından hedefe kondu. Bu çılgınlığa sosyal medya da dahil olunca ortaya bir keşmekeş çıktı.

Sosyal medyadaki ilgi sebebiyle oluşan popülizmden faydalanmak isteyen bürokrat ve siyasetçiler ise Disney’i hedef gösterme korosuna katıldılar. RTÜK konu hakkında soruşturma dahi başlatırken RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin sert sözlerle Disney’e yüklendi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de “herkes bir şeyler söylüyor ben niye susayım?” demiş olacak ki o da açtı ağzını yumdu gözünü.

Söz konusu olan Atatürk ile ilgili bir dizi olduğu zaman kaç kere bu haberler gündeme geldi. Bir baskıya boyun eğiyorlar.  Neticede bir baskıya boyun eğiyorlar. Bu baskıda Ermeni lobisinin hastalıklı baskısı. Bu batı demokrasilerinin içinde bulunduğu krizi gösteriyor. Şimdi hastalıklı lobinin baskısına boyun eğiyorlar. RTÜK bir inceleme başlattı. Yaptıkları yok hükmünde ama saygısızlığa göz yumulmaz. Tepkimiz daha da sertleştireceğimizin kimsenin şüphesi olmasın. Atatürk ile ilgili bu faaliyetleri sürerse herhangi bir şekilde Türkiye'nin kurumları ile iş yapması söz konusu olmaz. Devletin kurumları bu süreci inceliyor. RTÜK muhatapları ile görüşecek, yanlış karardan dönmelerini talep edecek. Dönmezlerse gereken süreç işleyecek. Karar düzeltilmeli, ATATÜRK dizisi yayınlanmalıdır.

Muhafazakar isimlerin içine düştükleri komik durum bir yana ortada oldukça ciddi bir bilgi kirliliği oluştu. Bilgi kirliliğinin sebebi ise Disney’in bir ay öncesinde duyurusunu yaptığı yeni yayın politikasından kaynaklanıyor. Disney, Türkiye’de ve dünyada ciddi zarar ediyor. Netflix, Prime vb. platformlar karşısında zor günler geçiren Disney, Temmuz ayının başında sadece Türkiye değil içerik sağladığı her ülkede “içerik iyileştirme yaklaşımındaki stratejik değişikliklerle uyum sağlamak ve yaklaşık 1.8 milyar dolar tasarruf etmek için atılan bir adımın parçası olarak” Disney+, Hulu ve Star+ dahil olmak üzere yayın platformlarından bazı programların kaldırılacağını duyurarak "küçülmeye" gittiğini süslü sözcüklerle ilan etmişti.

O dönem yaşanan tartışmada Türkiye’de milyonlarca insan tarafından izlenen “Recep İvedik” filmlerinin üreticisi olan Şahan Gökbakar da “yerli içeriklerin” kaldırılması kararına şu sözlerle tepki göstermişti:

Disney Başkanı Bob Iger Bey'in aldığı kararla strateji değişikliği yapmışlar. Ve birçok ülkede yerel içerikleri platformdan atmışlar. 'Atmışlar' diyorum çünkü bizim de bir hafta önce haberimiz oldu. Bob Iger'in aldığı bu karara Disney+ Türkiye yönetiminin de çok üzgün olduğunu yakından biliyorum…

Özetle sadece Atatürk dizisini değil tüm yerli içerikleri etkileyen bir durum söz konusuydu. Bu yeni politika sebebiyle Türkiye’nin en çok izlenen film serilerinden birisi olan Recep İvedik’i kaldıran Disney, Atatürk dizisini neden kaldırmasın?

Bilindiği üzere yerli içerikler sadece üretildikleri ülkelerde yoğunlukla izleniyor. Disney’in kullanıma açıldığı tüm ülkelerde izlenebilmeleri için dünya standartlarında içerik üretimleri yapılması gerekiyor. Başta ABD merkezli yapımlar olmak üzere İngilizce üretimler daha yaygın bir izleyiciye sahip. Bildiğimiz kadarıyla şuan dijital platformlara çekilen Türkiye yapımlı dizi ve filmlerden uluslararası izlenebilirlik unvanına sahip yapım bulunmuyor. Netice olarak Türkiyeli yapımlar bu platformlara zarar ettiriyor. Dediğimiz gibi Recep İvedik bile milyonlarca izleyicisine karşın tercih edilmediği için yayından kaldırılabiliyor.

Sol-Kemalistlerin Atatürk şovenizmiyle bağlamından saptırdığı bir tartışmayı medya ve siyasetçiler büyüterek hamasete kurban ettiler. Özünde mesele oldukça basit... Ermeni diasporası ise Atatürk dizisinin kaldırılmasına sevinmiş olabilir ancak bu durum Disney Türkiye’yi bağlamak zorunda değildi. Zira Netflix vb. platformlar bazı ülkelerde gösterime soktukları yapımları bazı ülkelerde ise göstermemeyi tercih ediyorlar. Anlaşılan o ki burada hem ekonomik hem de Disney’in iç işleyişi ile alakalı bir süreç belirleyici oldu. Zira Disney, Atatürk dizisini çöpe atmadı. Diziden üç tane farklı içerik elde ederek para kazanmanın çok farklı bir yolunu buldu.

Saçma tartışmalar vesilesiyle meşhur edilen film Disney Türkiye’nin açıklamasında yapımın güncellenen yayın takvimine göre, 29 Ekim 1’inci film televizyon özel versiyon FOX ekranlarında, 3 Kasım’da 1’inci film, 22 Aralık 2’nci film sinemalarda, 2024 yazı her iki film FOX ekranlarında olacak. The Walt Disney Company Türkiye Genel Müdürü Cenk Soner filmi daha fazla izleyici ile buluşturmanın "keyfini" şöyle anlatıyor:

“Atatürk içeriğimizi Cumhuriyet’imizin 100. yılında izleyicilerimizle buluşturuyoruz. İçerik stratejimizde yapılan değişiklikler sonucunda iki film olarak planladığımız Atatürk’ün ilk televizyon özel versiyonunun FOX kanalımızda yayınlanmasının ardından, iki film sinemalarda ve sonrasında FOX ekranlarında olacak. Böylece, Atatürk’ü çok daha geniş kitlelere ulaştırmış olacağız.”

Nihal Bengisu Karaca da yaşanan tartışmalarda göz ardı edilen önemli hususlara şu paylaşımıyla dikkat çekti:

Medya o kadar çıldırmışçasına konuyu gündemleştirdi ki Candaş Tolga Işık, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın dahi meselenin çözümü için devreye girdiği iddia etti. C. Tolga Işık nerden duydu bilmiyoruz ancak yaptığı paylaşımda Almanya ve Fransa'da Disney'in küçülme politikası sebebiyle 2 bin yapımın gösterimden kaldırıldığını söylüyor. Kendi kendisini yalanlayan bir zihniyetle karşı karşıyayız! 

Çok şükür ki Işık'ın Fidan ve Kalın hakkındaki "iddialarını" kanıtlayacak bir delil elimizde bulunmuyor. Fidan ve Kalın'ın bu kadar boş bir işe mesai harcadıklarını öğrenmek akıl ve vicdan sahiplerini kahredecekti çünkü...

Türkiye'de bir meseleyi sağlıklı bir şekilde konuşmak mümkün olmadığı için yine siyasi popülizm ve milliyetçi hamasete kurban edilen tartışmalara şahit olduk. Milliyetçi hezeyanlarla aklı iğdiş edilen ve Ermeni, Arap, Rum denildiği zaman tüyleri diken diken olan bir toplum manipüle edildi ve ortaya evlere şenlik bir tablo çıktı! Bu işten sadece filminin bedava reklamını yapan Disney ve Atatürk kültünü yüceltmek için fırsat kollayan sol-Kemalistler kazançlı çıktı. 

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!
ABD, Suriye'deki askeri birliğini geri çekecek mi?
Suriye Devrimi'nde kazananlar ve kaybedenler