Kemalistler Dersim Katliamı ile ne zaman yüzleşmeyi planlıyor?

Tarihe Dersim Katliamı olarak geçen ve 4 Mayıs 1937 yılında TBMM’de Bakanlar Kurulunun çıkardığı ‘Dersim Tenkil Kararları’ adlı kararname sonucu başlayan katliamın bugün 83. yıl dönümü ve Kemalistler failleri saklamaya devam mı ediyor!

HAKSÖZ HABER

Katliamda resmi açıklamalara göre 16 bin, Dersim halkının anlatımlarına ve tanıklara göre 70 bin insan, çoğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere köylerde, mağaralarda, dere kenarlarında; bombalanarak, kurşuna dizilerek, yakılarak, kimyasal gaz kullanılarak, uçurumlardan atılarak öldürüldü. Dönemin hükümeti olan CHP o günden sonra konuyu gündeme dahi getirmek istemeyerek geçmişteki bu acı olayın üzerini kapatmak istedi.

Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2011 yılında Dersim olaylarıyla ilgili, 'Eğer devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür dilerim ve diliyorum' dedi ve CHP’yi geçmişiyle yüzleşmeye davet etti.

Solcular ve kimi liberallerde Erdoğan’a eğer Dersim konusunda samimi ise Tunceli’nin adını geri iade eder(Dersim) diyerek Erdoğan’ı hem itham etmiş hem de talepte bulunmuşlardı. Hala bu taleplerini yenileyen sözde muhalif sol güruhun hiçbir zaman kabule yanaşmadığı bir durumu pas geçmesi de unutulmuyor: CHP’nin sorumluluğu.

AK Parti’nin Genel Başkanı 2011 yılı ve öncesinde CHP’nin Dersim tavrından çok daha öteye geçmiş ve gerçeğe iade-i itibarda bulunmuştu. Ancak CHP yıllardır bu konuda sessiz kaldığı gibi geçmişi ile yüzleşmeye de yanaşmayarak bütün bir toplumun hafızası ile alay ediyor. Üstelik aynı CHP “Biz değiştik” iddiasında bulunmaktan da imtina etmiyor. Solcular da CHP’yi bu tavrından dolayı sorguya çekmek yerine gerçeğin kıyısında dolaşmayı tercih ediyor.

CHP ve HDP’li vekillerin kimileri de geçmişte gerçekleşen kıyım süreci ve sonrasında alıkonan çocukların başka ailelere evlatlık verilerek asimile edildiğini bilmiyormuş gibi davranarak daha büyük bir sorun ve polemik konusu olacak arşivlerdeki ‘kayıp Dersim kızlarının belgelerini’ açığa çıkartmak istiyor.

Sorunun kendisi ile yüzleşmek yerine “arşivlere inelim, tüm kayıtları ortaya çıkaralım, kim ne yapmış ne yapmamış görelim” diye sözde talepte bulunan HDP ve CHP’nin bu tavrının asıl sorunu propaganda ile yıpratmak olduğunu daha önceki olaylar açıkça göstermişti.

Daha da beteri bugün CHP’nin o tavrını dolaylı yoldan eleştirmek isteyen CHP’li bir milletvekili CHP’lilerin, Kemalist bağımsız güruhun ve Aydınlıkçıların hedef tahtasına oturmuş oldu.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal Dersim Katliamı’nın yıldönümünde Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Unutmadık, asla unutmayacağız! Dersim katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum. #DersimKatliamı” ifadelerini kullanarak tepkisini dile getirdi.

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Utku Reyhan, Sarıbal'ın gönderisini alıntılayarak, "Birisi bu CHP milletvekiline, "Dersim katliamı" dediği harekâtın Atatürk'ün emriyle yapıldığını anlatabilir mi? Atatürk, Cumhuriyeti savundu. Seyit Rıza ve derebeyi çetesine geçit vermedi. Ne yani, CHP Atatürk'e "katliamcı" mı diyor artık?" dedi.

Adana Milletvekili İsmail Koncuk’tan da CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın ‘Dersim Katliamı’ açıklamasına tepki geldi. Koncuk, “Bu arkadaş CHP Bursa milletvekili ve PM Üyesi. Kimi suçladığının farkında mı, acaba? Atatürkçü CHP seçmeninin bu arkadaşa bir sözü mutlaka vardır. Atatürk’ün partisine yakışıyor mu? Yazık!” ifadelerini kullandı.

Sadece bu cümlelerde bile asıl sorumluların kim olduğu açığa çıkmıyor mu?

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!