Yahya Fırat / HAKSÖZ HABER
İslam ile aralarına epey mesafe koyan Kemalistlerin, dine ve maneviyata dair ve söylem ve önerileri de hayli sığ ve absürt olabiliyor.
Laik-seküler değerleri hayatlarının her alanına ikame ettikleri için yaşam alanlarına engel olarak gördükleri İslami uygulama ve sembolleri de tahfif ve dejenere etmekte bir beis görmüyorlar.
Sözcü Gazetesi yazarı Necati Doğru da Kabe’deki kalabalığın ve zaman zaman yaşanan izdihamın önüne geçmek için elini taşını altına koymuş ve fantastik bir öneri de bulunmuş!
Öneride bir arkadaşından gelmiş! Dünyada bu kadar çok cami varken neden birden fazla Kabe olmasınmış! Zaten Kabe de aslından uzaklaştırılıyormuş Suudi Arabistan tarafından…
Çözüm ne peki? Yazarımız arkadaşından aldığı dahiyane fikri köşesine taşımış; 10 tane Kabe daha yapılsın, insanlar izdihamdan dolayı ölmesin!
İyi de Kabe’yi tüm Müslümanlara yegane kıble yapan Allah-u Teala'dır. 10 Kabe demek 10 farklı kıble demek değil midir?
Nitekim Rabbimiz “Yeryüzünde insanlar için yapılan ilk mâbed, bütün insanlık için bir bereket kaynağı, bir hidâyet rehberi ve bir yönelme merkezi olan Mekke’deki Kâbe’dir. (Ali İmran/96)” ayetinde Kabe’nin önemini vurguluyor.
Her ülke kendine bir Kabe inşa ederse hepsinin birer Kabe’si ve kıblesi olmayacak mı? Ulus-devletlerin bir Kabe’si eksikti, onu da Kemalistler tamamlamaya namzet!
Yine Kur’an-ı Kerim’de “Her nereden yolculuğa çıkarsan çık, namaz kılarken yüzünü Mescid-i Harâm’a doğru çevir. Bu emir, Rabbinden gelen gerçek bir emirdir. Allah, yaptıklarınızdan asla habersiz değildir. (Bakara/146)” ayeti konuyu yeterince açıklıyor.
Buna rağmen Kemalistler bilmedikleri konularda cahil cesaretiyle yorum yapabiliyorlar. Onlara tavsiyemiz, İslam’ın derin sularında yüzmeye kalkmamalarıdır. Zira boğulurlar bu deryada…