HAKSÖZ-HABER
Sözcü bugün yayınlanan bir ‘haber’iyle Mardin Artuklu Üniversitesi eski rektörü Ahmet Ağırakça hakkında ithamlarına bir yenisini ekledi. Önceki iftiraları dolayısıyla Ahmet Ağırakça tarafından mahkemeye verilen Sözcü’nün gündeme taşıdığı iddia Cumhuriyet’te de anında karşılık buldu. Ahmet Ağırakça’nın yerel kıyafetle çekilmiş bir fotoğrafını paylaşan Cumhuriyet “Sarıklı rektör üniversiteye bağışlanan binaları Diyanet’e vermiş” başlığıyla iftirayı köpürtmeye çalıştı.
İddiaya göre Servet İncioğlu adlı bir hayırseverin kız öğrencilere yurt yapımı için üniversiteye bağışladığı bina Ahmet Ağırakça’nın rektörlüğü döneminde bir protokolle Türkiye Diyanet Vakfı’na devredilmiş. Haberde Sayıştay raporunda “Üniversite tarafından işletilmesi halinde gelir elde edilebilmesi mümkün olan bir taşınmazı, başka bir kamu idaresine tahsis etmek yerine, hukuki bir zorunluluk olmadığı halde, Türkiye Diyanet Vakfı Yurtlar ve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesi'ne bedelsiz olarak tahsis edilmesinin usulsüz bulunduğu” iddia edilmekte.
Konu hakkında bilgi aldığımız Ahmet Ağırakça iddianın tutarsız olduğunu, söz konusu yurt işletmesinden üniversitenin para kazanmasının mümkün olmayıp, bilakis zarar ettiğini belirtiyor. Bina bağışının da bizzat kendisinin çabasıyla gerçekleştiğini, eski bir dostu olan hayırsever işadamının üniversite öğrencilerinin ihtiyaç duyduğu yurt binasını kendisinin ricasıyla yapıp bağışladığını ifade etti.
Bir yıl üniversitenin binayı yurt olarak işlettiğini fakat zarar edildiğini belirten Ağırakça, döner sermayeden külliyetli miktarda aktarma yapılmak durumunda kalınınca yurdun yine Üniversitenin mülkiyetinde kalmak şartıyla işletilmek üzere Diyanet Vakfı’na devredildiğini ifade etti. Başka birtakım vakıfların da talip olmasına rağmen Türkiye Diyanet Vakfı’nın tercih edilmesinde ise Diyanet Vakfı’nın hem yurt işletmeciliğinde ciddi bir tecrübeye sahip bulunması, hem de kendi kaynaklarını kullanarak öğrencilerden sembolik düzeyde ücret talep etmesi belirleyici olmuş.
Diyanet Vakfı’nın bu yurt işletmesinden ticari bir fayda temin etmediğini, bilakis kendi kaynaklarından giderlerini sübvanse ettiğini belirten Ahmet Ağırakça dolayısıyla zarara sokulmasından değil, ancak Üniversiteye avantaj sağlanmasından söz edilebileceğini sözlerine ekledi.
İşin özü, Sözcü, Cumhuriyet gibi Kemalist medyanın İslami kimliğinden ötürü Ahmet Ağırakça’ya düşmanlık beslemelerinin de, aynı şekilde Diyanet vb. kurumlara alerjik yaklaşmalarının da normal olduğunu hatırlatmakta yarar var.