Kdz. Ereğlide Suriye Halkına Destek Eylemi Yapıldı

Kdz.ereğli Feda-Der bugün Ereğli şehir meydanında Suriye'deki intifadanın 3, yıl dönümünde şahitlik görevini yerine getirdi.

Sunumunu Bilal Yıldızha'nın eylem  Kur'an ve mealinin okunmasıyla  başlandı. akabinde Necdet Can  basın açıklamasını  okudu, Basımn açıklamasından sonra Şüheda Çevik "İsyan Gazeli" şiirini seslendirdi. Tekbir ve sloganlarla devam eden eylem Davut Çevik'in okuduğu duayla son buldu.

Programda okunan dua metni:

"Ey bize vahiyle hidayet buyuran, küfrün karanlığından imanın aydınlığına çıkaran Rabbimiz! İlk ve son davamız, ilk ve nihai duamız, kesintisiz hamdımız Sana’dır.

Salat ve selam, vahyin ilk şahidi ve en güzel örneği olan Rasulullah’ın ve bize olanca saflığı ile emanet ettiği İslam davasının ve onun takipçilerinin üzerine olsun.

Yeryüzünde yürüyen Kur’an olan Peygamberimiz ve onun pak yolunu sürdüren, çizgisinden sapmayan tüm mü’minlere selam olsun.

Benliğini ve bedenini Allah yolunda kurban eden  tüm şehitlere selam olsun. Kolunu, bacağını İslam davasına kurban eden gazilere selam olsun.

Ey Rabbimiz! Kovulmuş ve yerilmiş şeytanların ve onların yeryüzündeki halifeleri olan tüm emperyalistlerin ve özellikle zalim, katil Esed ve destekçilerinin şerrinden sana sığınıyoruz.

Ey kudret ve hikmet sahibi olan Rabbimiz! Sana güveniyor, Sana yöneliyoruz. Çünkü bütün yolların varışı Sana’dır. Bizi izzet ve hikmetten mahrum bırakan günahlarımızı bağışla; zalimlerin şeref ve onurumuzla oynamalarına izin verme, vahyin şahidi ve şehidi olmakla şerefimizi korumayı bizlere nasip eyle!

Ey Rabbimiz!  Yaşadığımız musibetleri bizim için terbiye fırsatına dönüştürmeyi nasip eyle! Bizi hayırlarda istihdam eyleyip, şerleri üzerimizden def eyle! İzzet ve hikmet ekseninde bir hayat sürdürmeyi başarabilmemiz için, dışımızdaki ve içimizdeki fitnelere karşı mücadelede güç kaynağımız olan imanımızı kaim eyle! Ayaklarımızı sabit kıl!

Ey Rabbimiz! Firavun’un “Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim!” tehdidine rağmen imanını muhafaza eden mü’minlerin diliyle ve gönlüyle yakarmak istiyoruz: Bize sabır ihsan eyle ve yürekten bağlanan kimseler olarak canımızı al!

Ey Rabbimiz! Celal ve Kahhar isminle müstekbirleri, müstağnileri, Siyonistleri, emperyalistleri yeryüzünün tüm zalimlerini ve özellikle küçücük bebeleri, çocukları, kadınları ve yaşlıları hunharca katleden zalim Esed rejimini kahru perişan eyle; bize de bu ayetlerin ya şahidi veya  şehidi olmayı nasip eyle! Yeryüzünde her türlü hakları ellerinden alınan zayıf ve mahrum bırakılmış olanlara bizim ellerimizle, yüreklerimizle  ve imkânlarımızla yardım eyle!

Ey Rabbimiz! Cemal ve Rahman, Rahim isimlerinle zalimlere karşı cihad eden mücahitlere, iyiliği şiar edinen muhsinlere rahmet ve inayet yağmurları inzal eyle! Ki gönüllerimiz rahmetine doysun, rahmetinle dolsun.

Sana fitne ve fesadı bir yaşam biçimi olarak sürdüren zalimleri helak etmen için yalvaran Nuh Peygamber’in yüreğinde hissettikleriyle yakarmak istiyoruz:”Ey Rabbimiz! Yeryüzünde zulüm yapan kâfirlerden/Siyonistlerden, emperyalistlerden hiç birini bırakma. Çünkü Sen onları bırakırsan Sana kulluk edenleri hep saptıracaklar, yalnızca fesatla ve inatla sürdürülen bir kâfirliğe sebep olacaklar.

Ey Rabbimiz! Halkı müslüman olan topraklarda  hâkim olan, tüm emperyalistleri, Amerika ve İsrail’in gönüllü işbirlikçisi olan  zalim ve gasıp yönetimleri de yok et. Yüce Kur’an’ında haber verdiğin “O zalimlerin nasıl bir inkilap ile yok olup gideceklerini yakında göreceksiniz” müjdesinin tecellisini bizlerin elleriyle gerçekleştir.

Ey Rabbimiz! Dünyanın zorbalarına/zalimlerine eldeki tüm imkanlarını seferber ederek mücadele etmek yerine Musa Peygamber’e: “Sen ve Rabbin gidin savaşın; biz sizi burada bekliyoruz!” diyecek kadar, haksızlığa karşı suskun, kayıtsız ve sorumluluk bilincinden yoksun olanlara benzemekten Sana sığınıyoruz.

Ey mazlum ve mustazafların Rabbi! Şehit Ahmed Yasin, ümmetin suskunluğunu ve duyarsızlığını sana şikayet etmişti. Şimdi de Suriyedeki kardeşlerimiz haykıra haykıra sana şikayet ediyorlar ümmetin suskunluğunu. Kardeşlerimiz aç, üşüyor, ölüyor. Onurlu ve özgür bir yaşam sürmek adına çaresizlikler içinde ağır bir imtihan veriyorlar. Ancak pes etmiyorlar. Kardeşlerimizin yardımcısı ol Yarabbi. Bu vesileyle harekete geçen Müslümanlara yeniden ümmet olma bilincini ihsan eyle.

Rabbimiz! Bize, anne babamıza, evimize giren tüm mü’min erkeklere ve kadınlara bağışlayıcılığını göster ve zulüm işleyenleri her zaman helake uğrat! Dünyaya tuğyan eken zalimlerin tufan biçmeleri için bizim ellerimizle ezilenlere, mağdurlara ve mahrumlara yardım eyle!

Ashab-ı Kehf’e en zor zamanda gaybi yardımlarını ihsan eden Rabbimiz! İçinde bulunduğumuz harici şartlar ne olursa olsun bizi doğruluk bilinci olan rüşt ile donat! Onlara nasıl yardım eyledin ise, Suriye’de’de bombalar altında yaşayan kardeşlerimize, zulme maruz kalan yeryüzündeki tüm mustazaflara yardım eyle!

Ey Rabbimiz! Ve bize şu dünyanın geçici nimetlerine tapınan, tevhid ve adaleti kuşatma altında tutan nankörlere karşı, kesintisiz bir cihadı, ölünceye kadar sürdürmeyi bizlere nasip eyle! Bizi cihadı hayatının tüm evrelerinde sürdüren bahtiyar kullarının arasına kat ki,  mücadelemiz, davamız bereketli mevziler kazansın ve tüm işgal altındaki İslam toprakları özgürlüğüne kavuşsun.

Ey günleri insanlar arasında evirip çeviren Rabbimiz! Bir emanet olarak bağışladığın irademize Kur’anî bilgi ve bilinci, şeytanî güçlere karşı isyan ve boyun eğmezliği, tağutlara karşı başkaldırı yöntemlerini bize öğret! Dilimizdeki ve zihnimizdeki bağları çöz. İlmimizi ve azmimizi artır. Senin yolunda salih ameller işlemeyi gönlümüze ilham et.

Ey Rabbimiz! Senin rızan için mücadele veren Suriyeli kardeşlerimizi muhafaza eyle. Kadınlarımzın, çocuklarımızın ve bebelerimizin acılarını dindir Yarabbi. Onlara dayanma gücü ve mücadele azmi bağışla.

Ey Rabbimiz! İslam topraklarında mücadele veren bütün İslami hareketleri sen muzaffer eyle, umduklarına nail  korktuklarından emin eyle, üzerimizden yardımını ve desteğini esirgeme!

Rabbimiz! Bizi iki cihanda da aziz eyle, izzetimizi hikmetimizi daim eyle; bizlere özgür bir Suriye’de kardeşlerimizle vakit geçirmeyi, ibadet etmeyi, dertleşmeyi nasip eyle.

Ey güç ve izzet sahibi Rabbimiz! Gerek Suriye’de gerekse başka yerlerde zulüm gören kardeşlerimize yardım et. Onların gönüllerini birleştir. Onların attıklarını isabet ettir.

Ey Rabbimiz! Bozgunculukta ve taşkınlıkta sınır tanımayan tüm zalimleri kahret"

 

Programda Okunan Basın Açıklamasının Tam Metni:

SURİYE DEVRİMİ 3. YILINDA

YA ŞEHADET YA ZAFER!

Size ne oldu da Allah yolunda ve «Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!» diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz! (Nisa suresi 75.ayet)

Tunus’ta ateşlenen intifada kıvılcımı, kısa sürede tüm Orta Doğu’ya yayıldı ve on yıllardır zulümle, kanla, işkenceyle ayakta durmaya çalışan Tunus, Mısır ve Libya’da diktatörlükler birer birer yıkıldı.

Ve Ortadoğu’da yükselen adalet ve özgürlük talepleri Suriye’de de yankı buldu. Beşşar Esed ve zalim Baas çeteleri ilk günden itibaren Suriye’nin her tarafında kalleşçe saldırılarla, tanklarla ve bombalarla kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden katlediyor.

Suriyeli Müslümanlar herkese ve her şeye rağmen; ABD ve müttefikleri, Rusya ve müttefikleri, sözde antiemperyalistler ve sözde strateji uzmanlarına rağmen direniyor. 15 Mart 2011 tarihinde Dera’ kentinde duvarlara yazı yazan çocukların Suriye rejimince gözaltına alınmasıyla başlayan Suriye İntifadası, iki yılını doldurdu. Suriye’de vahşetin boyutları her geçen gün yükselmekte. Dünyanın gözleri önünde yaşanmakta olan işkence, zulüm ve katliam politikası her gün yeni bir aşamaya ulaşıyor.

Baas diktatörlüğü Suriye’de özgürlük ve adalet talebiyle ayağa kalkan halka karşı, tam iki yıldır acımasız bir soykırım siyaseti icra ediyor. Rejim güçlerince gerçekleştirilen saldırılar neticesinde bugüne kadar yaklaşık 70.000 insanın can verdiği Suriye’de, kayıp ya da işkence hanelerde tutulan insanların sayısı ise tahmin bile edilemiyor. Bir milyondan fazla insan ise işkence ve ölüm korkusuyla ülkelerini terk etmiş durumda. Ürdün, Lübnan ve Türkiye sınırına kaçabilen bu sığınmacılar buralarda türlü zorluklarla hayatlarını sürdürmeye çabalıyorlar. Suriye’de yaşanan insanlık dramını tüm dünya boş gözlerle seyrederken, Baas çetesi her geçen gün katliamın boyutunu artırıyor. Şehirler tanklarla, füzelerle, ağır silahlarla bombalanırken, savunmasız siviller vahşice katlediliyor. Genç erkeklerin boğazları kesiliyor, kadınlar tecavüz edildikten sonra öldürülüyor. Baas çetelerince katledilen Suriye halkı ödediği büyük bedele rağmen zulme ve zillete boyun eğmedi. Bu direnişinde sadece Allah’a dayandığını meydanlarda en gür bir biçimde haykırdı ve haykırmaya da devam ediyor.

Bu vahşi saldırılara, bu kitlesel katliamlara, işkence ve baskılara karşı taleplerinden geri adım atmayan bu halk acınmayı değil, örnek alınmayı hak ediyor. “Allahu Ekber” feryadıyla katil Baasçı çetenin tanklarının, bombalarının, tüfeklerinin üzerine yürüyen bu halk özgürlüğü için savaşan bir halktır. Kendi kaderini eline almış ve tarihe büyük bir özgürlük destanı armağan etmiştir. Esaret zincirlerini büyük bedeller ödeyerek paramparça eden özgür Suriye halkına bir kere daha selam olsun!

Şüphesiz, kardeşlerimizin bu şekilde acımasızca katledilmesi, çocuklarımızın hunharca boğazlanması, ırzlarımızın kirletilmesi karşısında harekete geçmesi gereken bizleriz! Bizler “Allah’ım senden başka kimsemiz yok” diye haykıran Suriyeli kardeşlerimizi ne Baas diktatörlüğünün olmayan insafına, ne de emperyalist güçlerin keyfine terk edemeyiz! Biz Müslümanlar “Rabbimiz, bu zalim güruha karşı bize katından bir yardımcı gönder” diye yalvaran mazlum kardeşlerimize sahip çıkmak için elimizden geleni ortaya koymak ve Müminlerle dayanışma sorumluluğumuzu en güzel bir şekilde yerine getirmekle mükellefiz.

Zira hiçbir stratejik hesabın mazlum Suriye halkının kanı üzerinden meşruiyet bulamayacağını, Allahtan korkan bir topluluk için, adil şahitler olarak, takva merkezli tavır takınmanın en kazançlı strateji olduğunu biliyoruz. Onları Allah’ın Hud Suresi’nin 113. Ayetine davet ediyoruz:

 “Zalimlere meyletmeyin. Yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez”.

Bu kadar aleni ve pervasızca işlenen zulüm ve katliamlara rağmen; ABD işgalini, NATO müdahalesini ve Esed sonrası durumun belirsizliğini bahane ederek bu direnişi karalamaya çalışan ve mezhep taassubundan kurtulamamış bazı kesimlerin maalesef varlığını görüyoruz.

Zulme ve diktatörlüğe karşı destansı bir mücadele ortaya koyan, binlerce şehit veren Suriye halkının haklı direnişini karalamak, bu onurlu mücadeleyi komplocu yaklaşımlarla tahfif etmeye çalışmak, en hafif ifadeyle Suriyeli Müslümanlara ihanet etmek anlamına gelir.

Ve Şii ya da Sünni olmalarına bakmaksızın, Müslüman halkların iradelerinin oligarşik yönetimler eliyle gasp edilmesini reddediyoruz.

Tüm Müslümanları adaletli olmaya, tutarlı olmaya, kendimiz için talep ettiğimiz her şeyi kardeşlerimiz için de istemeye çağırıyoruz!

Biz Suriye’de katledilen on binlerin çığlığı olabilmek için buradayız. Rabbimiz katından bir yardımcı gönder diye haykıran zavallı kadın çocuk yaşlı ve erkeklerin seslerini duyurabilmek için buradayız.

Bugün burada bizler yanı başımızda yaşanan vahşeti kanıksamadığımızı, zalimi lanetlemekten vazgeçmediğimizi, kardeşlerimizin acısını hissettiğimizi ilan etmek için toplandık.

İnsanlığımızı yitirmediğimizi; gördüklerimiz, duyduklarımız, şahit olduklarımız karşısında hiçbir şey olmamış gibi davranma ayıbına, onursuzluğuna razı olmadığımızı haykırmak için buradayız.

Bizler Rabbimizin rızasını kazanmak için buradayız.

Rabbimiz Saff suresinde de buyurduğu gibi;  kendi yolunda sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.

Rabbimiz Suriye’nin mazlum ve çaresiz halkının yanında olan, dertleriyle dertlenen, yardımlarını esirgemeyen herkesten razı olsun.

Bizler Ereğli’deki Müslümanlar olarak Suriye halkı özgürlüğüne kavuşuncaya kadar onlara yardım etmek için elimizden geleni yapacağız. Suriye’nin onurlu halkı, Allah’tan başka kimseden yardım istemeyen şuurlu halkı, Katil Baas çetesinden kurtuluncaya kadar onların yanında yer alacağız. Suriyeli kardeşlerimize ve bizlere vekil olarak Allah yeter. O ne güzel bir dost ne güzel bir vekildir.

FEDA-DER

Fikir ve Adalet için Dayanışma-Adalet Derneği

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi