Basın Açıklamasının Tam Metni:
KCK Davası'ndan Tutuklu Bulunan Siyasiler ve STK Temsilcileri Tahliye Edilmelidirler
17.10.2010
KCK/TM operasyonları adı altında 14 Nisan 2009 tarihinde başlayan ve halen devam eden operasyonlarda; çok sayıda belediye başkanı, siyasetçi, insan hakları savunucusu ve sivil toplum örgütü temsilcisi tutuklanarak cezaevlerine konmuştu. Bu operasyonlar kapsamında 12'si belediye başkanı olmak üzere çoğunluğunu siyasetçilerin oluşturduğu 104 kişi tutuklanmıştı. 18 Ekim 2010 günü (yarın) Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan KCK ana davasında 151 kişi yargılanacak.
Öncelikle, yaklaşık 18 aydır hâkim karşısına çıkartılmayı bekleyen tutukluların hukuki durumları fiili bir cezalandırma anlamına gelmektedir. Halkın tercihiyle seçilen belediye başkanları ve meclis üyeleri başta olmak üzere, diğer sanıkların tutuksuz yargılanmaları mümkün iken; ellerinin kelepçelenerek sıra sıra tutuklanmaya götürülmeleri, çözüm için şiddetin yerine sivil çözümün aktif kılınmasını isteyenlerin de umudunu zedelemiştir. Tutukluluk halinin uzaması ve yargılamaların gecikmesi, kamuoyunda KCK davasının hukuki gerekçelerle değil de temelde siyasi hesaplaşma zemininde yürütüldüğü havasını estirmektedir.
Kürt sorununun sivil güçlerin alacağı inisiyatiflerle barışçıl bir biçimde çözülmesinin gerekliliği, silahlı güçler dâhil hemen her kesim tarafından ortak bir kabule dönüşmüştür. PKK'nin eylemsizlik kararı alması; devlet ve Öcalan arasında yürütülen yoğun görüşmeler; referandumun ardından beliren toplumsal yumuşama sayesinde yeniden işlemeye başlayan açılım süreci gibi olumlu gelişmeler, barışçıl-sivil yöntemlerin halen yürürlükte olduğunu göstermektedir. Buna karşın, Kürt siyasetçilerin ve STK temsilcilerinin yargının keyfiliği nedeniyle böyle bir uygulamaya maruz kalmaları, oluşan olumlu toplumsal atmosferi gölgelemekte, sivil çözüm çabalarını boğmaktadır.
Kürt sorununun özgür bir ortamda tartışılarak çözüme kavuşturulmasını sağlamak için; sivil iradenin, sivil söylemin devlet erki tarafından kısıtlanmaması, muhatapların fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri bir ortamın tesis edilmesi gerekir. Bu nedenle, Kürt sorununun çözümü noktasında oluşan müspet toplumsal mutabakatın güçlenmesi ve bölgede en çok da bu tutuklamalar nedeniyle açılım sürecine duyulan güvensizliğin bir nebze de olsa aşılması için; KCK ana davasından yargılanan tüm siyasetçiler ve STK temsilcileri yarın yapılacak olan duruşmada tahliye edilmelidirler.
Av. Serdar Bülent Yılmaz
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı