17 yıl önce eşi kaçırılan Hanım Tosun, yaşadıklarını TBMM'de anlattı. Diyarbakır'daki kazılardan çıkan kafataslarının aklına eşini getirdiğini belirten Tosun, "Aklıma geliyor, 'acaba eşimi İstanbul'dan Diyarbakır'a mı götürdüler' diye. Bu kemiklerle ilgili bir an önce DNA testi yapılarak hangi döneme ait olduklarının ortaya çıkarılmasını istiyoruz." diye konuştu.
Haber: Habib Güler
İstanbul'da 17 yıldır her hafta eylem yapan 'Cumartesi Anneleri'nin değişmez eylemcilerinden Hanım Tosun, TBMM'de, 1995 yılında kaybettiği eşini ve aynı yıl başladıkları eylemler çerçevesinde yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Tosun, eşi Fehmi Tosun'un 17 Mayıs 1995 tarihinde İstanbul Avcılar'daki evinin önünden ellerinde telsiz bulunan kişilerce bir otomobile zorla bindirilerek kaçırıldığını söyledi. Eşinin yaşayıp yaşamadığını bilmediğini ve 17 yıldır her gün bu acıyı yaşadığını belirterek, "Ben yıllardır, 'bu benim başıma geldi, kimsenin başına gelmesin' diye mücadele ediyorum. 5 yetim çocuk yetiştirdim. Kimse acı çekmesin diye Cumartesi Anneleri'nin eylemlerinde yerlerde sürüklendim. Evde otursaydım kimsenin bir şeyden haberi olmayacaktı." diye konuştu. Fizikî olarak çok acı çektiğini ama vicdanen rahat olduğunu belirten Tosun, eylemlerinin ses getirdiğini ve bugün artık kayıp olaylarının neredeyse sona erdiğini kaydetti.
Acılı eş, kendi durumlarının faili meçhullerden farklı olduğunu da kaydetti. "Onların en azından bayramlarda gidip bir çiçek koyacakları kabirleri var." diyen Tosun, Diyarbakır'da bulunan kafataslarına ilişkin şunları dile getirdi: "Toprak, zulmü kabul etmiyor. Her yerden kemik fışkırıyor. Aklıma geliyor, 'Acaba eşimi İstanbul'dan Diyarbakır'a mı götürdüler?' diye. Bu kemiklerle ilgili bir an önce DNA testi yapılarak hangi döneme ait olduklarının ortaya çıkarılmasını istiyoruz."
'BASIN ŞEHİDİ' DENİLEN MALKAÇ'IN YAŞADIĞINI ÖĞRENİNCE ONURUMUZ KIRILDI
Yıllardır kayıp insanlar için mücadele ettiğini, ancak bugüne kadar hiçbir kayıp kişinin bulunamadığını belirten Hanım Tosun, bu konuda sadece bir istisna olduğuna dikkat çekti. 2004 yılında Zaman'ın haberiyle yaşadığı ortaya çıkan Aysel Malkaç'ın fotoğrafını yıllarca 'kayıp' olarak taşıdıklarını anlatan Tosun, bu kişinin yaşadığını öğrendiklerinde büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi. Tosun, "Aysel Malkaç kayıptı. Yıllarca fotoğrafını yakamıza yapıştırdık. Kendisi yurtdışında yaşıyor çıktı. O durum beni çok etkiledi. Onur kırıcıydı bizim için. Madem yaşıyorsun, bize niye bunu yaptırıyorsun?.. Çok zorumuza gitmişti." şeklinde konuştu.
Aysel Malkaç, PKK ve bazı medya kuruluşları tarafından yıllarca 'Türkiye'nin ilk kadın basın şehidi' olarak kamuoyuna duyurulmuştu. Malkaç, yıllarca İnsan Hakları Derneği'nin ve Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin de 'basın şehitleri' listesinde yer almıştı. İşkence sonucu öldürüldüğü ileri sürülen Malkaç için her 7 Ağustos'ta anma toplantıları düzenleniyordu.
ZAMAN