Katliam Ortaklığını Sürdürüp Yalandan Birbirlerini Suçluyorlar!

İdlib’de işlenen savaş suçlarının ortağı ABD, Esed güçlerinin gerçekleştirdiği son kimyasal katliamı barbarlık olarak niteleyip Rusya ve İran’a sorumluluk çağrısında bulunmuş!

Haksöz Haber

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Suriye’nin İdlib kentinde Esed güçlerince gerçekleştirilen kimyasal saldırılara dair yaptığı açıklamada, Esed rejiminin barbarlıkla hareket etmesini kınarken, Rusya ve İran’a da çağrı yapmış ve “Kendilerini Astana’daki ateşkes görüşmelerinde garantör ilan eden Rusya ve İran, bu ölümlere ilişkin büyük ahlaki sorumluluk taşımaktadır.” demiş.

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'un açıklaması şöyle:

“ABD, İdlib kentindeki kimyasal saldırıyı şiddetle kınamaktadır. Bu, kimyasal silahların kullanıldığına ilişkin sadece geçen ay içindeki üçüncü iddiadır. Çoğu çocuk olmak üzere düzinelerce insanın hayatını kaybettiğine ilişkin haberler bulunmaktadır. Bu korkunç durumu takip etmeyi sürdürürken, Beşşar Esed’in nasıl zalim ve utanmaz bir barbarlıkla hareket ettiği de son derece açıktır. Rusya ve İran da dâhil olmak üzere Esed’i savunan ve destekleyenler, Esed ya da onun maksadı konusunda yanılgıya düşmemelidir. Kendi halkına karşı kimyasal silahla saldıran her kim olursa olsun, insanlık ahlakını hiçe saymış demektir ve davranışının hesabını vermelidir.”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de İdlib’in güneyinde yer alan Han Şeyhun beldesindeki kimyasal katliamı kınamış.

Jens Stoltenberg’nin açıklamasında, “Suriye’nin İdlib bölgesinde, aralarında birçok çocuğun da bulunduğu onlarca kişinin ölümüne neden olan ve kimyasal silahların kullanıldığı iddia edilen korkunç saldırıları kınıyorum. Bu son bir ay içerisinde bu barbar silahların kullanıldığı rapor edilen üçüncü olay. Bütün sorumlular hesap vermelidir. Ölümle sonuçlanabilecek veya insanlara kalıcı zarar verebilecek kimyasalları içeren silahların kullanımı Suriye’nin de 2013 yılında imzaladığı Kimyasal Silahlar Sözleşmesi uyarınca yasaktır. Bu uluslararası norma tümüyle saygı gösterilmeli ve uygulanmalıdır. Sözleşmenin tarafı olarak Suriye bu yükümlülüklere tam olarak uymakla sorumludur.” denilmiş.

Bunlar genel itibariyle haklı ve güzel sözler. Ama en güzel sözler bile yalancıların ağzında sadece çirkinlik ve ikiyüzlülük yansıtır.

Daha birkaç gün önce “Suriye’de Esed rejiminin devrilmesi önceliğimiz değil.” diye açıklama yapan ABD, açıkça bu katliamı ve bundan sonra gerçekleşebilecek olanları da cesaretlendirmiştir.

Bundan da önemlisi ABD, İdlib de dâhil olmak üzere Suriye’nin kuzey bölgelerinde aylardır sistematik cinayetler işliyor, katliamlar gerçekleştiriyor. Cina’da camide insanları vahşice katletmesinin üzerinden ne kadar geçti ki? Ve aynı ABD Esed’i, Rusya’yı ve İran’ı suçluyor. Bu ikiyüzlülük değil midir?

Yorum Analiz Haberleri

“Esed’in düşüşüyle Rusya 'süper güç' olmaktan çıktı”
Döktüğün kan yetmedi mi hala utanmadan konuşabiliyorsun?
"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango