Altı aylık ateşkes süresinin bitiminde açlık sınırındaki Filistinlilerin yaşadığı Gazze'yi kan gölüne çevirdi, İsrail…
İlk saldırılarını tam da çocukların okuldan çıkış saatinde gerçekleştirdi.
Çok sayıda korumasız insanı, çocukları katlettiler.
Kasten sivilleri öldürdüler.
İsrail ordu sözcüsü "Hamas'a ait her hedefi vuracağız. Eşlerini ve çocuklarını dahil! Neyi anlıyorsanız anlayın" diye meydan okuyor…
Hamas'ın taciz ateşine karşı "orantısız güç" kullanan İsrail Kasım başında ilk hamleyi yapan taraftı:
Gazze şeridine giriş çıkışları kapatarak temel ihtiyaçların sevkıyatını engellemişti.
*
"Filistin'de son 60 yılın en kanlı günü" olarak nitelenen İsrail'in son katliamı tam anlamıyla "savaş suçu"dur.
Uluslararası hukuku takmamak İsrail'in adetidir.
Sivillerin savaş zamanı korunmasını öngören Cenevre Sözleşmesi falan umurunda değil, İsrail'in…
Son kanlı saldırı, bölgede barışı tehdit eden en büyük unsurun İsrail ve onun hamisi ABD olduğunu bir kere daha göstermiştir.
ABD katliamı kınamıyor, destekliyor.
*
İsrail, Filistin halkının idarecilerini mütemadiyen "terörist" diye suçluyor:
Buna karşılık, ABD'nin desteğini arkasına alarak savaşı terör metotlarıyla devam ettiriyor.
İsrail'in yaptığı "devlet terörü"dür.
*
Gazze Katliamı, İsrail'in "barış ihtimali"nden ne denli rahatsızlık duyduğunu gösteriyor.
Son kanlı saldırı, Türkiye'nin İsrail-Suriye arasındaki arabuluculuğuna/dolaylı müzakerelere darbe vurdu.
Geçen pazartesi İsrail Başbakanı Ehud Olmert Türkiye'de idi:
Haftanın sonunda ise İsrail gerçek yüzünü bir kez daha gösteriverdi!
Böylelikle, Obama'nın kucağına kan revan içinde bir Ortadoğu bırakıveriyor, İsrail...
Şu an itibarıyla "Bununla da kalmayız, daha beter saldırırız" havalarında pervasız bir İsrail var:
Gelgelelim, "devlet terörü" yöntemiyle fitilini ateşlediği bu süreç giderek İsrail'in aleyhine gelişecektir.
YENİ ŞAFAK