“Katillerin İdlib’de Sergiledikleri Vahşet”

İdlib’de, okul çağındaki çocukları hedef alan saldırıya değinen Ahmet Varol, daha önce bundan daha korkunç katliamlar da yaşandığını ama bu saldırının okul çağındaki çocukları hedef alması sebebiyle son derece korkunç olduğunu söylüyor.

Katillerin İdlib’de Sergiledikleri Vahşet

Ahmet Varol / Yeni Akit

Rusya adına geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamalarda ve yayınlanan haberlerde Halep’e yaklaşık on gündür hava saldırısı düzenlenmediği iddialarına yer veriliyordu. Bu açıklamaların ve haberlerin piyasaya sürülmesindeki amaç ise Suriye’de gayri meşru işgalini sürdüren Rusya adına propaganda yapmaktı.

Gerçekte Halep’te kuşatma ve şiddet kesintisiz sürüyor. Bölgede sıkı kuşatma altına alınan kitlenin dışarıdan insanî yardım almaları engelleniyor. Fakat işgal ve rejim güçleri hava saldırılarını başka bölgelere kaydırdıklarından Halep’te hava saldırılarının son günlerde azaldığını söylemek mümkün.

İşin ilginç yanı ise katillerin saldırıları bu şekilde başka bölgelere kaydırmalarını kendileri için propaganda aracı yapmaları ve bundan “bakın artık saldırmıyoruz” diye sonuç çıkarmaları. Bunu yaparken bir bakıma saldırmanın kendi hakları olduğu ama bu haklarını kullanmadıkları mesajı vermeye çalışıyorlar. Üstelik gerçekte saldırılarını durdurmuş değiller. Sadece bir taraftan diğer tarafa kaydırmışlar.

Oysa saldırı Suriye’nin neresine yapılırsa yapılsın her şeyden önce yapılan bir insanlık suçudur. İkinci olarak Suriye’nin neresine saldırı olursa olsun bundan ülkenin her tarafı ve geniş kapsamda tüm İslâm âlemi yara alıyor. Dolayısıyla saldırılar tümüyle durdurulmadığı sürece, bir taraftan diğer tarafa kaydırılmasıyla öbür tarafa insaf edildiği sonucu çıkarılamaz.

İki gün önce de Suriye’nin İdlib bölgesinin kırsalına yönelik çok korkunç ve vahşi bir saldırı düzenlendi. Hatta bazıları bu saldırının Suriye’deki savaşın başlatılmasından bu yana düzenlenen saldırıların en vahşisi olduğunu söylediler. Gerçekte Baas rejimi ve onun arkasında duran katiller savaşın başlangıcından beri bundan çok daha korkunç ve vahşi katliamlar da gerçekleştirdiler ama bu sonuncusu, özellikle okul çağındaki çocukların hedef alınması sebebiyle son derece korkunç ve vahşiydi.

Saldırıda en az 28 çocuğun hayatını kaybettiği ifade edildi. Sebebi ise özellikle okulun hedef alınmasıydı. O yüzden çocukların yanı sıra en az altı öğretmen hayatını kaybetti.

Rusya saldırıdan sorumlu olmadığını iddia etti. Fakat bu bombalar havadan düştüğüne ve uzaydan da gelmediğine göre ya katil Baas rejimine ya da onu himaye amacıyla Suriye’de bulunan işgal güçlerine ait uçaklar tarafından atılmıştır. Çünkü Suriye’deki savaşta onların dışında kimsenin havadan uçaklarla bomba atma imkânı yok. Rejim veya işgal güçleri tarafından atılması ise bir şeyi değiştirmiyor. Çünkü bunlar aynı amaç için ve birlikte savaşıyorlar. Dolayısıyla işledikleri suçlardan da birlikte ve eşit düzeyde sorumludurlar.

BM, AB ve ABD tarafından yapılan açıklamalarda olayın sorgulanması ve suçluların cezalandırılması istendi. Fakat bu tür açıklamalar yapılması geçmiştekiler gibi sadece birer taktik.

BM Küresel Eğitim Özel Temsilcisi Gordon Brown saldırı sebebiyle Rusya aleyhine savaş suçu davası açılmasını istedi.

BM Genel Sekreteri’nin sözcüsü Stephane Dujarric de açıklamasında bu son saldırının, kasten yapıldığının kesinleşmesi durumunda artık saldırılarda savaş suçları düzeyine çıkıldığı anlamına geleceğini söyledi. Son derece ilginç bir açıklama. Sanki Baas rejimi ve onun arkasında duran işgalci katiller şimdiye kadar savaş etiğine uyuyorlardı da İdlib’deki okulu bombalamaları sebebiyle savaş suçları düzeyine çıkıldığı anlaşılacak. Onun için de yapılan saldırının kasten olduğunun kesinlik kazanması gerekiyormuş. Doğrudan doğruya okul hedef alınıyor. Okula devam eden 28 çocuk ve onların öğretmenleri hunharca katlediliyor. Ama buna rağmen savaş suçu işlenip işlenmediği henüz kesin değil.

Dujarric açıklamasında aynı zamanda, bu son saldırı ve sivillere yönelik benzer saldırılar hakkında acil ve dürüst sorgulama istedi. BM’nin ve onunla bağlantılı uluslararası mekanizmaların bu tür açıklamalarında inandırıcı olabilmeleri için katillerin Suriye’de şimdiye kadar gerçekleştirdikleri vahşi katliamların sorgulanması konusunda samimi davrandıklarını ortaya koymaları gerekirdi. Çünkü bu savaş altı yıla yakın süredir sürüyor ve nice vahşi katliamlar gerçekleştirildi, savaş suçları işlendi.

Son saldırılar da bu kadarla kalmadı Hama’ya, Halep’in batısına ve Duma’ya da saldırılar düzenlendi.

Suriye Haberleri

Ahmed el-Şaraa: Türkiye her zaman Suriye'nin yanında yer aldı, bunu unutmayacağız
Hakan Fidan: Doğru tarafta yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye devrim lideri Ahmed el-Şaraa ile görüştü
İşgalci Çin’den Suriye’nin yeni yönetimine Uygur küstahlığı
Suriye'de 14 yıl sonra köyüne kavuşan Semir Akça evini mayınlarla çevrili buldu