Katil İsrail, Gazze'yi 21. yüzyıl toplama kampına dönüştürdü

Ölümcül, ezici gücün bir gün Filistin kimliğini yok edeceği ve Filistin halkını statükoyu kabul etmeye zorlayacağı fikri bir hayaldir.

Dr. Mustafa Fetouri'nin Middle East Monitor’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.

“Toplama kampının” temel tanımı basittir: büyük bir grup insanın, genellikle sivillerin, yasal süreç olmaksızın hapsedildiği büyük bir yer. Bu kişilerin hapsedilmesinin etnik kökenleri, dinleri ya da hapsedilmelerini emreden yetkililere karşı çıkmaları gibi çeşitli nedenleri vardır.

Britannica Ansiklopedisi daha da ileri giderek, hedef alınan grubu birey olmaktan ziyade, sadece aidiyetleri ve belirli bir yaşam biçimiyle özdeşleşmeleri nedeniyle “Ötekine ait” olarak tanımlamaktadır. Ayrıca bir toplama kampının “hapishane” olarak tanımlanmaması gerektiğini, çünkü bunun orada tutulan insanların yasaları çiğnediğini ve gerekli yasal sürecin izlendiğini ima ettiğini belirtir. Peki insanlar neden böyle bir yerde tutuluyor olabilir? Ansiklopedi, “Güvenlik nedenleriyle ve sömürü veya [toplu] cezalandırma için” diyor.

“Toplama kamplarında” bireyler arasında yaş ya da sağlık durumuna göre herhangi bir ayrım yapılmamaktadır; yani bu şekilde alıkonulanlar arasında çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve kronik hastalar olabilmektedir. Daha da kötüsü, hapsedildikleri süre boyunca genellikle sağlık hizmetlerine, düzgün yaşam alanlarına; su, gıda ve elektrik gibi temel ihtiyaçlara erişimleri engelleniyor. Onlara genellikle bu tür ihtiyaçların en azı verilir.

Buradan yola çıkarak Gazze Şeridi'nde böyle bir kampın en iyi örneğinin bulunduğunu söyleyebiliriz.

Kamp, açık hava hapishanesi olarak tanımlanması dışında bu tanıma mükemmel bir şekilde uyuyor; bu konuya daha sonra değineceğiz. Gazze'deki toplama kampında tutulan insanlar Filistinli, Arap ve ağırlıklı olarak Müslüman ve sivillerden oluşuyor. Bildiğim kadarıyla ana akım medyada, özellikle de Batı'da, hiç kimse İsrail'in Ekim 2023'te bu bölgeyi “21. yüzyıl toplama kampına” dönüştürmeye başladığına dikkat çekmedi.

İsrail, 2007 ile mevcut soykırımın başladığı 2023 yılları arasında Gazze'ye tüm geçiş noktalarını kontrol ediyor, kimin girip çıkacağını belirliyor ve gıda, ilaç, yakıt ve makine ve genel eşyalar da dâhil olmak üzere diğer her şeyin miktarını sınırlıyordu. Bu politika enklavdaki Filistin ekonomisini boğdu ve savaş öncesi yüzde 46 civarında olan işsizlik oranını neredeyse yüzde 85'e çıkardı. Nüfusun neredeyse yüzde 90'ı, yaklaşık iki milyon kişi, İsrail ordusunun ayrım gözetmeyen bombardımanında hayatta kalmaya çalışırken en az iki kez yerlerinden edildi.

Dahası, Filistinlilerin çoğunluğunun meşru hakları olan topraklarının işgaline direnmemeleri için pasifize edilmelerini sağlamak İsrail'in standart politikasıdır. Bu strateji, direnişi caydırmak için Gazze'yi bombalamanın hastalıklı bir örtmecesi olarak, arada bir “çimleri biçmek” gerektiğini söyleyen bir metaforla formüle edilmiştir. “Çimleri Biçmek” başlıklı bir makalede: İki İsrailli akademisyen tarafından kaleme alınan “Çimleri Biçmek: İsrail'in Uzun Süreli Çatışma Stratejisi” başlıklı makalede bu strateji, görünürde sonu olmayan, kesintisiz bir savaş olarak analiz ediliyor.

Ekim 2023'ten bu yana bu, “çimleri yok etmek” haline geldi. İsrail'in eski savunma bakanı, geçen yıl İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da direnişi sona erdirme çabalarını yorumlarken daha spesifik bir terim kullanmıştı. Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçlusu olarak itham edilen Yoav Gallant, “Çimleri biçiyoruz, ama köklerini sökeceğimiz an da gelecek” demişti.

Birçok haberde Gazze bir açık hava hapishanesi olarak tanımlanıyor, ancak devam eden soykırım ışığında böyle bir tanımlama yetersiz ve potansiyel olarak yanıltıcı çünkü içeride tutulan insanların yasal süreçten geçtiğini, suçlandığını ve suçlu bulunduğunu ya da meşru bir mahkeme tarafından cezalandırılmayı beklediğini ima ediyor.

Ancak durum böyle değil.

Nüfusun tamamı, ayrım gözetmeksizin, herhangi bir hukuki süreç olmaksızın cezalandırılmaktadır. Dahası, Filistin topraklarını işgal etmeye devam etmek için hiçbir yasal gerekçesi olmayan işgalci bir güç tarafından bu duruma zorlanıyorlar.

Gazze'de kim olursanız olun, yeterli gıda, su, ilaç ve yakıt alamıyorsunuz. Bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da istisna değil. Hepsi Gallant'ın 2023'te emrettiği şeyden muzdarip: "Gazze Şeridi üzerinde tam bir kuşatma. Elektrik, yiyecek, yakıt olmayacak; her şey kapalı olacak."

Tüm bunlar İsrail'in Gazze Şeridi'ni bir toplama kampına dönüştürmesinin bir parçası. Devam eden soykırım, Donald Trump'ın “Orta Doğu Riviera’sına” sahip olabilmesi için tüm Filistinlileri Gazze'den temizlemeye yönelik uzun vadeli etnik temizlik stratejisinin bir parçasıdır. Trump'ın planı elbette sadece temelden hatalı değil, aynı zamanda yasadışı ve potansiyel olarak insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.

Geriye şu soru kalıyor: İsrail ve destekçileri on yıllardır denedikleri halde istedikleri sonuçları elde edemedikleri bu tür stratejileri daha ne kadar sürdürebilirler? İsrail Gazze ve ötesindeki Filistin direnişini sona erdirmek istiyorsa, öncelikle son seksen yıldır sadece Gazze'de değil, Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere Batı Şeria'da (Suriye ve Lübnan'da olduğu gibi) çaldığı topraklar üzerindeki işgalini sona erdirmelidir.

İsrail, Filistinlileri “insan hayvanlar” (Gallant) olarak değil, insan olarak; İsrail içinde ve ötesinde meşru hakları olan insanlar olarak görmedikçe barışa kavuşamayacaktır. Ölümcül, ezici gücün bir gün Filistin kimliğini yok edeceği ve Filistin halkını statükoyu kabul etmeye zorlayacağı fikri bir hayaldir. Yıllarca süren baskı, öldürme ve etnik temizlik Hamas ve diğer direniş gruplarının yükselişini ve kayıplarına rağmen mücadele etme kabiliyetlerini engellememiştir. Direniş İsrail'in acımasız askeri işgalinin bir belirtisidir, nedeni değildir. İşgal sona erdiğinde direnişe gerek kalmaz ve muhtemelen dünyanın tek 21. yüzyıl toplama kampı olan bu yer normale dönebilir.

*Mustafa Fetouri, Libyalı bir akademisyen ve serbest gazetecidir. AB'nin “Basın Özgürlüğü ödülünün” sahibidir.

Çeviri Haberleri