Amasya’da emperyalist A.B.D ve yerli işbirlikçileri olan Suud, Mısır, Ürdün, Bahreyn yönetimleri lanetlendi, kardeş ülke Katar’ın yanında olunduğunu ifade edilen basın açıklaması gerçekleştirildi.
Yoğun bir katılımın olduğu açıklamada, Gök-Bir platformu üyeleri, Amasya Ak parti İl Başkanı Mehmet Ünek ve yönetimiyle birlikte kurum amirleri, Yavuz Selim meydanında bir araya gelerek Katar’da emperyalist zorbalar ve onların figüranlarının uydurma sebeplerle ortaya koyduğu ambargoya karşı tek yürek oldu.
Programın sunumunu yapan Özgür-Der Amasya temsilcisi Özgür Eryiğit, “Emperyalist devletlerin işgal ettiği topraklarımızdan çekilirken kendilerine bağlı yerli işbirlikçileri yönetimlere getirdiğini, Müslümanlara karşı ceberut, fakat varlıklarını borçlu oldukları güçlere karşı köle gibi bağlı bulunan körfez monarşilerinin bugün Katar’a karşı yeni bir rol üstlendiklerini ifade etti. Küresel güçlerin kendi çıkarlarına uygun bir terör tanımı yaptıkları bölgede köleliğe razı olmayan yapı ve ülkeleri terörist ilan ettiklerini belirtti. Mısırda binlerce kişiyi katleden Sisi cuntası terörist kabul edilmezken, Müslüman kardeşler, Hamas gibi kendi topraklarını savunan yapılar terörist! İlan edilmektedir. Katarda ortaya konan dayatmanın Mısırdaki ve Türkiye’deki darbe girişimlerinden bağımsız olmadığını, Hükümetin gerek siyasi gerek ekonomik ve askeri anlamda Katarın yanında yer alan icraatlarının desteklenmesi gerektiği ifade etti.
Basın açıklamasını İlim Yayma Cemiyeti Amasya şubesi başkanı Av.Nuri Eken okudu .Eken açıklamada kısaca şu hususları belirtti. ‘Emperyalist güçler 19.yy’dan bugüne, hatta daha da geriye gidersek haçlı saldırılarından bu yana sürekli olarak İslam ümmetini parçalamak için kullandıkları ‘savaşla işgal edemediğin toprakları gönüllü işbirlikçileri eliyle böl, parçala ve yönet’ taktiklerini bugün Katar’da uygulamaya koymaya çalışmaktadırlar.
Adım attıkları her ülkede fitnenin, ölümlerin, savaşın, zulmün, açlığın eksik olmadığı küresel güçler iftiralar üzerinden Katar’ı teröre destek vermekle itham ederek, İslam Coğrafyasına yeni bir operasyon yapmayı planlıyorlar.Özellikle Müslüman Kardeşler Teşkilâtı (İhvân) destekçisi isimlere listede ağırlık verilmesi, Katar’la yaşanan krizde İhvân’ın ana nedenlerden biri olduğu gerçeğini bir kere daha hatırlatıyor.
Bizler Amasya’da faaliyet gösteren Gönüllü Kuruluşlar Birlikleri (Gök-Bir) olarak kan ve gözyaşı içinde boğulan Ümmet Coğrafyasında terörün ve kaosun artık sona ermesini, adaletin ve barışın yeniden Müslümanlar eliyle dünyaya hakim olmasını diliyor, küresel stratejiler ve iğrenç iktidar hesapları ile Katar üzerinden Ümmete ve Türkiye'ye yapılan operasyonları ve kirli ittifakları şiddetle ve nefretle lanetliyor, dost Katar'ın yanında olduğumuzu buradan tüm dünyaya ilan ediyoruz.
Basın açıklamasının okunması esnasında "Katil Suud- Katil Sisi, Katar Halkı yalnız değildir, İhvan'a Hamas'a direnişe bin selam, Kahrolsun ABD- Kahrolsun İsrail) sloganları atılarak tekbirler getirildi. Ardından Amasya İ.H.H.İnsani yardım derneği başkan yardımcısı Fatih Akgül’ün yaptığı dua ile basın açıklaması sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
EMPERYALİSTLER VE ONLARIN UŞAKLARI: KATAR YALNIZ DEĞİLDİR!
Emperyalist güçler 19.yy’dan bugüne, hatta daha da geriye gidersek haçlı saldırılarından bu yana sürekli olarak İslam ümmetini parçalamak için kullandıkları ‘savaşla işgal edemediğin toprakları gönüllü işbirlikçileri eliyle böl, parçala ve yönet’ taktiklerini bugün Katar’da uygulamaya koymaya çalışmaktadırlar.
- tüm İslam coğrafyasını kendi çıkarları için dizayn etmek isteyen A.B.D ve onun kadim dostu İsrail ne yazık ki kendi Müslüman halklarına karşı merhametsiz ve acımasız olan fakat emperyalistlerin boyunlarına taktıkları prangaları gururla taşıyan Suudi Arabistan, Mısır, Yemen, Bahreyn, Ürdün yönetimleri kendileri gibi köleliğe razı olmayan Katar’ı yola! getirmeye çalışmaktadırlar.
Adım attıkları her ülkede fitnenin, ölümlerin, savaşın, zulmün, açlığın eksik olmadığı küresel güçler iftiralar üzerinden Katar’ı teröre destek vermekle itham ederek, İslam Coğrafyasına yeni bir operasyon yapmayı planlıyorlar.
Sahte devrimler, askeri operasyonlar, suikastler, işgaller ve ekonomik operasyonlarla bölgeyi terörize eden haçlı ittifakının ve işbirlikçilerinin tek amacı Ortadoğu kaynaklarını kontrol altında tutmak, silah satışlarını arttırmak ve Müslümanlar arasında çatışma çıkararak büyüttükleri fitne ateşinde daha çok Müslüman kanı akıtmaktır.
Biz biliyoruz ki, Katar'a karşı yürütülen bu operasyonun en büyük sebebi Osmanlı'dan bu yana Ümmetin ve Türkiye'nin yanında yer alması, emperyalizme boyun eğmemesidir.
Katar’ı havadan, karadan ve denizden kuşatma altına alan Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Bahreyn, ablukayı daha da daraltma adına, önceki akşam 59 şahıs ve 12 kurumun yer aldığı bir “terör listesi” yayımladı.
Özellikle Müslüman Kardeşler Teşkilâtı (İhvân) destekçisi isimlere listede ağırlık verilmesi, Katar’la yaşanan krizde İhvân’ın ana nedenlerden biri olduğu gerçeğini bir kere daha hatırlatıyor.
91 yaşındaki Mısır asıllı âlim ve davetçi Yûsuf el Karadâvî, “terör listesi”nin en dikkat çeken ismi. Aynı zamanda Dünya Müslüman alimler birliği başkanı olan, 1961’den bu yana Katar’da yaşayan ve aynı zamanda Katar vatandaşı olan Karadâvî Arap dünyasında o kadar sembolik bir şahsiyet ki, boykotçu ülkelerin basın-yayın organları iki gündür kendisi hakkında her türlü tezvirat yapıyor.
Katar’la ilgili böylesine kapsamlı bir karalama ve yok etme kampanyasına girişen boykotçu ülkeler, kendi halklarının gerçekleri öğrenmelerinden o kadar korkmaktadırlar ki bu ülkelerde sosyal medya üzerinden Katar hakkında olumlu fikir beyan etmek 5 ilâ 15 yıl arasında hapis cezası verilmesi resmen ilan edildi.
Katar Mursi'ye yapılan darbede, İhvan'ın yanında durdu, İhvan'ı destekledi, darbecilere açık tavır koydu. Gazze'de Hamas'ı asla yalnız bırakmadı. İsrail’e meydan okudu.15 Temmuz'da Türkiye'nin yanındaydı, Katarlı kardeşlerimiz sabaha kadar Türkiye için dua ettiler. Katar Ortadoğu'daki kirli denklemlerde yer almadı. Hep kendine has bağımsız, onurlu bir dış politika sergiledi.
İşte bu yüzden, Katar'a yönelik operasyon, 15 Temmuz'un devamıdır. Katar'a yapılan operasyon aslında Türkiye'ye yapılmaktadır Bu yüzden Katar'ın yanındayız. Katar’ın yalnız olmadığını bütün dünyaya haykırıyoruz.
Günlerdir yaşanan krizin gösterdiği açık bir husus var: Körfez’de şahit olduğumuz manzara, aslında bir “dünya görüşü” kavgası. Katar’ın boğulmak istenmesinin sebebi de temsil ettiği ve savunduğu şeyler. Arap monarşileri ve destekçileri açısından, Katar, kendi varlıklarını ve istikballerini tehdit eden bütün kâbusların toplamı demek aslında.
Bugün buradan sadece Katar’da yaşananları değil Mısır zindanlarını Müslüman kardeşlerle dolduran darbeci Sisi’yi, tarihe tüm insanlığın bir kara lekesi olarak geçecek olan yedi yıldır Suriye’yi işgal eden Rusya,İran,Abd ve onun gayrı meşru çocuğu pyd’yi ,diğerleri gibi terörist olan Daeşi, Musul’u Daeş’den kurtarma bahanesiyle talan eden ABD ve onun görünürde düşman fakat stratejik dostu olan İran yönetimlerini, kutsal Kudüs topraklarını işgal eden Siyonist rejimi lanetliyoruz.
Ey Emperyalistler, ey haçlılar, ey çocuk katilleri, ey silah tüccarları, ey petrol vampirleri... Bütün planlarınız deşifre oldu. Artık kurduğunuz bütün oyunlar biliniyor.
Kanlı ellerinizi topraklarımızdan çekin, kanlı oyunlarınızı Ümmet Coğrafyasından çekin.
15 Temmuz'da Türkiye'de yenilgiye uğrattığımız emperyalistlerin, Katar üzerinden hedeflerine ulaşmalarına asla izin vermeyeceğiz.
Buradan İslam ülkelerine de sesleniyoruz. Katar'a uygulanan bu yanlış kararlarınızdan bir an önce dönün. Emperyalizmin kanlı ve kirli oyunlarına alet olmayın! Ümmetin beklentisi, aynı coğrafyayı, aynı kültürü, aynı dini ve aynı kaderi paylaşan İslam ülkelerinin, sorunlarını sulh yoluyla çözmesidir. Aksi takdirde bunun faturasını tüm Müslümanlar ödeyecektir. Bunun vebali çok ağırdır. Bölge ülkelerini bu sorumluluk bilinci ve aklıselim ile davranmaya ve sulha davet ediyoruz. Bu konuda Türkiye'nin arabuluculuk çabalarını da takdirle karşılıyor ve destekliyoruz.
Katar kadar Türkiye de hedefte, Katar ve Türkiye’nin desteklediği İhvanı Müslimin, Hamas ve Suriye Direnişi de. Tuzak büyük, hile güçlü, düşman amansız. Ancak üzerimize farz olan Şeytan ve dostlarıyla savaşmakta kararlı olmaktır. Çünkü Şeytanın hilesi zayıftır.
Bizler Amasya’da faaliyet gösteren Gönüllü Kuruluşlar Birlikleri (Gök-Bir) olarak kan ve gözyaşı içinde boğulan Ümmet Coğrafyasında terörün ve kaosun artık sona ermesini, adaletin ve barışın yeniden Müslümanlar eliyle dünyaya hakim olmasını diliyor, küresel stratejiler ve iğrenç iktidar hesapları ile Katar üzerinden Ümmete ve Türkiye'ye yapılan operasyonları ve kirli ittifakları şiddetle ve nefretle lanetliyor, dost Katar'ın yanında olduğumuzu buradan tüm dünyaya ilan ediyoruz.
Gönüllü Kuruluşlar Birlikleri (Gök-Bir)